Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Başak Demirtaş adaylıktan nasıl çekildi?

featured

Somali Devlet Başkanı pilicini kurtarmak için, motokuryenin fakr-u zaruret içindeki karısını nasıl kullandıysa, Recep Efendi de hapishaneden çıkma isteğindekinin, karısını kullanıyor… Bayan Demirtaş’ın İBB Başkanı olma şansı var mı? Peki bu kadın kazanamayacağı, sonucu belli seçime girmek için niye bu kadar hevesliydi? Acaba kocası merkezli bazı vaatler mi aldı? Ne dersiniz… Her neyse, şükür olsun, taşlar yerine oturdu. Şark kültüründe “Karısının arkasına saklandı” olayına muhatap olup, siyasetten silinme riski, Bay Demirtaş’ı tedirgin etti ve oyunu bozdu.

Akşam yatağa girerken, yarın yapacaklarınızın, kafa listesini yapmak, çıkarmak zorundasınız. Yoksa kalktığınızda, kargaşaya uyanırsınız. Tıpkı Türkiye’nin durumu gibi. Bugünü kurtaralım, yarına Allah Kerim yaklaşımının bizleri getirdiği nokta ortada. Ufku olmayan manzara yoktur ama ufku olmayan siyaset, maalesef yurdumuzun kaderi olmuştur. Çapı namevcut, hiçbir kıymet arz etmeyen bir güruh, boş teneke misali sadece lüzumsuz ses üreterek ülkemizin üzerine karabulut gibi çökmüştür. Tarihteki 31 Mart’tan ilham alarak, beklenen 31 Mart’ı şekillendirebiliriz. Hepinize merhabalar, olsun mu…

Recep Efendi, başta muhalif kesim olmak üzere, bütün Türkiye’yle, kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. Her gün farklı bir konu ortaya atıyor… Medya kanallarında geceden, sabaha kadar, birbirleriyle hırlaşmaktan başka marifetleri olmayan medyaşörler ise, bu bedava yemi alıp, kolayca pişirip, halkın önüne koyuyorlar. Zahmetsizce kazanılan para ve itibar, bu imkânı sunana, gizli minnet duygularını da beraberinde getiriyor… Kulaklarımla şahit olduğum, “İktidar giderse ne yaparız ne yazarız” modundaki kimseler, esasında ilk kurtulmamız gerekenler…

Yıllardır, din istismarının merkezi haline getirilen Ayasofya Olayı, döndü dolaştı, kürkçü dükkanına geri döndü… Türklerin giremediği, şimdilik sadece bir kısmında ibadet dahilindeki, yeni müzemiz hayırlı uğurlu olsun… Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, orayı, tapuya cami olarak kaydetmesine karşılık, müze yaparak, Montrö Boğazlar Anlaşmasını kurtarmıştı… Peki Recep Efendi neye karşılık tekrar müze yaptı… Beyinsiz muhalefet ve zekâsı kıt medyası, acaba “Ayasofya tümüyle camidir” tabanlı etkinlikler yapar mı? Benim fikrim, kesinlikle hayırdır

Gelelim, CHP için kilit parti gösterilen DEM ve hapishane kaynaklı tezgahlarına. Seçime katılma, aday çıkarma olayı, sopa olarak kullanılmaktadır. Direkt veya dolaylı destek için, neler talep edilmektedir bilmiyoruz… Ortada dolaşan laflara itibar edip, değerlendirme yapmakta, havaya sıkmaktan başka bir şey olamaz. Eğer duyduklarımın bir veya birkaçı bile doğruysa, bu toy oğlanın partisi dağılır, bir daha da doğrulamaz. DEM sistemi de bundan dolayı en ufak bir üzüntü içine bile girmez. Onların, menfaatleri ve elde edecekleri, Türkiye’nin menfaatlerinden kat ve kat daha önemlidir. Bu altyapıyı, her an göz önünde tutarak yapılacak değerlendirmeler faydalı olur, aksi nafile sonucu da hüsrandır… Her neyse böyle bir, durum da şimdilik ortadan kalkmış görünüyor…

Somali Devlet Başkanı pilicini kurtarmak için, motokuryenin fakr-u zaruret içindeki karısını nasıl kullandıysa, Recep Efendi de hapishaneden çıkma isteğindekinin, karısını kullanıyorBayan Demirtaş‘ın İBB Başkanı olma şansı var mı? Peki bu kadın kazanamayacağı, sonucu belli seçime girmek için niye bu kadar hevesliydi? Acaba kocası merkezli bazı vaatler mi aldı? Ne dersiniz… Her neyse, şükür olsun, taşlar yerine oturdu. Şark kültüründe “Karısının arkasına saklandı” olayına muhatap olup, siyasetten silinme riski, Bay Demirtaş’ı tedirgin etti ve oyunu bozdu.

Siyaset ve yapıcıları kendi öz kaynaklarına dönmek zorundadır. Devşirme zihniyeti ürünler, hiçbir zaman gerekli faydayı sağlamaz. Bunun son örneği, altılı ucubeydi. Gelmiş görünen “Truva Atları” fayda yerine ziyan getirdi. Mevcut marjinal oyları ana kaynağa döndüğü gibi, küskün ve tepkili birçok oy da ana merkezden uzaklaştı. Yani getirmediği gibi götürdü de… Aynı hatanın fikirsel boyutu, YRP içinde yapılıyor. AKP’nin oylarından beslenir olması, dost olması anlamına gelmezMesela, bana soracak olsalar, iki sistemden birini seç deseler AKP derim. YRP, kadın adayının bile resmini kapatan bir sistem. Hilafet, Saltanat, Anti Kemalizm vs. hepsi bunlarda mevcut. Diğeri ise, tilkileri kuyruk temasına sokmadan işi idare ediyor… Gene söylüyorum… Hilafet yanlısı olun. Saltanatın geri gelmesini isteyin ve de bakıp görün… Bunlardan, kendisine ekmek çıkmayacağını bilen RTE, keskin bir manevrayla ATATÜRK çizgisine gelecektir, buna mecburdur… Şu an ortak menfaatler için aynı çizgide olanlar, yarın hilafet Saltanat vs konularda kendi kanaat önderlerini destekleyeceklerdir. Bu durumların çokluğu, bölünmeye ve iç kıyamete kadar uzanabilecek potansiyeldedir…

Gelelim finale, İkinci Çernobil de denilen, Erzincan-İliç’teki siyanürlü altın faciasına. Dinleye dinleye, mutlaka hepiniz uzman olmuştur. Bu yüzden tekrara girmeyeceğim… Sadece beklediğim bir olay var… Recep Efendi, bir müddet sonra çıkıp, “İşte CeHaPe zihniyetinin, Türkiye’yi getirdiği durum” derse hiç şaşmam, hatta bekliyorum… Arkasından, bütün bunların iznini veren, o zamanın bakamayanı, şimdinin İBB Başkan Adayı, adıyla müsemma Kurum Efendi, çıkıp “Bize oy verirseniz, böyle şeylerle karşılaşmazsınız” diyebilir… Olur mu demeyin… RTE Hatay’da, Zonguldak’ta halkı hizmetsizlikle tehdit etmedi mi? Kurum Efendi, İmamoğlu’nu çevre katili yapmadı mı? Ey millet, bunların bulunduğu yerden, hepinizin kulakları uzun görünüyor… Kral Midas gibi, şapkaya ihtiyacınız var…

Beş gün ayrı kalacağız. “Biz bu kadar zaman ne yapacağız?” derseniz, eski yazıları tekrar okumanızı öneririm. Her dakika size yazı yetiştirecek halimiz yok. Hepiniz Yaradan’a emanetsiniz. Hoşça kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!