Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Cumhurbaşkanının Halka Dağıttığı 200 TL.lerin Kaynağı Ne?

featured

Çocukluğumuzun unutulmaz zaman dilimi olan, Bayram ve Bayram Haftası gerçeğini kim inkâr edebilir… Adının bile içimizi kıpır kıpır ettiği bu müstesna maneviyat dolu günleri, dolu dolu yaşayan son Mohikanlardanız… Şu an tatil ve seyahat anlamına evrilen bu günler hepimizin hatıralarında hala çok önemli bir yer tutar… Hepinize merhabalar olsun can dostlar…

İktidar, ihmali ve aymazlığı neticesi oluşan felaketi de ranta çevirmekte gene çok mahir…Giderayak veya seçim arifesinde yangından mal kaçırır gibi yapılan deprem konut ihaleleri her ne hikmetse aynı kimselere, iktidar yalakalarına nasip oluyor… Stadyumlardaki şiddetten uzak,  yasal iktidar aleyhine olan tezahüratları “Lağım faresi sesleri” diye değerlendiren,  Rizeli meşhur müteahhidimiz bütün ihaleleri toplamaya başladı bile… Bu değerli kardeşlerimiz o bölgede 250 yıl kadar daha şiddetli depremler olmayacağını biliyorlar… Yeni iktidar, yapılan işlerin sağlamlığını çok hassas olarak değerlendirmeli… Her hakkediş ödemesi,  bir önceki işin sağlam raporuyla birlikte işleme sokulmalıdır… Bu raporları da Devlet’in kuruluşları vermelidir… İstanbul’da, Teknik Üniversitenin verdiği çürük raporlu okul için, şirketin biri sağlam raporu verebilmektedir…

Bir dostum, epeydir, Bitkisel Bakamayan bücür soytarıyla alakalı yazı yazmadığımı hatırlatıyor… Doğru… Ne de olsa hemşehrim… Arkadaşlar, Ben komedi eleştirmeni değilim. Hasbelkader ciddi yazılar yazma işleminde ve niyetindeyim… Bu kadar önemli iş varken, komiklikleri satırlarıma taşıyamam. Bu ve bu gibi işleri mutlaka Cem Yılmaz, Ata Demirer gibi kişiler değerlendirecektir… Benim eleştirel değil ama hayret ettiğim konu, bu adamın ( lafın gelişi ) hangi lafı ve tahmini doğru çıktı da deve dişi gibi adamlar ciddiye alıp soru sorabiliyor… Dikkate değer tek konu, kayıt dışı ekonomi konusu. Bu olayı dikkate alınırsak her hafta Cuma Namazından sonra camilerde oluşturulan kayıt dışı kaynağı göz ardı edemeyiz… Daha önce de konu etmiştim. Müezzin veya birisi, en arkada namaza duruyor, iki rekat farz biter bitmez kapının önündeki karton kutunun başına gelerek çığırtkanlık yapıyor… Ben kimsenin Şebinkarahisar Kuran kursu veya Bulancak Camisinin ihtiyaçları için cansiperane davranacağına ihtimal veremiyorum… Bana göre din tabanlı bütün yolsuzlukların altyapısı bu noktalarda filizlenip oluşuyor… Bir makbuz sistemi niye devreye sokulmaz, olmadı kilidi müftülüklerde bulunan mühürlü sandıklar niye kullanılmaz, anlamak mümkün değil… Küçüklüğümü hatırlıyorum. Kocatepe Camii inşaat halindeyken harçlıklarımızdan arttırdığımız birer liralara bile mühürlü bilet gibi makbuzlar alırdık… Yahu şu Lösev bile her eczaneye kilitli cam kumbaralar koymuş ama bizim dini bütün ilahiyatçılarımız hala karton kutuda inat ediyorlar…

İslam’da bütün işler Allah rızası için yapılır. Bunun dışındakiler, nefse hizmettir… Veren el, alan elden üstündür ama muhtacı afişe etmekte yakışık almaz… Bu yüzden, “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” düsturu esas olmuştur. Peki, İslam’ın Emiri (!!!) konumundaki kimseler böylemi davranıyor… Ben bu detaylara dalıp esas konumdan uzaklaşmak istemiyorum… Soruyorum: Bozuk para hükmüne geçen 200 liralık en büyük paramız, alenen ve elden kalabalıklar içinde dağıtılırken, kaynağı ne? Örtülü ödenek mi? Şahsi servet transferi mi,  maaş kaynaklı mı yoksa başka bir şey mi? Bilgi edinme hakkımı kullanarak, bilmek istiyorum… Az daha unutuyordum… Fahrettin Paşa’yı bilirsiniz. İkinci maaşıyla alakalı sorulara “Onu hayır, hasenat işlerinde kullanıyorum” demişti… Acaba RTE’nin dağıttıklarının bir başka kaynağı da bu olabilir mi…

Trump, ABD tarihinin ilklerini yaşamaya devam ediyor. Sıradan bir suçlu gibi mahkemeye çıktı. Rütbesiz bir polis bile farklı davranmadı, hatta kapı bile neredeyse suratına çarpacaktı… Emperyal gücün, sömürgeci yaklaşımlarına ve dünyayı baskı altına alıp yönetmesine karşıyım ama, bu konulardaki hassasiyetlerine de hayranım… Biz Amasra’da onlarca kişinin ölümüne sebep olmuş, basit bir işletmenin yöneticisini hâkim karşısına çıkarmayı bir kenara bırakın, mahkeme iznine bile ulaşamıyoruz…

İki, kısa keseceğim konuyla final… Yurdun her yerinde kan sıkıntısı var. Daha doğrusu yok… Sebep : kimse Kızılay’a güvenip vermiyor. Tek çare, baştaki yaş baklanın istifası ama beyimiz pişkin mi ne pişkin… Ey utanmaz adam, ölenlerin bile olduğu durumdan memnun musun, için huzurlu mu… Pardon mutlaka huzur duyuyorsundur 12 yerden huzur hakkı aldığına göre…

İkincisi, Lavrov olayı… Bir başka yaş bakla meslektaşımız, seçimlerle ilgili soru soruyor… O da Türkiye’nin iç işlerine karışmayız,  klasik muhabbetine giriyor… A geri zekalı. Ertelenen 20 Milyar dolar doğalgaz parasını gündeme taşısana… Bal gibi al seçime harca, durumudur ve de Rusya Federasyonu direkt olarak taraf olmuştur…

Hepiniz Allah’ a emanet olunuz. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Avatar
    17 Nisan 2023, 00:32

    Anayasası iğdiş edilmiş bir ülkede her şey normaldir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!