Bu ifade
Rifat Serdaroğlu’na ait.
Ama çok hoşuma gitti.
Darbeye ama her türlü darbeye
karşıyım.
Üstelik darbelerden en çok çeken birisi olarak laf olarak değil…
Ama darbeye karşı diye sokağa dökülen bu milletin pek hayırlı evlatlarının arasına sızmış IŞİD karakterli soysuz cellatlar, teslim olmuş ve ağlayan yirmi yaşındaki çocukları yerlerde sürükleyip, linç ettiler. Yetmedi köprüden aşağıya attılar. Yetmedi bazısı boğazlarını kesti…
Ulan bu nasıl demokratlık?..
Siz demokratsanız gerçekten ister astronot olalım, ister Sokrat olalım, ister Bokrat yahut Eflatun, ne yazar?
Sizi hangi ana doğurdu?
Teslim olmuş bir ere bu iğrençliği nasıl yaparsınız?
Türk milletinin şanlı tarihinde sizin yaptığınızı yapan bir vatan evladı var mı?
İslam’ın insanlığa müjdesinde böylesi bir usul, böylesi bir sünnet söz konusu bile olamaz…
Darbe püskürtüldü çok şükür…
Ama zihinlerde bu görüntüler kaldı.
Demokrasi şölenleri veremeyiz.
Zafer sarhoşluğuna duçar olamayız.
Günahlarımızı hatırlamalıyız.
Müslüman tevbe edebilendir.
Peygamberimiz günde 70 bin kez tevbe ederdi.
Müjdelendiği halde…
Nasıl tevbe etmez ve bir de tereyağı gibi üste çıkarsınız?
Size demokrasi şöleni haramdır.
Darbecileri yakalayamayanlar…
Onları teşebbüs halinde engellemeyenler…
Onlar bir takım hazırlıkların içindeyken istihbarat edemeyenler…
Onları yanlışlarında teşvik edenler…
Vatan evlatları birbirine kurşun sıkarken, daha sonrasında da darbecileri değil de gariban erleri katledenler Allah indinde ve bu milletin kalbinde hiç de demokrat filan değillerdir.
Ben şahsen bu basit ve ucuz kahramanlığa pirim vermiyorum.
TBMM’ni kutladım.
Milleti darbeyi püskürttüğü için kutladım.
Darbecileri kınadım.
Fethullah Hoca mıdır ne allame ise bu şahsı yeni değil otuz yıldır deşifre ettim ve en son bu darbeden ötürü yine Türkiye’ye çağırdım.
Darbecilere Sorular
Ey darbeciler!
Sizden de bir açıklama bekliyorum.
Her şeyin hitama erdiği sırada o son uçuşlar neyin nesiydi?
Hele sabaha karşı son sortilerinizi neden Meclis’in üstüne yaptınız?
TBMM’ye üstelik de Tayyip Bey’in, beyazla tezyin edilmiş eski motiflerimizi içeren desenleriyle eski odasının üstüne yapılan sortilerini pek anlayamadım…
Neden yaptınız?
Yargı üyelerine sesleniyorum.
Lütfen darbecilere bu soruları sorun.
Neden bugüne kadar hiçbir darbede TBMM hedef alınmadığı halde sizler son hamlenizi TBMM’ye gerçekleştirdiniz:
Bunun dışında da sorulması gereken sorular var.
Amirleriniz, komutanlarınız bu teşebbüsünüzü elbet de duydular. Hiç mi önleme cehdine meyletmediler?
Sizi yolunuzdan döndürmeye niçin gayret etmediler?
Gerçekten FETÖ’cü müsünüz?
Kırk yıldır bu cemaat öğrencilerini sınavlarda başarılı olmak için torpilliyordu. Sınav sorularını edinip çözdürüp cevaplarını ezberletiyordu. Sizler hangi sınavlarda torpillendiniz?
Fethullah Hoca’yı darbeden sonra başa geçirecek miydiniz?
İlerde diploması sorulduğunda ne cevap verecektiniz?
El-Ezher’den diplomalı olduğunu mu söyleyecektiniz?
Ergenekon ve Balyoz davalarında hangi tezgahları çevirdiniz?
Silah arkadaşlarınıza niçin kumpas kurdunuz?
YAŞ kararlarında göreve devam etmemek adına mı bu darbe teşebbüsüne katıldınız?
ABD’den bir sinyal aldınız mı?
Ya da İsrail’den?..
TRT’den darbe bildirisini okumak için aranızdan herhangi bir komutan tayin edemediniz mi?
Yoksa aranızda anlaşmazlık mı çıktı?
Yoksa bildiriyi okuyacak komutanın diksiyonunu mu beğenmediniz?
Belki de komutanın rütbesini yeterli görmediniz…
Hulusi Akar’ı misafir ederken ona ne ısmarladınız?
Nasıl bir muameleye tabi tuttunuz?
Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te olduğunu ne zaman öğrendiniz?
Bütün siyasi liderleri derdest etmeyi döşündünüz mü?
Düşünmediniz ise bu özgüveni neye borçlusunuz?
İki uçak uçurmakla, iki helikopterle ve köprünün bir tarafını işgal etmekle darbe yapılabileceğini sizin kulağınıza kim fısıldadı?
Aranızda kurmay olanlar var… Onlar bu kafayla nasıl kurmay oldular?
Sizler madem Fethullah Hoca’nın dizi dibinde büyüdünüz, size hiç mi nefis terbiyesi konusunda eğitim vermedi?
Niçin nefsi emmarenizi kontrol edemediniz?
İnsanları yücelten şeyin makam olmadığını ailenizden de mi öğrenmediniz?
Bu hırsı size kim aşıladı?
Bu sorularım darbecilere…
Ama herkes kendi kendine de sorabilir elbet?
Hele hele o teslim olmuş birine linç girişiminde bulunanların nefsini sorgulaması gerekir… Ben düşen uçağın Rus pilotu paraşütle inerken onu vuranlar için de aynı hissiyatı paylaşmıştım. Artık yere ineceği belli olan düşman da olsa katletmek bize yakışır mı?
Cinnet mustatillerinin hepsinin nefislerini sorgulamaları gerekir…
HİTAME
Ve demokrat olmadığı halde demokrasi şöleni düzenleyenlerin…
Bu kadar masumun kanı aktığı halde bir damla gözyaşı dökmeyenlerin…
O kadar gözyaşıyla vaazlar veren başta olmak üzere…
Eski dostum reklamcı Erol Olçak ile oğluna da rahmet diliyorum.
Onlar için de gözyaşı döküyorum, boğazı kesilen er için de…
Yoksa ben de darbeci miyim ha?
Yoksa zurna mı?…
