H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Seçimin Esas Galipleri!..

Seçim öncesi yazdık-çizdik… Kimi zaman mevcut iktidarın yanlışlarını, kimi zaman muhalefetin eksiklikleri ve anlatamadıklarını ve dahi aslında en önemlisi; yerelimizde olup bitenleri, bulamadıklarımızı ve beklentilerimizi söyledik. 

İktidarın ince hesaplar içinde faklı bir seçim süreci yürütüp, ciddi bir biçimde algı yönettiğini; bazı olayları suni kavgalarla büyüterek, muhalefeti karartılan gündem çukuruna düşürme konusunda çok becerikli olduğunu evvelinden biliyorduk.

Kamuoyuna sürekli soru ve gündem pompalayan AKP yönetimi; böylece şaşkın, beyin olarak yorulmuş, sorunların içinde boğulan, bu sebepten bu sorulara cevap bulamayan, daha da ötede sorgulama zahmetine girişmeyen, liderlerinin her dediğini doğru belleyip, buna iman eden bir AKP seçmeni profili yarattı…

Gelelim bu yana…

“Mevcut iktidardan kurtulmalıyız” cümlelerini gece-gündüz demeden telaffuz edenlerin samimiyeti konusunda netleşmek için, o kişilerin siyasi tercihlerindeki istikrarlarına bakmak gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Maalesef sonuçlar, söylemlerle oy verme fiilindeki tercih arasında bir tezat olduğunu ortaya koymakta.

Toplu eylemlerin çıkış noktalarına ve bitiş sebeplerine baktım. Yine toplu eylemlerin içindeki vatandaşların şikâyet ettiği konuları ifade ediş biçimlerine ve de bu hallerin Türk milleti tarafından nasıl algılandığını okumaya çalıştım.

Muhalefetin aday seçimi konusunda, “danışma ve istişare ile değil de, dayatma adaylar koyarak” çok da sağlıklı bir yol izlemediği doğrultusunda bir endişe mevcuttu. Adayların desteklenmesi konusundaki tereddütlerden hep birlikte gördük ki, Türkiye’de sağ-sol kavramları hala önemli bir siyasi cephe oluşturmaya devam edegelmekte.

Bundan böyle, sadece kişiler üzerinden mesajlar verip, böylece bütün sorunlarımızın hallolacağına inananların aksine, hemen bugünden itibaren, çok daha fazla tabana (özellikle de gençlerimize ve kadınlarımıza) dönük çalışmalar içinde olunması gerekliliğine ısrarla parmak basmak istiyorum.
Zaten partili olmakla, partiye destekçi olmanın başka, idealist olmanın bambaşka bir şey olduğu gerçeğini bilenler, inanıyorum ki hangi konuda daha duyarlı olmaları gerektiğini de iyi bilenlerdir…

*****
Her şey bir yana bırakırsak, bence bu seçimlerin en güzel ve en ümit var tarafı, milliyetçi kadınların da artık adaylarıyla ve partileriyle birlikte sokaklarda, halkla beraber bir birliktelik halinde olmayı becerebilmiş olmaları oldu. Kars’tan Edirne’ye değin; Gümüşhane’de, Trabzon’da, Samsun’da, Elazığ’da, Ankara’da, Yozgat’ta, Kütahya’da, Kırklareli’nde ve neredeyse seksen bir vilayetimizin her yerinde kadınlarımız büyük bir gönül seferberliğine girişmiştir.

5 Aralık 1934’de Seçme ve Seçilme hakkına kavuşan kadınlarımız, belki yine bu seçimlerde seçilme tarafında ağırlıklarını hissettiremedilerse de, işin seçme tarafında (dolayısıyla seçtirme) oldukça aktif bir rol üstlendiler. Bu sebepten ötürü bugünkü bu oy yüzdelerinde büyük bir pay sahibi oldukları yadsınamaz bir gerçektir. Dilerim bu durum gelecekte de daha da artarak istikrarını sürdürür. Çünkü bu seçimlerde de hep beraber gördük ki, bu ülkenin çalışkan, azimli, ne istediğini bilen kadınlarımıza ihtiyacı var.

Her şey çok daha güzel olacak, yarınlar çok daha berrak olacak, buna imanımız var. Şairin de dediği gibi: Atiyi (geleceği) karanlık görüp, o alçak ölümün pençesine düşmeyeceğiz. Türk’ün sevgi ve birliktelik inancının iman aşkıyla yanacağı yarınlara Bismillah!..

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!