Kanunlarımızca halen daha suç olmasına rağmen, meydanlarda yüce dinimizin pervasızca siyasetin ucuz bir istismar malzemesi haline düşürüldüğünü hayretle ve şaşkınlıkla izliyoruz.
Sıfır sermayeli, sınırsız kazanç sağlayan dünya üzerinde hiçbir ticaret olmaz diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Öyle kirli bir ticaret var ki inanılmaz kârlılığının yanında tarih boyunca bütün insanlığın başına dert olmuştur. Bu ticaret dini dünya menfaatleri için kullanmak, DİN SATMAK yani DİN TÜCCARLIĞIDIR.
İslam’ın ruhban sınıfı oluşmasını engelleyen bütün kesin hüküm ve yasaklamalarına rağmen, dini dünyalık çıkarları için pazarlayan, DİN TEZGÂHINDA SİYASET, SİYASET TEZGÂHINDA DİN SATAN HER BİRİ MİLYON DOLARLIK TACİRLERİMİZ var.
İslamiyet öncesi hak dinleri dönemlerindeki kişiler, çıkarlarına ve ticaretlerine alet etmek için değiştirip dönüştürmüştür. Cenab-ı Allah son din olarak İslam dinini ve Kitabı Kuran-ı Kerimi indirdi. Kuranda Şirk (Allah’a eş ve ortak koşmak) affı olmayan en büyük günah sayılarak, Allah ile kulunun arasına kimsenin giremeyeceğini açık ve net olarak belirtilmiştir.
Ticarette 1 koyundan ancak 1 post çıkarken, din satışında milyonlarca post çıkartılıyor. Meydanlarda dünyalık yükünü tutmuş olarak oy isteyenlerin dini söylemleri, DÜNYALIKLARINI KORUMA GAYRETİNDEN BAŞKA DA BİR ŞEY İFADE ETMEMEKTEDİR.
Bu kirli ticarette başı çekenler TEHCİR ve MÜBADELEDE taşınmaz mallarını ve konumlarını kaybetmemek için “Bizde Müslümanız” diyerek aramızda kalan dönme ve devşirmelerdir. Eskiden beri ticareti çok iyi bildikleri için baktılar ki SIFIR SERMAYE İLE SINIRSIZ KAZANÇ SAĞLAYAN dünyanın en karlı ticareti din satışı.
Eshab-ı kiramdan sonra İslamiyet’e en büyük hizmeti yapan TÜRK MİLLETİNE HASTALIK DERECESİNDEKİ DÜŞMANLIKLARI da ustalıkla gizledikleri asıllarının gerçekte, Ermeni, Rum, Yahudi vb. oluşundan kaynaklanmaktadır. Dinler bahçesi merakları, Gayr-ı Müslimlere sınırsız destek, hoşgörü ve sevgileri; Ermenice, Rumca, İbranice, Aramice, Süryanice vb. dillerini bilmeleri, konuşmaları ve şecereleri bunları ele veriyor.
Türk Milletine yüzlerce yıllık kinlerini kusmak için öz be öz Türk olanları da kandırarak, bilimsel tekniklerle beyinleri yıkayıp; din adına Türk Milletine düşman yapmışlardır. Kürtçülük gibi her tür ayrımcılığı teşvik ederken, TÜRK DENDİĞİNDE GÜNEŞİ GÖRMÜŞ YARASA GİBİ OLMALARI ve “Türkiyelilik” gibi bir ucube uydurmaları bundandır. Akla, mantığa, tarihe, bilime ve hatta vicdana aykırı olmasına rağmen en etkili Türk düşmanlığı maalesef din adına yapılmaktadır.
İNSAN SURETİNDEKİ BU ŞEYTANLARI GÖRDÜKÇE, GERÇEK ŞEYTANIN ONLARI KISKANDIĞI KESİNDİR. Bunların yüzlerine dikkatlice bakıp, kalbinize sorun lütfen. Yüzlerinde samimi Müslüman olan evde annenizin, babanızın nurunu görebilecek misiniz? Cevabınız hayırsa: ELDE KURAN, KURSAKTA HARAM VE SÖZLERİ YALAN OLAN BU ŞEYTANLARIN TAŞLANACAĞI YER SANDIKTIR.