Feridun Yıldız
Feridun Yıldız

Ülkücü Hareket’in “Kucaklaşma Şöleni”

 

 

Türk Milliyetçiliğinin ve Ülkücü Hareket’in biricik siyasî organizasyonu Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Türk devletinin geleceği açısından çok önemli bir tespitte bulunmuştur: “Global güçler ve yerli piyonları Türkiye’de iki partili bir siyasal sistem öngördüklerinden, düşündükleri sisteme ayak bağı olacak Milliyetçi Hareket Partisi’ni siyaseten bitirmek için bir psikolojik savaşı başlatmışlardır.”

Türk Milleti tarihi boyunca bu şekilde pek çok badire ile karşılaşmış, birlik ve beraberliğini koruduğu sürede her türlü entrika ile baş edebilmiştir. Bu millet bu devleti kurarken “Dürrizâde”lere ve “Damat Ferit”lere karşı nasıl “mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır” düsturuyla savaşıp galip geldiyse, bugünde onların torunlarıyla aynı düsturla savaşmalı ve galip geleceğine inanmalıdır.

Bu savaşta galip gelmenin tek yolu birlik ve beraberlikten geçer. Kuvay-i Milliye’nin günümüzdeki tek temsilcisi olan Ülkücü Hareket’in mensupları bu savaşa girmeden evvel, tenkit ve temennilerini savaş sonuna ertelemek kaydıyla şu iki prensibe bir asker disiplini ile uymak zorundadırlar:

1. Ülkücü Hareket’in ve Türk Milliyetçiliği’nin tek siyasi partisi MHP’dir.

2. MHP’nin Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’dir.

Bunun karşılığında MHP Genel Merkezi’nin yapması gerekenler yok mudur? Esas itibari ile bu “birlik ve beraberlik” ikliminin çerçevesini çizecek ve yaşatacak olan MHP yönetimidir. MHP Genel Merkezi “Kucaklaşma Şöleni” adıyla bir küçük kurultay düzenlemeli; bu şölende dosta gurur, düşmana endişe verecek bir ihtişam ile 1965’ten bu yana çeşitli sebeplerle dışarıda kalmış Ülkücü Hareket’in bütün siyaset ve fikir önderleri yeniden MHP şemsiyesi altına alınmalıdır.

Bu davette davet edilenlerin gönüllülüğü esas olmalı, gönlü, fikri ve bedeni başka siyasî akımların içerisinde olmayan, gaflet, dalalet ve ihanet içerisinde bulunmayan bu hareketin bütün “ağabeyleri” partinin aktif saflarına katılmalıdır.

1967 yıllarının “MHP Gençlik Kolları Genel Başkanı”, Başbuğ’un “Genel Başkan Yardımcısı”, MHP iktidarlarında bakanlık yapmış, Ülkücü Hareket’in ilk yayın organları, Töre, Devlet ve Bozkurt dergilerinin yayınlanmasına önayak olmuş, eserleriyle camiayı aydınlatan, aydın ve mütefekkir, Ülkücü Hareket’in “Sadi Ağabey”i Sadi Somuncuoğlu yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Türk Tarihini ve Felsefesini günümüz şartları içerisinde yeniden ele alan, aydın, mütefekkir ve yazar, Başbuğ’un Genel Sekreter Yardımcısı, 1977-1980 MHP Erzurum Milletvekili, Ötüken Neşriyat’ın kurucusu Nevzat Kösoğlu yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Ülkücü Hareket’in 68 kuşağı gençlerinden, 194 yılının “MHP Gençlik Kolları Genel Başkanı”, daha sonra çeşitli ülkücü kuruluşların yöneticisi, “Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği” Genel Başkanı, Başbuğ’un yakın çalışma arkadaşlarından, Sayın Bahçeli’yi Genel Başkanlığa taşıyan ekibin en önemlilerinden birisi olan eski Mersin MHP milletvekili Ali Güngör yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Gençliklerinden itibaren Ülkücü Hareket’in her kademesinde çalışmış olan, bugün de kalben ve fikren hareketin içinde olan 57. Hükümet’in MHP’li bakanları, Prof. Dr. Enis Öksüz, Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu, Prof. Dr. M. Abdülhaluk Çay ve Prof. Dr. Hüsnü Y. Gökalp yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Otuz küsur senedir, elinde sazıyla Anadolu’nun her bir köşesini dolaşan, Avrupa’da ayak basmadık şehir bırakmayan, Türk’ün olduğu her yerde olan, şiirleriyle Ülkücü Hareket’in çilesini dile getiren ve insanları harekete bağlayan Ülkücü Hareket’in ozanı Ozan Arif(Arif Şirin) yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Alparslan Türkeş’in 1965’te CKMP’ye girişinin en büyük destekçisi, Genel Başkan seçilmesinde arkasında duran, Ülkücü kuruluşların öncüsü “Üniversiteliler Kültür Derneği”nin kurucusu, Başbuğ’un Genel Sekreter Yardımcısı, 12 Eylül 1980’den sonra “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nın en büyük maddî destekçilerinden Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Üniversiteliler Kültür Derneği kadrosundan 12 Eylül 1980’den sonra “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nın efsanevî avukatı ve maddî destekçisi Şerafettin Yılmaz yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

57. Hükümet’in efsanevî Bayındırlık Bakanı, Sayın Bahçeli’nin ilk Genel Başkanlık sürecinde yakın çalışma arkadaşı Koray Aydın yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Bilhassa son bir yıldır televizyon televizyon gezerek Türk Milliyetçiliği’nin doğrularını anlatan ve MHP’nin kurumsal kimliğini savunan, fikirlerini televizyonlar aracılığı ile Anadolu’nun en ücra köşelerine yayan, çıktığı televizyon programlarında MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin savunduğu fikirlerin arkasında olduğunu açıkça beyan eden 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Ümit Özdağ’la birlikte ve ayrıca katıldığı televizyon programları ile Ülkücü Hareket’in düşüncelerinin geniş kitleler tarafından duyulmasını sağlayan, yorulma nedir bilmeyen, MHP Eski MKYK Üyesi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özcan Yeniçeri yeniden parti saflarına davet edilse kötü mü olur?

Bu nitelikteki ülkü devlerinin isimlerini tek tek yazmaya kalksak kitap olur. Biz burada sadece küçük bir hatırlatma yaptık. Artık başlamış olan bu büyük yeniden ayağa kalkma ve zirveye çıkma mücadelesinde her ülkücü, teşkilatların en alt kademesinden en üst kademelerine kadar bu “Büyük Kucaklaşma Şöleni” arzusunu gerçekleşeceği güne kadar dillendirmek zorundadır.

Allah Türk Milletlinin son “alperenleri” Ülkücü Hareketi ve onun siyasi partisi Milliyetçi Hareket Partisi’ni korusun ve yüceltsin.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!