Hoşunuza gitse de gitmese de sevseniz de sevmeseniz de Ümit Özdağ tek başına bir milleti uyandırmak için mücadele ediyor ve uyanış başladı. Ümit Özdağ’ı sevmeyenler ve haksızca saldıranlar. Bilin ki Ümit Özdağ sizin çocuklarınız ve torunlarınızın yaşamı ve güvenliği için savaşıyor.
Alparslan Türkeş’in vefatından sonra MHP Genel Başkanı seçilen Devlet Bahçeli Ülkücü Hareketi yozlaştırmaya 57. Hükümet döneminde başladı. İdeolojik eksen kaymasının farkına varan Ümit Özdağ, genç bir akademisyen olarak ikazlarda bulunarak “Yeniden Türk Milliyetçiliği” hareketini başlattı. Bu sürecin ilk başlangıç noktasından bugüne kadar hep Sayın Özdağ’ın yanındaydım.
2003-2006 arasında Ümit Özdağ Türk milliyetçilerini Devlet Bahçeli konusunda uyardı. Bahçeli’nin Türk milliyetçiliğinin içini boşalttığını, kurumlarını tasfiye ettiğini söyledi. Bahçeli ülkücüleri kulak memesi kıvamına getiriyor dedi. Kitaplar yazdı. Türkiye’yi dolaştı, konferanslar verdi. Toplantıları basıldı, saldırıya uğradı.
Nihayet 2006 kongresi öncesinde partiden ihraç edildi. Özdağ bunları söylerken 2017 sonrasında Bahçeli’nin karşısına geçenler Bahçeli’nin yanında, Bahçeli’yi savunuyorlardı. Sonra Ergenekon operasyonu başladı. Ümit Özdağ FETÖ’nün hedefi olmasına rağmen Ergenekon, Balyoz komploları ile mücadele etti. Herkes Ümit Özdağ’ın Ergenekon’dan tutuklanmasını bekledi. 2 MHP divan üyesi Ümit Özdağ’ı adeta FETÖ’ye ihbar etti. 2010 referandumunda yermez ama everdiler ile mücadele etti. Bütün bunları yaparken 2005’te 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nü kurdu. Dergi ve kitaplar çıkardı. Burs buldu, gençleri yetiştirdi.
2011 seçimlerinde İstanbul’da MHP’den 4. Sıra adayı oldu. Olmaz demedi. Gitti çalıştı. MHP’yi kaset komplosuna karşı TV’lerde tek başına savundu. 2015’te Gaziantep’ten milletvekili adayı oldu. 2011 seçimlerine göre MHP oylarını yüzde 128 artırdı. Bu MHP’nin en büyük oy artışı idi. Kasım 2015 seçimlerinde tekrar seçildi. MHP genel başkan yardımcısı oldu. Akşener milletvekili olamadığı için MHP genel başkanlığına aday olurken Özdağ Genel Başkan yardımcılığından istifa edip MHP genel başkanlığına aday oldu. Birisi makam için mücadele ederken diğeri vatan için savaştı.
İYİ Parti’nin 2 kurucusundan birisi Akşener diğeri Özdağ idi. Detayları bırakalım. Özdağ İYİ Parti divandan CHP ile yerel seçim ittifakına karşı olduğu için ayrıldı. İYİ Parti’den de sığınmacı meselesi ve FETÖ iltisaklı elemanlar yüzünden ayrıldı. Zafer Partisi’ni 3,5 sene önce kurduğu zaman “ne gerek var?” diye soranlar oldu. Oysa Türkiye demografik bir işgale maruz kalıyordu. Özdağ 2011’den buyana Türkiye’nin sığınmacılar üzerinden bir iç savaşa sürüklenmek istediği konusunda Türk milletini tek başına uyarıyordu. Kitaplar yazdı, yazanları teşvik etti. Konferanslar verdi. TV konuşmaları yaptı. Sonunda Zafer Partisi’ni kurdu. Ve son 1 yıldır şimdiye kadar susan kurum ve kişilerde mahcup bir şekilde, göçmen, kaçak ve sığınmacılar için, “Biz de gitsinler istiyoruz” demeye başladılar.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin 22 Ekim 2024 tarihinde TBMM’de yaptığı konuşmada, PKK lideri Abdullah Öcalan’a çağrıda bulunarak örgütün tasfiye etmesi, TBMM’de bu konuda konuşma yapmasını bunun karşılığında Öcalan’ın “Umut Hakkı”ndan yararlandırılmasını istemesiyle “İkinci Açılım Süreci” başladı. Bu süreci onaylamak AKP açısından aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü açacak anayasal değişiklikler için destek arayışı için bir fırsattı. Olayın gerçek arka planında ise işleyen Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) uyarınca Türkiye’nin Suriye’de kurulacak ikinci Kürdistan devletçiği(!)ni tanımamızı sağlamak vardı.
Ana muhalefet partisi CHP’nin de projeye sıcak bakması üzerinde Türkiye’de tek ciddi siyasi tepkiyi Zafer Partisi ve Genel Başkanı Ümit Özdağ gösterdi. Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Bayır, 27 Şubat 2025’i “Siyasal Kürtçü Teröre Karşı Mücadelenin Sembol Günü” ilan ederek süreci baltalayacaklarını belirtti. Medyanın ve yaygıb iletişim araçlarının iktidarın elinde olduğu gerçeğinin farkında olan Zafer Partisi Türk Milletini uyandırmak için “Mehmetçik Katillerine Af Yok” temalı mitingle düzenlemeye karar verdi.
Zafer Partisi, Öcalan veya PKK üyeleri için muhtemel bir affı protesto etmek amacıyla İzmir, Karaman, Antalya, Aksaray ve Eskişehir gibi şehirler de dahil olmak üzere Türkiye genelinde birden fazla “Mehmetçik Katillerine Af Yok” mitingleri düzenledi.
İktidar Karaman ve Antalya mitinglerinde halkın Zafer Partisi ile bütünleştiği, Ümit Özdağ’ın liderliğinde “İkinci Açılım Süreci”ne karşı çıkacağı görülünce Özdağ, 20 Ocak 2025’te Ankara’da bir restoranda yemek yerken gözaltına alındı ve İstanbul’a götürüldü. Savcılık ifadesinin ardından “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından serbest bırakıldı, ancak “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi ve tutuklandı. Savcılık, Özdağ’ın sosyal medya paylaşımlarının, özellikle Kayseri’de 30 Haziran 2024’te yaşanan toplumsal olayları kışkırttığını iddia etti. Özdağ ise bu suçlamaları reddetti ve paylaşımlarının Kayseri olaylarıyla bağlantılı olmadığını, çoğunun 2020-2024 yılları arasında yapıldığını belirtti.
Ümit Özdağ’ın Marmara (Silivri) Cezaevinde tutulduğu 3 ay içerisinde iddianame hazırlanmadı. Üç aylık süre sonunda Özdağ 9 sayfalık bir iddianame ile suçlandı. DEM Parti yetkililerinin açıklamasına göre süreç ile ilgili yasal düzenlemeler Haziran ayına kadar tamamlanması bekleniyor. Ümit Özdağ için ilan edilen mahkeme tarihi ise 11 Haziran. Ümit Özdağ’ın da açıkladığı gibi insanın aklına “Ümit Özdağ İkinci Açılım Sürecinin işleyişinin selameti açısından mı içeride tutuluyor?” sorusu gelmiyor değil…
Hoşunuza gitse de gitmese de sevseniz de sevmeseniz de Ümit Özdağ tek başına bir milleti uyandırmak için mücadele ediyor ve uyanış başladı. Ümit Özdağ’ı sevmeyenler ve haksızca saldıranlar. Bilin ki Ümit Özdağ sizin çocuklarınız ve torunlarınızın yaşamı ve güvenliği için savaşıyor.