Türkiye’nin 7 bölgesinden 33 ilde 6-7 Haziran 2009 tarihleri arasında A&G Araştırma Şirketi tarafından yapılan araştırma, Ergenekon örgütünün varlığına inananların azaldığını, “Ergenekon yok” diyenlerin de arttığını ortaya koydu. Ağustos 2008’de halkın yüzde 14.8’i, Ergenekon’a inanmadığını söylerken, bu oran geçen ocak ayında yüzde 20.3’e, Haziranda ise yüzde 27.6’ya yükseldi.
Araştırmaya göre, erkekler kadınlara oranla Ergenekon’un varlığına daha çok inanıyor. 18-27 yaş arasındaki gençler ise, genel ortalamanın üzerinde Ergenekon’a inanmadığını belirtiyor. Eğitim yükseldikçe Ergenekon’a inanmayanların da oranı artıyor. Psikolojik harekâtların toplum içerisinde en etkili olduğu kesim eğitim seviyesinin daha düşük oşduğu kesimdir. Bu sonuç Ergenekon Terör Örgütü yakıştırmasının toplumun eğitimli kesimlerini fazlaca etkilemeyen bir psijolojik operasyon olduğunu gösteriyor.
A&G Araştırma Şirketi’nin yaptığı araştırmaya göre, son 10 ay içinde Ergenekon örgütünün varlığına inananların oranı belirgin ölçüde azalıyor. 2008 yılının ağustos ayında “Ergenekon örgütünün varlığına inanıyorum” diyenlerin oranı yüzde 74.7 iken, geçen ocak ayında yüzde 61.7’ye, Haziran ayında ise yüzde 53.8’e indi. Sürecin “hukuk içinde işlediğini” düşünenlerin oranı ise yüzde 23.3’te kaldı. Kadınlar erkeklere oranla her şeyin hukuk içinde işlediğine daha az inanıyor. Kadınların yüzde 21.6’sı “Her şey hukuk içinde işliyor” derken, bu oran erkeklerde yüzde 25. Genç yaş grupları, hukuk sürecinin işlediğine daha az inanıyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe “Her şey hukuk içinde işliyor” diyenlerin oranı azalıyor, AKP’nin siyasi manevrası olduğunu düşünenlerin oranı artıyor. İlkokul mezunlarının yüzde 25’i herşeyin hukuk içinde işlediğini düşünürken, üniversite mezunlarının sadece yüzde 20’si bu görüşte. Bir davanın “hukuk içinde yürütüldüğüne” inanmayanlarının oranının yüzde 76.7 gibi çok yüksek orana tırmanması vatandaşın adalet mekanizmasına olan güveninin bitme noktasına kadar geldiğinin açık bir göstergesidir.
Bugün seçim olsa oyunu AKP’ye vereceğini söyleyenlerin yüzde 70.3’ü, DTP’lilerin ise yüzde 68.8’i Ergenekon’un varlığına inanıyor. Ergenekon’a inanan CHP’lilerin oranı yüzde 34.8, MHP’lilerin oranı yüzde 46.3 seviyesinde. CHP’lilerin yüzde 50’si, “Ergenekon yok” derken, bu oran AKP’lilerde yüzde 11, MHP’lilerde yüzde 39, DTP’lilerde ise yüzde 21.
Halkın yüzde 29.9’u, “Çeteleşme var ama bazılarına da gözdağı veriliyor” derken, “AKP’nin siyasi manevrası” görüşünde olanların oranı yüzde 18.1.
Davanın AKP’nin manevrası olduğuna inananların oranı ilkokul mezunları arasında yüzde 13 olurken, üniversite mezunları arasında bu kanaati paylaşanların oranı yüzde 31’e ulaşıyor.
Bugün seçim olsa oyunu AKP’ye vereceğini söyleyenlerin yüzde 41’i her şeyin hukuk içinde işlediğini söylüyor. CHP seçmeninin yüzde 39’u süreci AKP’nin manevrası olarak görürken, yüzde 32’si “Çeteleşme var ama bazılarına da gözdağı veriliyor” diyor. Ergenekon sürecinin hukuk içinde kaldığına en az inananlar ise DTP’liler. DTP’li seçmenin yüzde 6.6’sı hukuk içinde kalındığı görüşünde.
Türkiye’de yetişkin nüfusun çoğunluğu Ergenekon diye bir örgütün varlığına inandığını söylerken dikkat çekici olan, “böyle bir örgütün varlığına inanıyorum” diyenlerin oranının yaklaşık 1 yıllık süreç içerisinde düzenli olarak azalmasıdır.
Bu azalışın en önemli nedenleri arasında yargılamalarda henüz karar aşamasına gelinmemiş olmasının ve sık sık yapılan dalga operasyonlarıyla gözaltına alınanların bir bölümünün daha sonra serbest bırakılmasının etkili olduğunu düşünüyorum. Ergenekon konusunda halkımızın kafası gerçekten karışmış gibi görünmektedir. Böyle bir örgütün varlığına inananların bir bölümü bile “çeteleşme var doğru ama bazılarına da gözdağı veriliyor” demektedir. “Her şey hukuk süreci içinde yürüyor” diyenlerin oranının yüzde 23.3 de kalması, bunun en önemli göstergesidir.
Ergenekon gibi kamuoyunun uzunca bir süredir yoğun bir şekilde gündemini işgal eden bir konuda halkın neredeyse üçte birinin bu konuda fikir beyan etmemesi, cevap vermemesi, halkın bu konu hakkında konuşmaktan çekindiğini göstermektedir.
AKP ve DTP seçmeni böyle bir örgütün varlığına yüksek oranda inanırken, eğitimliler, CHP’lilerin çoğunluğu ve MHP seçmeninin önemli bir bölümü “inanmadığını” söylemektedir.
Eğitim ve gelir yükseldikçe, “her şey hukuk süreci içinde işliyor” diyenlerin oranı azalmakta, “çeteleşme var ama bazılarına da gözdağı veriliyor” veya “bu dava AKP’nin siyasi bir manevrası” diyenlerin oranı artmaktadır.
Sonuç olarak, bir adlî soruşturmanın inanırlılığının bu kadar tartışılması ve soruşturmanın siyasallaştığına inanılması Türk Adaleti açısından çok ciddi bir sorun haline gelmiş ve bu soruşturmada polis tarafından kullanılan yöntemler tolum üzerinde kaldırılması gittikçe zorlaşan bir “korku imparatorluğu” oluşturmuş, millet ile devlet arasındaki makasın daha da açılmasına neden olmuştur.