Feridun Yıldız
Feridun Yıldız

Bir Ülkenin Demokrasi ile Yönetildiğini Nasıl Anlarız?

featured

Demokrasi ölçümleri, seçim süreçleri, yasama, yürütme ve yargı erki, sivil toplum ve medya özgürlüğü, insan hakları, yolsuzlukla mücadele, eğitim ve bilgi erişimi, ekonomik gelişme, gelir dağılımı adaleti ve uluslararası ilişkiler gibi alanlarda yapılan değerlendirmelerin bir arada ele alınması gerekmektedir. Bu çerçevede, demokrasinin daha iyi anlaşılması ve geliştirilmesi için şeffaflık, hesap verebilirlik, adalet, eğitim fırsat eşitliği, medya özgürlüğü gibi alanlarda iyileştirmeler yapılması gerekmektedir.

Demokrasi, halkın egemenliği üzerine kurulu bir yönetim biçimidir. Temel ilkeler arasında özgür ve adil seçimler, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, çoğulculuk ve insan hakları yer almaktadır. Demokraside iktidarın sınırlanması, denge ve denetleme mekanizmalarının oluşturulması da önemli unsurlardır.

Demokrasi temel ilkeleri arasında katılımcılık, şeffaflık, hesap verebilirlik, adalet ve eşitlik vardır. Bu ilkeler, demokrasinin sağlam bir temel üzerine kurulmasını ve sürdürülebilir olmasını sağlar.

Demokrasinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi, bir ülkenin demokratik yapısını anlamak ve analiz etmek için önemli bir adımdır. Bu süreç, demokratik kurumların sağlamlığını, toplumsal katılımı ve demokratik değerleri ölçmek için çeşitli göstergeler ve veri analizleri kullanılarak gerçekleştirilir. Bu şekilde demokratik bir ülkenin demokrasi standartlarını karşılayıp karşılamadığı, hükümetin gücüne, hukukun üstünlüğüne ve temel insan haklarına saygı gösterip göstermediği değerlendirilir.

 

Seçimler

Bir ülkenin demokrasisinin anlaşılması için seçimler ve seçim süreçleri oldukça önemlidir. Seçim süreçleri, halkın temsilcilerini serbest ve adil bir şekilde seçebilmesi gerekliliği taşır. Bu süreçlerin şeffaf olması ve herhangi bir manipülasyona izin vermemesi de gereklidir.

Seçimlerin serbest ve adil olması, bir ülkenin demokrasi seviyesi için belirleyici bir faktördür. Ayrıca, seçim sürecinin tarafsız bir şekilde denetlenmesi ve herhangi bir hile veya manipülasyona tolerans gösterilmemesi de serbest ve adil seçimlerin sağlanması için gereklidir. Seçimlerin düzenli ve katılımcı olması, demokrasinin işleyişi açısından kritik bir öneme sahiptir.

Ülkemizde seçimleri denetleyen ve gerçekleştiren en üst kuruluş olan Yüksek Seçim Kurulu’nun tartışılan bazı kararları bazı seçimleri üzerinde şüpheler oluşmasına neden olmuştur.

 

Yasama, Yürütme ve Yargı Erki

Bir ülkenin demokrasi ile yönetildiğini anlamak için Yasama, Yürütme ve Yargı Erki’nin işlevleri ve bağımsızlığı önemlidir. Yasama Erki, yani parlamento veya meclis, yasaları yapma ve denetleme yetkisine sahiptir. Yürütme Erki ise hükümet tarafından temsil edilir ve yasaları uygulama sorumluluğunu taşır. Yargı Erki ise bağımsızlığının korunmasıyla adil yargılamaları sağlar. Bu erkillerin işlevleri ve bağımsızlığı, demokrasinin sağlamlığını ve toplumda adaletin varlığını gösterir.

Bu üç erkin bağımsız, birbirlerini etkilemeden bağımsız olarak işlemediği bir ülkede şeklen ifade edilse bile demokrasinin varlığından bahsedilemez. Ülkemizde yasama, yürütme ve yargıyı temsil eden kurulların Cumhurbaşkanı ya da onun üyelerini belirlediği kurumlar tarafından seçilmesi yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirlerinden bağımsız olarak işleyebilmesinin önündeki en büyük engel olarak görüşmektedir.

 

Sivil Toplum ve Medya Özgürlüğü

Bir ülkenin demokrasi ile yönetildiğinin anlaşılması için sivil toplumun etkinliği ve medya özgürlüğü oldukça önemlidir. Sivil toplum kuruluşları, çeşitli sosyal sorunlara duyarlılık göstererek toplumun sesi olurlar ve demokrasinin gelişimine katkı sağlarlar. Medya özgürlüğü ise sansürsüz ve bağımsız bir şekilde haber yapabilme, kamuoyunu bilgilendirme ve hükümeti denetleme yeteneği anlamına gelir.

Türkiye ölçeğinde değerlendirelim; bazı sivil toplum kuruluşlarının iktidarca desteklenip, bazılarının ise devlet gücü kullanılarak hırpalanması demokrasinin gelişmesini baltalamaktadır.

Medya özgürlüğü, bir ülkede demokrasinin varlığının önemli bir göstergesidir. Basın özgürlüğüne sahip olan bir ülkede, medya kuruluşları haberleri sansürsüz bir şekilde yayınlayabilir, kamuoyunu bilgilendirir ve hükümetin eylemlerini denetleyebilir. Ülkemizde iktidarı destekleyen medya kuruluşları(havuz medyası) desteklenerek büyütülürken, muhalif medya kuruluşlarının devlet gücü kullanılarak baltalanması demokrasimizin gelişmesine engel olmaktadır.

 

İnsan Hakları

Bir ülkenin demokrasi ile yönetildiğini anlamak için insan haklarına verilen önem büyük bir göstergedir. İnsan hakları, her bireyin doğuştan sahip olduğu temel haklardır ve devlet tarafından güvence altına alınmalıdır.

Temel insan hakları, yaşam hakkı, düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, eğitim hakkı, işkence yasağı gibi temel konuları kapsar. Bir ülkede bu hakların güvence altına alınması, demokrasinin sağlıklı işlediğinin bir göstergesidir.

 

Yolsuzlukla Mücadele ve Şeffaflık

Bir ülkenin demokrasisi, yolsuzlukla mücadele etme yeteneğiyle de ölçülür. Yolsuzlukla mücadelede kurumsal yapılar, yolsuzlukla savaşan kurumların varlığı ve etkinliği anlamına gelir. Bu kurumlar, yolsuzlukla mücadelede tutarlı ve etkili politikalar oluşturmalı, yolsuzluk suçlarını soruşturmalı ve yargılamalıdır. Aynı zamanda, şeffaflık da yolsuzlukla mücadelede kilit bir faktördür. Kamu Harcamalarının Şeffaflığı, devletin harcamalarının tam olarak açıklanması ve denetlenmesi anlamına gelir. Bu, hükümetin bütçeyle ilgili kararları hakkında kamuoyunu bilgilendirmesi demektir.

Ülkemiz yolsuzlukla mücadele ve şeffaflık konusunda rluslararası ölçümlerde sınıfta kalmış, devlet ihalelerini tartışmaya açmıştır.

 

Kamu Harcamalarının Şeffaflığı

Kamu Harcamalarının Şeffaflığı, devletin harcamalarının tam olarak açıklanması ve denetlenmesi anlamına gelir. Bu, vergi mükelleflerinin paralarının nasıl harcandığı konusunda bilgilendirilmesini ve bu harcamaların denetim altında tutulmasını sağlar. Şeffaf bir kamu harcama yönetimi, yolsuzluğun önlenmesine ve kamu kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasına yardımcı olur. Ayrıca, şeffaflık, demokratik hesap verebilirlik ve katılım için de önemli bir faktördür.

Ülkemiz ölçeğinde kamu harcamalarının ne kadar şeffaf ve denetlenebilir olduğu, bu konuda en üst yargı kurumu olan, Sayıştay’ın Raporları’nda açıkça görülmektedir.

 

Eğitim ve Bilgi Erişimi

Eğitimde fırsat eşitliği, bir ülkenin demokratik niteliğini anlamak için önemli bir göstergedir. Bir ülkede herkesin eşit fırsatlara sahip olması, demokrasinin temel prensiplerinden biridir. Eğitimde fırsat eşitliği, öğrencilere eğitim imkanlarının adaletli bir şekilde sunulup sunulmadığını gösterir. Bu gösterge, eğitim politikaları ve kaynakların adaletli bir şekilde dağıtılıp dağıtılmadığını gösterir. Eğitim sistemindeki fırsat eşitsizliği ve adaletsizlik, demokratik olmayan bir yapıyı işaret edebilir. Ülkemizde sürdürülebilir bir eğitim programından bahsetmek zordur. Aynı siyasi partinin bakanları bile Milli Eğitim Sistemi’ni sık sık değiştirmektedir. Orta öğretim kurumlarının tamamına yakın bir kısmının “imam hatip” okullarına dönüştürülmesi, meslek liselerinin sayısının azalması nasıl bir eğitim planlaması yapıldığını en büyük göstergesidir.

Bilgi erişimi ve iletişim teknolojileri, demokratik bir ülkenin vatandaşlarına eşit şekilde sunulmalıdır. Bilgiye erişim, demokrasinin sağlıklı işleyişi için önemlidir çünkü bilgili ve bilinçli bir toplum demokratik süreçlere daha etkin bir şekilde katılabilir. Bu nedenle bir ülkede bilgi erişimi ve iletişim teknolojilerine herkesin eşit şartlarda sahip olup olmadığı, demokratik değerlere ne kadar bağlılık gösterildiğini gösterebilir. Bu alanda yapılan yatırımlar, politikalar ve erişim imkanları, demokrasinin gücünü ve sağlığını yansıtan önemli göstergelerdir.

 

Ekonomik Gelişme ve Gelir Dağılımı Adaleti

Bir ülkenin demokrasi ile yönetildiğini anlamak için ekonomik gelişmenin ve gelir dağılımı adaletinin önemli olduğunu düşünüyorum. Ekonomik gelişme, bir ülkenin refah seviyesini ve genel yaşam kalitesini yansıtır. Sürdürülebilir kalkınma ise, mevcut nesillerin ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan dengeyi korumayı hedefler. Gelir dağılımı adaleti ve sosyal yardımlar ise toplumun bütün kesimlerinin adil bir şekilde ekonomik kaynaklardan yararlanabilmesini sağlar.

Ekonomik büyüme, bir ülkenin gayri safi milli hasılasının (GSMH) artması demektir. Ancak sadece büyüme değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma da önemlidir. Sadece ekonomik büyüme hedeflenirse, doğal kaynakların aşırı kullanımı, çevre kirliliği gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, demokratik bir ülkenin ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kalkınma perspektifiyle ele alması ve çevreye duyarlı politikalar geliştirmesi gerekmektedir.

Gelir dağılımı adaleti, bir ülkedeki gelirin adil bir şekilde tüm kesimlere dağıtılması anlamına gelir. Gelir eşitsizliğinin azaltılması ve yoksulluğun önlenmesi demokrasinin temel unsurları arasındadır. Bir ülkede orta sınıfın varlığı ve oranının yğkseklüğü o ülkenin müreffeh bir ülke olduğunu gösterir. Ülkemizde son 20 yıldır sürdürülen ekonomik politikalarla orta sınıf yok edilmiş, toplum çok zenginler ve yoksullar olarak ikiye ayrılmıştır. Ülkemiz insanlarının büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altında bir gelire sahipken, azımsanmayacak bir oranda belirlenen açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır.

 

Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği

Bir ülkenin demokrasi ile yönetildiğini anlamak için uluslararası ilişkiler ve işbirliği de oldukça önemlidir. Diğer ülkelerle ilişkileri, uluslararası kuruluşlarla yapılacak işbirlikleri, diplomatik temasları ve anlaşmaları değerlendirmek demokrasinin güçlü bir göstergesidir. Ayrıca uluslararası alanda insan haklarına saygı, demokrasi standartlarına uyum ve uluslararası hukuka bağlılık da bir ülkenin demokratik olup olmadığını anlamak için belirleyici kriterlerdir.

Demokrasi diplomasisi, bir ülkenin demokratikleşme sürecine destek olmayı ve demokrasi değerlerini yaymayı hedefleyen bir diplomasi türüdür. Uluslararası standartlar, demokrasi diplomasisinin temel dayanağıdır ve demokrasinin evrensel standartlara uygun olup olmadığını belirlemede önemli bir rol oynar. Bu standartlar, seçimlerin serbest ve adil olması, insan haklarının korunması, özgür ve adil medyanın varlığı gibi unsurları içerir.

 

Sonuç:

Demokrasi ölçümleri, seçim süreçleri, yasama, yürütme ve yargı erki, sivil toplum ve medya özgürlüğü, insan hakları, yolsuzlukla mücadele, eğitim ve bilgi erişimi, ekonomik gelişme, gelir dağılımı adaleti ve uluslararası ilişkiler gibi alanlarda yapılan değerlendirmelerin bir arada ele alınması gerekmektedir. Bu çerçevede, demokrasinin daha iyi anlaşılması ve geliştirilmesi için şeffaflık, hesap verebilirlik, adalet, eğitim fırsat eşitliği, medya özgürlüğü gibi alanlarda iyileştirmeler yapılması gerekmektedir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!