Yolların kahrını hep kamyonlar çeker. Kamyon şoförleri uzun yolların halini en iyi bilen insanlardır.
Hele benim gibi memur çocuğu iseniz, kamyonla bir yerden bir yere mutlaka gitmişsinizdir.
Önce babanızla, sonra memur olduğunuzda kendi çoluk ve çocuğunuzla.
Kamyon denince aklıma hep 1965 yılı gelir.
1965 yazında Kayseri-Bünyan’da Emniyet Komiseri olan babamın tayini Adıyaman’a çıkmıştı.
Üç yer isteme hakkı vardı o zamanlar.
Babam Elâzığ, Gümüşhane ve Adıyaman illerinden birini istemiş, tayini Adıyaman’a yapılmıştı.
Eşyamızı kamyona yükledik.
Zamandan kazanmak için gece vakti yollara düştük.
O zamanlar yollar işlek değil. Kilometrelerce gideceksiniz de ancak karşınızdan bir otomobil ya da burunlu bir otobüs veyahut bir kamyon gelecek.
Yollar şose.
Asfalt yol o yıllarda pek az…
Yol olsun da şose olsun.
Yol olsun da tozuna dumanına çoktan razıyız derdi insanlar.
Üç yıl durduğumuz, ortaokulundan mezun olduğum Bünyan’dan ayrılıyorduk.
Kamyonun şoför mahalline rahmetli babam, rahmetli annem ve İlkokul ikiden üçe geçen kız kardeşim binmiş ben ve benden iki yaş küçük erkek kardeşim, şoför Muavini ağabey ile kamyonun arkasındaydık.
Üzerimize battaniyeleri örttük, bütün gece yol gittik.
Ertesi sabah gözlerimizi açtığımızda, çoktan Kayseri İli sınırlarını geçmiş Malatya sınırları içerisinde yolumuza devam ediyorduk.
Öğleye doğru Adıyaman’a vardık.
Bu benim ve kardeşlerimin ilk kamyonla yolculuğuydu.
*****
Bir berber dükkanında tanıdım Şoför Helvacıyı. Adı Mehmet’ti. Lakabıma Şoför Helvacı derler dedi.
Yıllarca kamyon şoförlüğü ve nakliyecilik yapmıştı. İrticalen dörtlükler söyleyebilme özelliği vardı.
“Fanidir dünyanın adı / İnsanı aldatır tadı diye başladı”
Kendi ifadesiyle, yaş yetmiş beşi bulmuştu.
Bastonsuz yürüyemiyordu artık.
Neşesinden de bir şey kaybettiği söylenemezdi.
Belli ki, şoförlüğe başladığı, yollara düştüğü, ellili yıllar gelmişti aklına…
O devrinde, bu devrinde en iyi arabası Mercedes Benz’di.
Belli ki, Şoför Helvacı, Mercedes’e vurgundu.
Türk Sanat Müziğinin o yıllardaki en güzel seslerinden biri olan Hamiyet Yüceses’e hayrandı.
Adnan Menderes’ten başka onun için Başbakan yoktu.
O yıllarda belli başlı kamyon markaları vardı.
Ancak şoförler için Krupp kamyonların sesi bir melodiydi adeta.
Man kamyonlar, belki de rahat kullanımı açısından tercih sebebiydi.
Amma velakin Mercedes’in üzerine yoktu.
Ve şöyle bir dörtlükle başladı;
Araba alacaksan Benz Mercedes
Şarkı istersen Hamiyet Yüceses
Başbakan seçeceksen
Adnan Menderes
*****
Krupp’da ses
Man’da vites
Sağa bakma
Solda Mercedes
*****
Yol verin dağlar
Gelen Mercedes
Patron hesabı kes.
Şoför Helvacı devam etti şiirine ve şöyle bitirdi;
Elimde baston taklaştı
Yaşımız seksene yaklaştı
Dünya bize uzaklaştı
Çünkü ölüm yaklaştı