Şişenin üzerinde Mevlana’ya atfedilen, “ içki, içeni değiştirir” anlamına gelen bir sözün Farsça ve İngilizcesinin yazılı olması, skandalın boyutlarını gösteriyor.
Mevlana ve votka nasıl bir alaka?
Nasıl bir ilişkilendirme?
Ya semazen dekoru?
Sema ve semazenliğe başlı başına hakaret!
Semanın özünü, ruhunu, anlamını, manasını bilmeyenlerin, bilmek istemeyenlerin, sema eden semazenleri bir votka şişesi üzerinden yaralamaya ve aşağılamaya kalkması ise kabul edilebilir bir hadise değildir!
Sömürgeci eskisi Hollanda, geçmişte yaptığı gayriinsani ticaretine hangi hakla Mevlana’yı ve semazenliği alet etmeye kalkıyor?
Hollanda ne demek istiyor?
Bu cüret, nasıl bir cüret?
Uluslar arası platformlarda, devletler arası hukukta, devletlerin birbiriyle dost geçinme, kültür değerlerine, dinlerine, inançlarına karşılıklı saygı göstermesi yok mu?
Ne yapıyor Hollanda?
Rumi markalı votka ile Türkiye’ye saldırıyor!
Türk Milletinin, Avrupa’da Almanya’dan sonra, en çok vatandaşının olduğu yer Hollanda değil mi?
Hollanda’nın bu yaptığı şirinlik filan değil!
Ticaret hiç değil!
Türkiye’ye ve ülkelerinde yaşayan Türklere jest filan da yapmış değil!
Bu saygısızlığa engel olunmazsa,
Bu votkanın piyasadan kaldırılması noktasında Hollanda nezdinde hukuki bir süreç başlatılmazsa,
Yarınlarda üzerinde Mevlana sözleri yazan,
Viskilere,
Şampanyalara,
Hatta Avrupa da üretilen rakılara davetiye çıkarmış olacağız.
Konya, bir dönem alternatif Şeb-i Aruslar karşısında da,
Saman alevi gibi parlamış,
Cılız tepkiler ve kınamalar sonrasında, “Adım Hıdır, elimden gelen budur” dercesine, derin bir sessizliğe bürünmüştü.
Rumi markalı,
Semazen dekorlu votka,
Mevlana üzerinden,
Sabrımızı ve hoşgörümüzü sınamaya kalkışmak,
Gereken tepki gösterilmemesi halinde,
Üretim adedini, artırmak,
Ardından daha da aşırı hamleler için planlar, tezgahlar ve entrikalar için hazırlık yapmaktır.
Bu çirkin oyun bozulmalıdır.
Kınadık!
Kınıyoruz!
Kınayacağız!
Merak etmeyin gereken yapılacak!
Demek, inanın bu yangını söndürmez!
Mevlana, Türk Milletinin ve Konya’mızın manevi değeridir. Onun incinmesi, incitilmesi, adının süfli bir ticarete alet edilmesi kabul edilemez!
Saygı ve sevgi duyulan,
İsim ve sembolleri istismar etmek,
Değil Hollanda’nın,
Hiçbir ülkenin harcı değildir ve olmamalıdır!
Hollanda, bu davranışının nedenini, gayesini, nereye varmak istediğini, maksadının ne olduğunu açıklamak zorundadır.
Hollanda; Türkiye’den, Türk milletinin manevi büyüklerinden birine yapmış olduğu hakaret için özür dilemeli,
Ve Rumi markalı votka üretimini durdurduğunu bütün dünyaya ilan etmelidir!
Konya kamuoyu!
Konya basını!
Konya siyasileri!
Konya’nın sorumluluk taşıyan kurumları!
Odaları!
Konya STK’ları bu konuda el ele vermeli, süreci ötelemeden bu işin üzerine gitmelidir.
Bu konu, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden çok daha önemli bir konudur.
Çünkü; Seçim kargaşası arasında, unutulup gitmesinin, Konya için açacağı maddi ve manevi hasarın boyutlarını kimse tahmin dahi edemez!
En küçük bir tereddüt,
Yada olayı zamana yaymak,
Geçiştirmek,
Hiçbir şey olmaz demek,
“Mevlana Celalettin Rumi” ismi ve Semazen kavramı üzerinde,
Geri dönüşü mümkün olmayan yeni hakaretlerin doludizgin devam etmesine zemin hazırlayacaktır. Daha da geç kalındığında, atı alan Üsküdar’ı geçip giderken bu hakaretlere mani olmak mümkün olmayacaktır.
Endişesi ve önceliği, Mevlana ve Konya olanlara aynen katılıyorum.
Bu konu, öncelikle “Konya’nın milli ve manevi bir meselesi olmalı ve gündemin ilk maddesi olarak gerekli tepkinin en üst boyutlarda verilmesi gerekmektedir.”