Erol Sunat
Erol Sunat

Ne gökte ne yerdeyim

featured

Temmuz ayının kavurucu sıcağı, insanları hem fiziksel hem de ruhsal olarak derinden etkilemiş, “Ne gökte ne yerdeyim, bir garip seferdeyim” dedirten bir çaresizliğe sürüklemiştir. Ekonomik sıkıntılar ve artan sağlık sorunlarıyla boğuşan toplum, bu “cehennem sıcağında” adeta küle dönmüş, hoşgörüsünü ve merhametini kaybetme noktasına gelmiştir.

Temmuz fena yaktı. Kırk dereceyi gördük, hatta fazlasını da…

Yana yana kül olduk.

Şair, “Biraz kül, biraz duman o benim işte…” demiş ya…

Duman uçtu kayboldu…

Bizde kaybolduk bu arada…

O külü de rüzgâr savurdu gitti.

Nerede miyiz?

“Ne gökte ne yerdeyim, bir garip seferdeyim” der gibiyiz…

Ne seferi? Garip olan ne? Nereye yolculuk? Var mı bilen?

Kalkmak üzereymiş tren…

Aramadığınız kadar inen-binen…

Tren de neyin nesi mi?

Temmuz sıcağı vurdu mu böyle vuruyor galiba?

Tren dediğimiz o bildiğiniz anam-babam Marşandiz…Kara tren yani…

Bugün hızlısına nasıl bineceksiniz?

Derman yetmez. 65 yaş üstü indirimi dahi, emekliyi bin kere düşündürüyor.

Aslanım Marşandiz…

Uğruna türküler yaktığımız kara tren…

Çocukluğumda, 1958’de Eskişehir’den Kayseri’ye kadar gitmişliğim var…

İkinci Mevkide…

Kara trenlerde birinci, ikinci ve üçüncü mevki vardı. İnsanlar maddi durumlarına göre bu mevkilerden birinde seyahat ederlerdi.

Kara Treni görünce, “Tren gelir hoş gelir ley ley lüm lüm ley…” türküsü gülümsetir her birimizi…

Kara tren, kara vagon…

“Karadır şu bahtım kara” diyesi geliyor insanın…

“Kara tren gecikir, belki hiç gelmez” diyen o içli türküyü de bilirsiniz değil mi?

*****

Cehennem sıcağını görmedik, ancak cehennem sıcağı gibi tabirler havalarda uçuşuyor temmuz için.

Ona benzer bir sıcak işte diyorlar…

Gün sıcak…

Gündem sıcak…

Bir çoğumuzun başına sıcak geçti…

Sıcak vurdu…

Ayılana gazoz, bayılana limon diye dalga geçilecek bir ortamda yok…

Bu sıcak efkârı dahi ucundan kenarından yaktı.

Para, para yok…

İş, iş yok…

Çalmadığım kapı kalmadı, nereye gideyim, nereye varayım bu temmuz sıcağında diyene verecek bir cevabı olan var mı?

65 yaş üstüne bu sıcakta, dışarı çıkma, dolaşma, evinde otur, sağlığın için bu olmazsa olmaz diyorlar.

Oturuyorlar mı?

Hayır…

O yaşta, o sıcakta çalışmaya devam.

Emekli maaşının yettiği bir şey olmayınca ne yapsın emekli?

Sıcak çarparsa çarpar, kalp teklerse tekler, tansiyon fırlarsa fırlar, var mı bir başka çare?

*****

Sıcak fena yaktı…Sinir uçlarımızı da…Hoş görümüzü de…

Bakış açılarımızı da…

Bu yakma, alelusul bir yakma değil…

Kavuruyor yeminle…

Geriye kömürleşmiş bir hal kalıyor.

Kömür desen kömür değil…

Ömürden gidiyor bu yaşananlar…

Ben yanmışım abiler diyene ne diyeceksiniz?

Bir yanan sen misin mi?

Su diyene bir bardak su vermeye niyetimiz yok…

Vicdanlar yanmaması lazım…Merhametlerde… Yana yana kendimizi tanıyamaz olduk…

Aynalara akseden yüzler bizim yüzlerimiz değil…Kimiz biz? Nereye kayboldu o hoşgörü dairemiz?

*****

Sıcak vurunca feriştahımız şaştı…

Attık kendimizi bir köşeye…

Yarı baygın yatanlara döndük…

Kalk…

Kalkamıyoruz…

Şöyle doğrul biraz…

Nafile…

Az bir kendime geleyim diye bir şeyler mırıldanıyoruz.

Var mı kendine gelen?

Henüz yok…

Bu sıcakta, kalkıp da koşacak değil ya insanlar…

Sıcak bu…

İnsanlarda kronik rahatsızlıklar diz boyu…

Kalp var…Şeker var…Hiper tansiyon var…Var oğlu var…

Sıcaklık gölgede kırk küsur…Akşam olmadan kimse gelemiyor kendine…

Akşama kadar aygın-baygın yatanlar, akşam serinliğinde ancak kendilerine gelebiliyorlar.

*****

Ne diyorduk?

“Ne gökte ne yerdeyim…”

Hava sıcak…Dahada sıcak olacak…Yanacak ortalık, yanacak…

Ormanlar yanıyor, aştan ekmekten ümitsiz, borcunu harcını ödeyemeyen emekli, asgari ücretli yanıyor.

Yananı Allah görür, yakanı da…Yangınları söndüreni de söndürmeyeni de…

Yanan görülmeli…Yangınlar sönmeli, söndürülmeli…Yangınların önüne geçilmeli…

Bu coğrafya yangınların tam ortasında bir coğrafya…

Bu alevlerin, bu ateşlerin arasından çıkmamız, kurtulmamız lazım.

Ateşle çok imtihan oldu Türk Milleti…Hem de defalarca…

Ateşten gömlekleri gözünü kırpmadan tereddütsüz giydi.

Temmuz derde derman olur diye beklenmişti. Yangına bir de Temmuz yangını eklendi.

Dökme suyla bu yangın sönse zaten sönerdi.

Yana yana kül oldu, emekli asgari ücretli…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.