Erol Sunat
Erol Sunat

İşin ehli masalı!..

Yaklaşan seçimler partilerimizde işin ehli konusunu tekrar gündeme taşıdı. Ben ehilim. En ehili benim. Benden daha ehil yok. Ben daha da daha ehilim diyenler Ankara’nın yollarına düşeli, temayüllerden sınıfı geçeli çok oldu. İşi ciddi ve sıkı tutanlar postu serdiler Ankara’ya.
 
İşi ehline vermek lazım, lazım amma nasıl? Taşra yöneticileri ortaya konuşmaktan sorumlular. Onların kurdukları cümlelerde ne şiş yanıyor, ne kebap.
 
Diyorlar ki; bizim aradığımız işin ehli birisi. Merak etmeyin işin ehli kimse, bu görevleri onlara tevdi edeceğiz. Bu görevi ancak işin ehli olanlar yapabilir.
 
İşin ehli denilip durulduğuna bakmayın. İşin ehli konusu tam bir muamma aslında. Ya da bildiğiniz bir varmış, bir yokmuşla başlayan bir işin ehli masalı.
 
Pirelerin berber, develerin tellal olduğu, babaların, ataların, büyüklerin, tecrübeli insan beşiklerinin tıngır-mıngır sallanırken, bir anda beşiklerden düşürüldüğü, ellerinin, kollarının, ayaklarının, konuşamasın diye dişlerinin hatta bellerinin kırıldığı bir masal.
 
İşin ehli kim? Kime göre işin ehli? Birilerinin koyduğu ve kamuoyunca bilinmeyen kriterler mi? Yoksa Kopenhag Kriterleri filan mı, ehil arayan, ehil adam arayan lafazanların aradıkları.
 
İşin ehli masalı, merhum Turgut Özal zamanından beri var. İşi ehline verecekler vermesine de, bir türlü elleri gitmiyor. Çünkü en nefret ettikleri adam, yollarına taş koyacak adam, böyle yapamazsınız, uçamazsınız, kaçamazsınız, aslında topunuzu bağlamak lazım diyen adam, işin ehli olan adam.
 
Böyle bir adam inanın kimsenin işine gelmez. Dillerde ehil adam arıyorum türküsü ile, karanlık bir gecede, fenersiz, kandilsiz ehil adam aramak siyasetin vazgeçilmezi diyelim de laf orta yere düşsün.
 
Siyasetin ehil adamlarla yani doğrucu Davutlarla, devamlı yakası yırtılan Deli Bekir’lerle, Adım Hıdır diyenlerle işi olur mu?
 
Ehil arıyorsanız, bu adamlar ehil. Ehil sadece bizim dilimizde sevgili okurlar. Ehil insana tahammülümüz yok. Ehil arıyormuş gibi yapmak, amma ehil olanları nazarı itibara almamak konusunda evvelallah kimse elimize su dökemez. Biz neredeyse ehil olan birini aday adayı bile yapmayız. Eskaza aday adayı olsalar bile, üzerini bir değil üç kere çizeriz. O da bizi tatmin etmez, isminin üzerini karalarız. Yine yetmez, adının bulunduğu sayfayı koparıp, yakar, külünüde toprağa gömeriz. Ardından ehil adamın isminin olmadığı yeni bir sayfa açarız ki, bunun adına da yeni bir beyaz sayfa açmak der geçeriz.
 
Doğrucu Davud’u, konuştuğu an,  dokuz köyden kovuyorlar, soluğu onuncu köyde aldırıyorlar. Deli Bekir ağzını açtı mı, sus konuşma diye yakasını yırtan yırtana. Garibim Hıdır, adaptan, edepten dem vurup, bundan başkası olmaz, ben yaparsam bu kadar olur, elimden başka şey gelmez, adım Hıdır, elimden gelen budur,  dediğinde, kalk o koltuktan diyorlar, bize ehil adam lazım!
 
Kim bu ehil adam. gören, duyan, bilen var mı? Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler, demiş büyüklerimiz. Keçiler, koyun postuna bürünmüş, koyunları da aslı yok otlağına yaymaya götürüp, göz önünden çekmişlerse ne olacak?
 
Koyun görünümlü keçilerin içinden seç kimi seçersen gibi bir ehillik durumu var olmasına var da, bu insanlar bunlar koyun falan değil, vallahi de, billahi de keçi demiyorlar!… Bizim ovanın, bizim dağın koyunu böyle olur, azıcık keçiye benzerdi zaten diye ne araştırıyorlar, ne de soruşturuyorlar.
 
Ehil olmak işte bu kadar önemli bir konu! Şu ehil insanı biz kendimiz seçelim deseniz, olmaz diyorlar. Ehil konusu çok mühim. Bu konuda bizim ihtisasımız var. Ben ehilim diyenler, elbette başvursunlar. Kapımız ehil olanlara açık. Ayırım filan zinhar söz konusu değil.
 
Temayüllere, tahayyüllere, tüllere, küllere, közlere, özlere, sözlere, dillere, ellere, yellere, sellere bakacağız. Ehil insan 24 ayar olacak, saf olacak, temiz olacak, kim en ehilse ona tevdi edeceğiz bu görevleri diyorlar.
 
Anlayacağınız ehil insan konusu pek revaçta. Ben ehilim diyen, benden daha ehilini bulamazlar diyen, giyinip-kuşanıyor, düşüyor yollara.
 
Ehil arayan arayana da olsa, gerçek ehillere şimdilik selam veren yok. Onların ehil olduğunu bildikleri halde, gel demek istemeyenler, kendi ehillerini çıkarmaya çalışıyorlar.
 
Hısım-akrabadan ehil arayanlar mı ararsınız, sen ehilsin diye zorla ehil yapılanları, bu ehildir diye takdim edilenleri mi ararsınız?
 
Ehil olmayanlar, ehil aramaya, seçmeye kalktığında bu kantar, bu kadar ağırlığı kaldırmaz, kaldırmasına da, yemin olsun seçenlerde, seçilenlerde ehil değil diyebilecek kimseniz de yoksa,  yandı gülüm keten helva!..
 
Ondan sonra, aday adayları arasında, ehil olan bu arkadaşımızdır, biz güvendik, sizde güvenin, siz istediniz biz seçtik, diyenlere söyleyecek sözünüz olabilir mi?

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!