Erol Sunat
Erol Sunat

İşimiz indirim kovalamak

featured

İndirim kovalayanlar dostları ve arkadaşları arasında takdir görüyor. Helal olsun diyorlar. Allah razı olsun diyorlar. İndirim nerde var, anında haber verir. Hepimize haber uçurur. Adamın hası. Adam gibi adam. Hem hatır naz da… Ne dersiniz, farkında olmadan indirimkolik olduk da haberimiz mi yok?

 

Kovalamak; kaçanın arkasından koşup onu yakalamaya çalışmak anlamında bir kelime.

Neyi kovalıyoruz?

İndirimi…

Hayat pahalı. Zamlar yağmur misali. Bizler zam yağmurlarından sırılsıklam. Ümitler, cepler ve cüzdanlar paramparça. Meteliğe kurşun atmak derler ya hani…

Hepimiz o haldeyiz…

Yalnız ve biçareyiz…

Ömrümüz nasıl mı geçiyor?

İndirim kovalamakla…

İndirimi nasıl kovalarsınız?

Market market dolaşmakla…

Ayaklarımıza kara sular inermiş…

Zamlar etiketlere sinermiş…

Ucuzluk sündükçe sünermiş…

Felek güya hepimizi denermiş…

Sözlerimiz şiir, bizler şair…

Söylenecek ne çok şey varmış indirime dair.

İndirim dediğiniz ne mi?

Fiyatlara önce zam yapıp, sonra etiketleri güncellemek…

Kim mi diyor bunları?

İndirim kovalayanlar…

Hatta diyorlar, etiketler öyle bir güncelleniyor ki, güncellemenin bile başı döndü…

*****

İndirimi kovaladık mı kovaladık…

Yakaladık mı?

En azından biz öyle sanıyoruz…

Günler böyle bir kovalamacanın, böyle bir hengamenin arasında geçip gidiyor.

Önemli olan indirim diyen kim?

İndirimlerle mutlu ve mesut yaşadığı düşleyenler…

Yaşadığımız yalancı bir düş…Gerçek sanıyor, avunuyor yetmiyor savunuyoruz.

Biz eskiden bu kadar çok market gezmezdik…Hatta nerde hangi market var onu dahi bilmezdik…

Bize ne oldu da indirimlerin bu denli peşine düşer olduk?

Dahası, indirim reklamlarını dizilerden daha fazla seyreder olduk…

Artık, nerde ne var biliyoruz.

Dostlarımız ve yakınlarımızı arıyor, filan marketin önünde buluşalım diyoruz…

İndirim kaç koldan kovalanıyor dünyada tahmin edemezsiniz…

Neden mi böyle olduk?

Paramızın o eski alım gücü yok artık…Elli lira beş, yüz lira on lira hükmünde…En büyük paramız olan iki yüz lira bir kilo kırmızı et alabilme gücünde değil…Alım gücü tel tel dökülüyor…

Efkâr bastı gönlümü yine feryat ediyor şarkısını artık efkârımızdan dinlemeye ve söylemeye başladık.

*****

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında nerde ne indirim var, nerde ne ucuz, kim indirim yaptı, indirim hangi günden hangi güne, en ince teferruatına kadar takipteyiz…

İnsanların karnını iyi kötü doyurmaktan başka bir önceliği kalmadı. İndirim kovalamak denen mevzuya tutunulması inanın bu yüzden.

İndirim günleri yaşanan izdihamlar, insanların az sayıda olan ürünleri kapma yarışı, ürünlerin kapanın elinde kalması, kapanların yüzlerine yansıyan zafer kazanma hali, indirim kovalamanın mutlu sonu gibi bir şey…

O mutlu sonu, anlatmaya doyamıyor o hali yaşayan…

Lakin, marketler ekranlara yansıyan indirim reklamlarına pek uymuyorlar.

İşte öyle zamanlarda olan market çalışanlarına oluyor.

İndirimi duyan sabahın köründe koşuyor adı geçen markete…

Market açılır açılmaz, içeriye doluşuyor insanlar. Bir de bakıyorlar ki, indirim yapılacağı söylenen ürünler ya yok ya da üzerlerindeki etiketler aynı.

Sabahın dokuzunda daha kendine gelmeden uykusunu bölüp markete koşan insanlar aradıklarını bulamadıklarında ne yapar?

Hırsını kimden alır?

Market çalışanlarından…

Öyle ki demediklerini bırakmıyorlar…

Karşılığı olmayan beklentilerinin acısını onlardan çıkartıyorlar.

Kim haklı kim haksız meselesi ise derin mesele…

Madem indirim yapacağım diyorsunuz, yapın arkadaş diye marketin içinde bağıran vatandaş haksız mı?

Değil elbette…

Yalnız davranışı hoş değil…

Amma velakin, hüsrana uğrayan ve uğratılan insanların canına tak demiş hallerindeki haklılık payına da dikkat.

*****

Zamlar, enflasyon, dalga geçer gibi bir lira, iki lira yapılan indirimler fena koydu insanlara…

Kendilerini aldatılmış ve kandırılmış olarak görüyorlar.

İndirim kovalamaktan perişan olduklarının farkında bile değiller.

Bazıları her gün bir yerde buluşup, başlıyorlar indirim kovalama maratonuna…

Bulundukları semtte, mahallede kaç market var, tek tek dolaşılıyor. Bazı marketler aynı marketin şubesi de olsalar, indirim konusunda indirimlerini aynı günlerde başlatmıyorlar. Birinde indirim yok, bir sokak ötedeki aynı marketin bir başka şubesinde belirli ürünlerde indirim var.

İndirim kovalamakta iyi olanlar ne nerde ne kadar ucuz bilenler bu konuda belki de en şanslı olanlar.

Çünkü, indirimi yaşamak, indirime bizzat gözleriyle şahit olmak insanlarımızı rahatlatıyor.

İndirim kovalayanlar dostları ve arkadaşları arasında takdir görüyor.

Helal olsun diyorlar.

Allah razı olsun diyorlar.

İndirim nerde var, anında haber verir. Hepimize haber uçurur. Adamın hası. Adam gibi adam. Hem hatır naz da…

Ne dersiniz, farkında olmadan indirimkolik olduk da haberimiz mi yok?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!