Ferdi Tayfur, Çileli hayatların tesellisiydi… Kırıldığımızı ve gücendiğimizi dahi onun şarkılarının sözleriyle ifade ettik hep… İyi ki varsın Ferdi…İyi ki varsın Ferdi Baba diyen arkadaşlarımın sözleri hala kulaklarımda… Benim şarkım diye ardı ardına defalarca dinlenilen şarkıların sahibiydi rahmetli Ferdi Tayfur. Sanki benim için bestelenmiş, sanki benim için söylüyor, bana söylüyor dediğimiz şarkılar, onun şarkılarıydı. Yalnızların sesiydi…Dertlilerin dert ortağıydı…Sessiz gecelerin, sessiz feryatların şahidiydi… Ruhu şad, mekânı cennet olsun…
Ferdi Tayfur, sevenlerinin tabiriyle Ferdi Baba aramızdan ayrıldı. Gençlik yıllarımızın sanatçılarıydı onlar. Sac ayağı gibiydiler adeta…Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay…Bu üç isimden Allah ömrünü uzun etsin Orhan Baba hayatta.
Bizim nesil, onların şarkılarıyla avundu, teselli oldu, efkarını bastırdı.
“Hatıran yeter” şarkısının sözleri, bundan böyle hatıran yeter Ferdi Baba diye anılacak ve anlatılacak.
Şöyle başlıyordu o güzel şarkı;
“Senden bir hatıra bana bu şarkı / Bir gün gitsen bile hatıran yeter / Unutmak mümkün mü böyle bir aşkı / Bir gün gitsen bile hatıran yeter”
Sonra şöyle devam ediyordu;
“Bir yanda yaşanan o güzel günler / Bir yanda anılar bir yanda dünler / Seni yaşatacak neler var neler / Bir gün gitsen bile hatıran yeter”
Bir başka dörtlüğünde ise diyordu ki;
“Bilinmez neleri getirir zaman / Bilinmez neleri götürür zaman / Aşka bir hatıradır maziden kalan / Bir gün gitsen bile hatıran yeter”
Şarkının belki de o en güzel mısrasında, “Bir gün gitsen bile hatıran yeter” diyordu ya…
İşte geldi o gün…
Ferdi Baba, ebedi aleme sevenlerinin gözyaşları ve duaları arasında uğurlandı…
Ferdi Tayfur sevgisi kuşaktan kuşağa devam ederken, onun ardından duygu yüklü bir sevgi sağanağı oldu yağmaya başladı kabrine…
Ve “Hatıran yeter” şarkısının her harfi bir yağmur damlası oldu yağdı…yağdı…yağdı…
*****
Sözleri Ahmet Selçuk İlkan’a bestesi Yılmaz Tatlıses’e ait olan “Hatıran yeter” ilk kez 21 Mayıs 1990’da rahmetli Ferdi Tayfur’un “Hoşça kal” albümünde yer almıştı. O albümde, “Hoşça kal Leyla, Bana sor ve Hatıran yeter” albümün en dikkat çeken parçalarıydı.
O şarkılar derdimize derman olmakla kalmadı.
Anlatamadıklarımızı…Söyleyemediklerimizi…O sözlerle, o şarkılarla anlattık hep…
Onlar, hislerimize tercüman oldular. İmdadımıza yetiştiler. Bugün bile o sözler mesaj niteliğinde…
Şiir ayrı bir mesaj…Melodi ayrı…Beste çok daha ayrı etki ediyor.
Sözlerde var olan derinliği çözmeye uğraşıyor insanlar.
“Hatıran yeter” yaklaşık otuz beş yıldır dillerden düşmeyen bir şarkı, sözler, bir çoğumuzu daha şimdiden nereden nerelere getirdi.
Söz gideceği yere çoktan vardı. Bulacağını buldu, vuracağını vurdu, anlayan anladı derler ya…
Ferdi Baba, şarkılarıyla her kesime o kadar çok mesaj miras bırakıp gitti ki…
*****
Sevdalılar beni anlar diyordu bir şarkısında…
Hani en sevdiğini kaybettiğinde / İçin yanar ya / İçim yanar / Canım yanar…” diyordu…
O gitti…
Sevenlerinin yandı içi….
Emmioğlu şarkısında…
“Bende bu dağların nesine geldim / Meleşir kuzular sesine geldim / Bir garip ölmüş de yasına geldim / Geldim Emmoğlu” diyordu…
Ve devam ediyordu…
“Sazına vuran eline kurban / Allah’ına kurban Emmoğlu”
Ferdi Tayfur’la emmisini kaybetti insanımız, kendi içinden ve kendinden biri olarak kabullendiği emmioğlunu kaybetti.
Hadi gel köyümüze geri dönelim şarkısı olay oldu.
Büyük şehirde duman olmuş, borç harç içinde kıvranan, yanan kavurulan insanları köylerine geri döndürecek bir umut şarkısıydı.
Oldukça yerinde bir tespiti eğlenceli bir şekilde kimseyi kırmadan, dökmeden o hoş şarkısıyla öyle bir ortaya koymuştu ki, onu dinleyen herkes, köyüne dönüp, Fadime’nin Ayşe’nin, Fatma’nın düğününde halay çekmeyi içinden geçirdi.
Bugün köylerimize geri dönüşlerde de payı az değildi rahmetlinin.
Köylerine geri dönenler Fadimelerin düğünlerinde halay çektiler.
Hasret giderdiler.
Birkaç günlüğüne geldiler, kaldılar gittiler köylerinde…
Gitmeyin yıllar dedi, yıllar sayılı gün misali aktı gitti, ayrılık vaktine erişti Ferdi Baba…
*****
Huzurum kalmadı fani dünyada diyordu Ferdi Baba… Fani dünyada huzuru olmayanlara, huzuru kalmayanlara, huzuru bulamayanlara sesleniyordu…
Sonra, “Bu günler yaşanacak” diyordu. İnsanın ne umdukları oluyordu ne hayalleri gerçekleşiyordu.
Çeşme şarkısı bir başkaydı.
Çeşme hikayeleri, çeşme aşkları, çeşme başı karşılaşmaları, çeşmenin bir araya getirdiği, ya da çeşmenin sebep gösterildiği hikayeler az değildir.
Ferdi Baba gibi, susadım çeşmeye varmaz olaydım diyen de olur. Şu çeşme ne güzelmiş diyende…
Ferdi Baba hüzün dolu gecelere atıfta bulunur. Bam telinden vurur, can evinden vurur mısralarıyla…
İçli halkın, dertli halkın, yorgun halkın, sevenin sevdiğine kavuşamadığı bir dünyanın Çukurova’nın içinde büyümüştür.
Anadolu yitik sevdaların, açıklanamayan hislerin, birbirine kavuşamayanların, derdini, aşkını, sevdasını dağlara, taşlara, gökteki yıldızlara anlatanların hikayeleriyle örülü bir coğrafyadır.
Ferdi Tayfur’un bu denli sevilmesinin sebebi, kanayan gönüllere, yanan gönüllere, küskünlere, kapılardan geri dönmüşlere, döndürülmüşlere, sevdiğine kavuşamamışlara ilaç gibi, serin bir pınar suyu gibi gelmesidir.
*****
Ferdi Tayfur, Çileli hayatların tesellisiydi…
Kırıldığımızı ve gücendiğimizi dahi onun şarkılarının sözleriyle ifade ettik hep…
İyi ki varsın Ferdi…İyi ki varsın Ferdi Baba diyen arkadaşlarımın sözleri hala kulaklarımda…
Benim şarkım diye ardı ardına defalarca dinlenilen şarkıların sahibiydi rahmetli Ferdi Tayfur.
Sanki benim için bestelenmiş, sanki benim için söylüyor, bana söylüyor dediğimiz şarkılar, onun şarkılarıydı.
Yalnızların sesiydi…Dertlilerin dert ortağıydı…Sessiz gecelerin, sessiz feryatların şahidiydi…
Ruhu şad, mekânı cennet olsun…
