Erol Sunat
Erol Sunat

Ben sabır taşı mıyım?

featured

Bilge Kağan, aç milletimi doyurdum, fakir milletimi zengin kıldım diye Orhun abidelerinde anlatmış. Bin üç yüz yıl önce. Bize söz verenler ne diyecekler? Aç insanımıza sabır tavsiye ettik, gözü tok insanlardı. Aç geldiler aç gittiler bu dünyadan… Kimin yüzünden? Tarih hiçbir şeyi atlamaz, pas geçmez, gerçekleri ve hakikatleri bir yazan, bir ortaya döken her daim bulunur.

Bir Orhan Gencebay bestesi olan “Sabır Taşı”

“Bana “Sabret” diyorsun / Ben sabır taşı mıyım? / Döndürüp duruyorsun / Değirmen taşı mıyım?”

Dizeleriyle gönüllere taht kurmuştu.

Orhan Baba, bana sabret diyorsun derken sürekli sabır tavsiye edenleri ta…o yıllardan mı görmüştü bilinmez.

Ancak, biz zorlu ve meşakkatli hallere oldukça uzun süre dayanan, karşı koyan, yine de öfkelenmeyen, sakin kalan insanlara da sabır taşı dendiğini biliriz.

Sabrın sonu selamet.

Sabrın sonu hasretlerin beklentilerin sona ermesi demek değil mi?

Sabrın sonunda kahrolmamalı. Sabrın sonunda hayal kırıklığı olmamalı.

Sabret diyenler sabır diyenler, sabır tavsiye etmeye devam edenler sabır taşı ne alemde onu hiç merak etmiyorlar galiba.

İnsanlar ben sabır taşı mıyım, biz sabır taşı mıyız öyleyse, çoktan çatladı o sabır taşı diyorlarsa, sürekli sabır tavsiye edenler, bu tavsiyelerini sil baştan neden yeniden gözden geçirmezler?

Belli ki bazı şeyler yanlış gidiyor. Belli ki bazı yerlerde yanlış yapılıyor.

Sabır diyenler, bir şey yok sabır taşında diyorlar, sadece çatlamış, patlamamış en azından. Yerli yerinde duruyor.

Söz sabır taşını patlatmayacağız. Sabır taşı çatlamak zorunda mıydı sorusunun cevabı yok.

Bu cevap gerekçeler ağının içinde konuşamaz bir halde.

*****

Sabır, hoşgörülü ve toleransı yüksek bir kelime. Sabırda var olan hoş görü az uz değil. Biz ise sabra razı edilmişlerden olduk diyen insanları henüz bir dinleyen yok.

Sabır tavsiye edilenler için sabrın süresi çok uzun.

Sonrasının ne olacağı ise TÜİK rakamlarına endeksli…

Sabır tavsiye edilen, sabretmekten başka yapacağı bir şey kalmayan milyonlarca insan.

Emekliler, asgari ücretliler, atanamayanlar, işsizler, umudu her geçen gün dahada zayıflayan gençler,

En yakın nokta aralık ayı…Aralık ayında ne denecek ne verilecek neler ileri sürülecek belli değil. Temmuzu gördükten sonra, Aralık ayı nasıl bir ay olacak konusunda kafalar bir hayli karışık Oysa aralık ayına daha o kadar çok ay var ki…

Elektriğe yüzde 38 zam gelmiş, ardından doğalgaza da aynı oranda…

Bir sonraki ay eylül. Okullar açılacak, kış hazırlığı yapılacak…

Masraf kalemlerinin önü açık, nasıl olacağı, nasıl yetişileceği bilinmiyor.

Kiralar EFE TÜFE’ye bağlanmış. Etiketlere dokunuşlar hız kesmiyor.

Ne yapacak sabır?

Enflasyona dur mu diyecek? Alım gücünü mü artıracak? Etiketler sabır deyince bizde sabrediyoruz, bundan sonra dokunuş yok mu diyecekler? Akaryakıt on beş liraya mı inecek?

Ne yapacak sabır?

Yüz lirayla pazara gidenin her şey aldıktan sonra cebinde on beş lira para mı kalacak?

Sabır fakir fukaranın önüne bir ekmek mi koyacak?

Yanına bir tas da çorba mı ikram edecek?

*****

Sabır deyince, bayağı bir sihirli kelime zannediyorlar herhalde.

Keşke öyle olsaydı.

Keşke sabır açılmaz kapıları açsaydı.

Sabretmek iyidir, hoştur amma, sabır taşının çoktan çatladığı, bazılarına göre infilak ettiği, bazılarına göre tepe tepe gömüldüğü, ruhuna el Fatiha dendiği günler bu günler.

Sabır diyen sabır tavsiye eden, söylediği lafın nerelere vardığını, kalpleri paramparça ettiğini biliyor mu?

İnsanlar diyorlar ki…

Sen nasıl olurda bizim halimizi bilmezsin?

Sen nasıl olurda bizi görmezsin?

Sen nasıl olurda bizi dinlemezsin?

Biz o senin sabır dediğini yıllardan beri başımıza taç etmiştik. Sabretmiştik.

Söz verenler, sözünden döndü, gönlümüzden geçen bu değildi diye bir türkü tutturdu.

Baktık ki, onların gönüllerinden geçen biz değilmişiz, bize sıra gelinceye kadar Üsküdar’da sabah olmuş.

*****

Sabır nedir?

Bu soruyu sabrı tavsiye edenlere sormalı.

Siz hiç sabrettiniz mi diye…

Sabret diye aylarca beklediniz mi diye…

Sabrın sonunun selamet olmadığını sabır tavsiye edenlerden öğrendik diyenleri kimse ne görmek ne dinlemek ne de duymak istiyor.

Doğruyu söyleyenle kimsenin işi olmuyor.

Sabır manasını, anlamını, yitirmiş bir halde.

İnsanlar ümitsiz…

İnsanlar yorgun…

Diz boyu hayal kırıklığı yaşayanların yaşadıkları o hal yüzlerine yansımış vaziyette.

İnsanlar Temmuza kadar beklemiş, ancak bir kısmına zam yapılmış. Milyonlarca insan yıl sonuna kadar sabır tavsiye edilenlerin arasında.

Ne yapsın sabır taşı?

Çatlamasın mı?

Dağılmasın mı?

Sabır tavsiye edenler sabrında sınırlarını zorladılar diyor insanlar. Bu zorlama, sevgiyi aldı götürdü, saygıyı aldı götürdü.

Hâlâ haberleri yok…

Açlığın, yokluğun, yoksulluğun sabırla telafi edileceği nerede var? Nerede görülmüş?

*****

Bilge Kağan, aç milletimi doyurdum, fakir milletimi zengin kıldım diye Orhun abidelerinde anlatmış. Bin üç yüz yıl önce.

Bize söz verenler ne diyecekler?

Aç insanımıza sabır tavsiye ettik, gözü tok insanlardı. Aç geldiler aç gittiler bu dünyadan…

Kimin yüzünden?

Tarih hiçbir şeyi atlamaz, pas geçmez, gerçekleri ve hakikatleri bir yazan, bir ortaya döken her daim bulunur.

Bir zamanlar Sovyet Rusya’da, Sibirya’ya sürülenlerin meşhur bir ağıtı vardı. Diyorlardı ki; “ Aç öldürme , tok öldür, kış öldürme yaz öldür”

Sabır tavsiyesi, bu tavsiyeyle insanları aç öldürmekle, aç bırakmakla, yoklukla karşı karşıya bırakmanın ta kendisi.

Nasıl görmezsiniz? Nasıl duymazsınız? Nasıl haberiniz olmaz?

Nasıl daha sabır tavsiye edersiniz diye Allah rızası için yok mu bir soran?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!