Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD’nin 2023 mali yılı için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunun kaldırılması kararına tepki gösterilerek, “ABD yönetiminin Rum tarafına satacağı silahların ve askeri teçhizatın hedefinin kim olduğu açıktır” denildi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD’nin 2023 mali yılı için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunun kaldırılması kararına tepki geldi. Açıklamada, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) on yıllardır uyguladığı silah satış kısıtlamasını 2020 yılında kısmen kaldıran ABD, 2021 yılında aynı kararı yinelemiş ve son olarak 16 Eylül 2022 tarihinde aldığı yeni bir kararla GKRY’ye uyguladığı silah ambargosunu tamamen kaldırdığını açıklamıştır. ABD yönetiminin ada ve bölgedeki gerginliği artırma pahasına aldığı bu karar kabul edilemezdir” ifadeleri kullanıldı.
“Bu dönemde ABD’nin Rum tarafına silah satışını serbest bıraktığını açıklaması endişe vericidir”
Rum tarafına her tür silah satışını serbest bırakma kararının Rum tarafının son dönemde endişe verici boyutlara ulaşan silahlanma ve askeri faaliyetlerinin ABD yönetimi tarafından desteklendiğinin açıkça gösterildiği ifade edildi. Açıklamada, “Rum tarafının Fransa ile saldırı helikopterleri satış anlaşması imzaladığı, füze sistemi, radar sistemleri ile askeri malzeme temin etmeye yönelik çabalarını arttırdığı bu dönemde, ABD’nin Rum tarafına silah satışını serbest bıraktığını açıklaması endişe vericidir” denildi.
“ABD yönetiminin Rum tarafına satacağı silahların ve askeri teçhizatın hedefinin kim olduğu açıktır”
“Bir taraftan Rum tarafını silahlandırmaya karar verirken, diğer yandan adadaki iki taraf arasında bir anlaşmaya varılmasını ve bölgede istikrarın sağlanmasını desteklediğini iddia eden ABD yönetiminin samimiyetine inanmak güçtür” denilen açıklamada, “ABD yönetiminin Rum tarafına satacağı silahların ve askeri teçhizatın hedefinin kim olduğu açıktır. Bu nedenle, bölgedeki ve adadaki meşru hak ve çıkarlarımızı korumak için Garanti Anlaşması ile temin edilen anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının hiçbir koşulda tartışılması bile söz konusu olamaz ve bu şartlarda her zamankinden daha hayati olduğu ortadadır” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama şu şekilde sürdürüldü:
“ABD dahil üçüncü tüm taraflardan GKRY’nin kışkırtıcı politikalarına destek vermekten vazgeçmeleri ve adadaki iki devletin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri zemininde sürdürülebilir bir anlaşmaya varmalarına yardımcı olmalarını beklediğimizi bu vesileyle bir kez daha vurgulamakta fayda vardır.”