Dün (8 Eylül 2022) İngiltere’nin en uzun tahtta kalmış hükümdarı Kraliçe II. Elizabeth İskoçya’daki Balmoral Kalesi’nde hayatını kaybetti.

Mehmet Harun Yüksel

Ülkede 10 günlük yas ilan edilirken en büyük merak konusu ise ardından kimin tahta çıkacağı oldu. Ancak BBC’nin duyurmasıyla kraliçenin en büyük oğlu Prens Charles “Kral III. Charles” olarak tahta çıktı. Kraliçe Elizabeth’in ölümüyle Cornwall Düşesi Camillia, kocası Galler Prensi ve Cornwall Dükü Charles’ın kral olmasıyla artık İngiltere tarihinde ilk kez kullanılacak olan “queen consort” yani kralın karısı olan kraliçe unvanını aldı.

2005’te Prens Charles ile evlenen Camillia İngiltere halkı tarafından, uzun yıllar boyunca Charles’ın Diana ile olan evliliğinin yıkılmasının sorumlusu olarak gösterilmişti. Evlendikleri tarihte Camillia prenses olmak istemediğini açıklayarak princess consort (prensin karısı olan prenses) unvanı almıştı. Bu şekilde kraliyet ailesine olan bağlılığını göstermiş ve kendisine düşen görevleri yaparken eşi Prens Charles’ı destekleyeceğini belirtmişti.

Kraliçenin 70 yıllık platin jübilesinin ilk etkinliği Sandringham’daki balo salonunda gerçekleşirken bastonla yürüyen Kraliçe Elizabeth’in sağlık durumunun kötüye gittiği ve güçten düştüğü objektiflerden kaçmadı.

2022’nin şubat ayında başlayan ve Elizabeth’in sağlık durumuyla ilgili çıkan haberler ölümüne kadar yani 8 eylül 2022’ye kadar devam etti. Bu zaman zarfında ise Elizabeth öldüğü zaman nelerin değişeceği ve taht sırasında kimin olduğu konuşulmaya başlandı.

Uzun zamandır süregelen dedikodulardan birisi Prens Charles’ın Camillia ile evlenmek için kraliçeden izin alamaması ama bu evliliği gerçekleştirebilmek için taht hakkından feragat etmesi ile ilgiliydi. Ancak prens Charles’ın 8 eylül itibariyle Kral III. Charles olarak adı değişti ve tahta çıktı. Kraliyet sözcülerinden birine bu dedikodularla ilgili soru yönetildiğinde ise alınan cevap, böylesi bir durumun söz konusu olmadığı çünkü kraliçenin kendisinden sonra gelecek taht varisini seçebilecek yetkisinin olmadığı yönündeydi.

Kraliçe olarak değil kralın karısı olarak anılsın

Kraliçe Elizabeth Platin jübilesinde ise konuyla ilgili şunları belirmişti: “Benim zamanım dolduğunda, oğlum Charles kral olduğunda, biliyorum ki hem kendisine hem de karısı Camillia’ya bana verdiğiniz desteğin aynısını vereceksiniz; ve benim samimi dileğim odur ki, vakti geldiğinde, Camillia kraliyet görevlerine devam ederken (queen consort) kralın karısı olan kraliçe diye anılsın.”

2005 yılındaki kamuoyu yoklamasında; İngiliz halkının yüzde 7’si Camilla’nın “kraliçe” unvanı almasını yüzde 53’ü “kralın karısı olan kraliçe” yüzde 32’si ise Diana’ya saygısızlık olacağını düşündüğü için bunlardan daha düşük bir unvan verilmesi sonucu çıkmıştı. Bu yüzden geleneksel olarak kralla evlenen herhangi bir haneden mensubu olmayan kadına verilen  “queen consort” unvanı İngiltere tarihinde bir ilk olarak kamuoyu yoklaması sonucunda verilmiş oldu.

İngiltere Kilisesi’nin de başı olan Kraliçe Elizabeth’in ve kilisenin boşanmaları yasaklayan tutumuna rağmen Prens Charles’ın Leydi Diana’dan nasıl boşandığı ve Camillia ile evlenmesine nasıl izin verdiği ise hala tartışma konusu. Hem kilisenin boşanmayı ve de önemli bir gerekçeyle boşanabilmiş kişilerin yeniden evlenmesini yasaklayan tutumunun hem Charles’ın hem de Camillia’nın ikinci evlilikleri olması sebebiyle nasıl değiştiği bilinmiyor.

Hanedanlık kurallarının ve dini kuralların esnetilmesi için Kraliçe Elizabeth’in kızı Prenses Anne’in de yaptığı gibi Prens Charles Camillia ile İskoçya’da evlendi. Kraliyet ailesi üyelerinin geleneksel olarak yaptığı gibi bir törenle değil belediye nikahıyla evlenen çiftin düğününe Kraliçe Elizabeth ve Prens Philip katılmamıştı.