Herkes kendi açısından yapılmasına 29 gün kalan MHP kurultayını yazdı, sanırım yeterli veriler toplandığı için kendi uzmanlık alanımızda bizim de kalem oynatma vaktimiz geldi. Ortalık ta bir kargaşadır hengâmedir gidiyor. Biz konuyu iletişim kodları ve kod açıcıların algılamalarıyla ele alacağız.
Her şey aday olacağı takribi 2 yıldır bilinen eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın’ın malumu ilan etmesi ile başladı. Öncesinde kimse bu konunun varlığı ile ilgili konuşmazken Sayın Aydın’ın aday olacağını açıklamasıyla saldırı için bekleyen kurtların kafesleri açıldı. Önce sayın eski bakan şimdinin MHP milletvekiline hırsız denmeye başlandı. Ardından ulusalcı ve hemen arkasından cemaatçi oldu. Kimse bu adamın ’25 yıldır MHP üst yönetimlerinde bulunduğunu, mevcut genel başkanın 99 yılından beri her seçimde ilk sıraya yerleştirdiğini, MYK’ya aldığını, parti sekreterliği verdiğini, hırsız dendiğinde sahip çıktığını hatırlamadı ya da hafıza-i beşer Nisyan ile maluldür ön kabulünde olduğu gibi; hatırlatılmasını engelledi.
Hiç kimsenin aklına yahu bu adam MHP’nin en önde gelen ve Devlet Bahçeli’nin en fazla kıymet verdiği isimlerden birisi biz bu adama hırsız dersek genel başkan hırsızı koruyan adam adaleti sağlayamayan hatta buna çanak tutan adam olur demedi. Bu süreç daha önce Ümit Özdağ’ın genel başkan adaylığı zamanında da yaşanmıştı. Hoca da hem CIA ajanı, hem MOSSAD ajanı, hem de MİT’çi ilan edilmişti. Uluslararası güçler, malum tabirle okyanus ötesi MHP’yi ele geçirmek istiyordu. Sonra Ümit Özdağ büyük törenlerle seçim öncesi kurtarıcı olarak partiye davet edildi. Hoca olgun adamdı “kurtların oyunu sert geçer” dedi geçmişin üzerine sünger çekti; canla başla seçim çalışması yaptı.
Devlet Bey cephesinin en büyük sıkıntısı millet nezdinde söylediklerinin doğru kabul edilmemesi. Aslında sebepleri kongre süreçlerinde yatıyor. Karşısına çıkan herkes hain ilan ediliyor. Daha sonra törenlerle partiye davet ediliyor. Demek ki birileri bir yerlerde yalan konuşuyor hainse partiye törenle neden alıyor; değilse adama neden iftira atıyor. Hırsızsa neden adamı her seçimde ilk sıraya konuluyor; kısacası tutarlılık yok.
Bu sebeple Başbakan çıkıp konuştuğunda ülke ne kadar kötüye giderse gitsin yalan söylediği açık olmasına rağmen millet inanıyor ve arkasında duruyor. Çünkü Tayyip Erdoğan millete “doğru söyleyen adam imajı veriyor”.
Gelelim olayın diğer cephesine Koray Aydın Bey yola sol ayağı ile adım attı, fakat yanlıştan çabuk döndü. Ozan arifin işgalci kargalardı, değnekli, Rahşanlı konuşması karşı tarafın üslubunun neredeyse kopyasıydı; hakaret edilirken kime nasıl edildiği geri dönüşünün nasıl olacağı hiç hesaba katılmamıştı. Rahşan döneminin bakanı değil miydi Koray Aydın, Genel Merkezin MYK’sında değil miydi, işgalci kargalardan birisi yanındaki Koray Aydın’dı. Yanlış fark edildi bu üslubun yerini “Devlet bey benim ağabeyimdir ben kazanırsam o üzülmez, o kazanırsa ben üzülmem ağabeyim seçim kazandı derim” naifliğine geçiş yapıldı. Güzel gelişmeydi vesselam. Yanlıştan çabuk dönebilen Genel Başkan Adayı bizim için önemli gelişme.
Umarım bundan sonra Koray Bey son dönemde takındığı bu naif üslubunu bozmaz, Devlet Bey ekibi ise daha az kırarak seçim dönemine kadar yeni bir kırılma yaratmadan süreci tamamlar. 5 Ekim yani kongre sonrası tüm Türk milletine İslam coğrafyasına hayırlara vesile olur inşallah. Uzun süredir yurt dışındaki işlerimiz sebebi ile yazma fırsatımız olmadı biraz paslandık. Sürç-i lisan etteysem affola.
Son uyarım da ülkücü camiaya bir fıkra ile olacak. Karadenizliyiz biraz argoya kaçar ama umarım affedersiniz. Temel’e sormuşlar “metroseksüel nedir” diye. “Tam emin değilim ama her halde yeraltı ib.e sidir” demiş. Ortalık bunlardan dolu aman dikkat edelim.
