“Köpeklere köpekliğini unutturduğunuz zaman, kendinizi ona hizmet eder bulursunuz.”
***
“Bir ölen teröriste ağlamayan, insan değildir. Önce vatan değil insan. Terör sebep değil sonuç. Bölgede boşaltılan köylerle sorun bu hale getirildi. Güvenlikçi yaklaşımla bu iş çözülemez.”
Daha neler, neler…
Bu sözler bir PKK’lıya ait değil. Bölücülerin siyasi uzantılarına da ait değil.
Diyarbakır Emniyet Müdürünün sözleri!
Empati yapıyormuş…
Bağrımda sızı, haykırıyorum yine de!
Bana “insan değildir” derken o; ben insanlığımdan utanıyorum! Teröriste ağlamadığım için değil, bu sözlerin sarf edildiği ülkemde şehitlerimden utanıyorum.
Analarından, yavrularından utanıyorum…
Şehitler ocağı, Peygamber ocağı askerlerimizin kurmay heyeti cevap verecek mi merak ediyorum.
Verilecek cevabı en çokta evladını “vatan sağ olsun” diyerek gönderenlerin, göndereceklerin beklediğini bilerek…
***
Terör sebep değil sonuç imiş! Bu sonucun sebebi de bizmişiz!..
Kahpe döllerinin güneydoğuda yaptığı baskınlarda, Kürt kökenli insanımızın topluca katledil dildiği köyler nedense hep, Ermenilere karşı yiğitçe mücadele vermiş olanlar.
Sonuca bakın!
Bölücülere eğitim veren Yunan generalleri, helikopterle silah ve yiyecek atan Amerika helikopterleri, bebek katilinin yakalandığında ifşa edip, kendisini kullandıklarını söylediği Avrupalı yöneticiler, Ermeni terör örgütü Asala ile organik bağının tescil edildiği, eli kanlı katiller!
Sonuç imiş!
Yüzyıllık batı merkezli projeler, çarşaf, çarşaf haritalar!
Sonuç diyeceğiz belli ki!
Irak’ın kuzeyinden ülkemize sığınan on binlerce peşmergeye, Türk Milleti her türlü imkanını seferber ederken, bölücülerin hamiliğine soyunan Bayan Mitterand’ın dişlerine bakarak seçtiği 4 kişiyi Fransaya götürmesi. Ardından Türkler diğer halkları eziyor diyerek…
Herhalde bu da sonuç!
Önce vatan değil insan imiş.
Her iki kutsalımızı kıyaslama garabeti neden bu kadar insaf dışı müracaat kaynağıdır?
Önce vatan sevgisini kutsal bilen insan demek ağırınıza mı gitmekte…
Güvenlikçi düşünce olmazmış.
Bölmek üzere kurgulanmış, eli kanlı eşkıyalara; güvenlikçi düşünce dışında sadece bir yol kalır. İstediklerini vermek, bunumu istemektesiniz?
***
Düşünüyorum mesela; Empati yapıyoruz ya!..
İstiklal harbine gidiyorum.
Önce vatan değil insan diyeceğiz.
Adamlar, yazık ta nerelerden zahmet edip gelmişler. Hani Yunan askerleri, Kütahya dolaylarında eve saklanan kızımızı dışarı çıkarmak için yangın çıkardıklarında namusu için yanmayı seçen namus abidemiz boşuna can vermiş.
Çanakkale; ne gerek vardı canım, kan emmeye gelenlerde insandı nede olsa!
Vatan mı ne önemi vardı?
Malazgirt’e gidiyorum; gereksiz, Bizans’ın fethine gidiyorum; ayıp mı ettik acaba!
Yazık oldu insanlara!..
***
Ardından yorumlar;
BDP yetmez ama evet demiş bi nevi. Arkadaşı Baydemir’e bağlayın olsun bitsin demiş.
Yakışır!..
Hükümet yetkilileri çok “insani” bulmuş!
Mühim olan insanlık!..
Bu sözlere bir tek MHP karşı çıktı.
Bir Tek MHP….
***
Eli kanlı, bebek katili, kahpe dölü, bölücü eşkıyaların tüm Dünyada yeteri kadar sahibi, besleyeni, kullananı var zaten.
“Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak alçak cüretkârlıklar var bağrımızda,” haddinden fazla…
“Önce vatan sevgisi olan kutlu insanlar” diyen gür bir ses istiyorum ben!
“Şehitlerimizin şahadeti” üzerine yürekler istiyorum!..
Ben ülkemde; “şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak alçaklıklara” geçit vermeyecek emniyet müdürleri, komutanlar, yöneticiler, siyasetçiler istiyorum!
Unutmayın;
Köpeklere köpekliğini unutturduğunuz zaman, kendinizi ona hizmet eder bulursunuz.
