Kılıçdaroğlu’ndan İmamoğlu açıklaması: Yemekten haberim vardı, gidip dozerin başında mı duracaktı?

Kılıçdaroğlu: Her sorunda çözüm üretme gayreti içerisindeyiz
CHP lideri Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’daki kar fırtınası sırasında İngiliz büyükelçisiyle görüşmesi tartışmalarına ilişkin, “Önceden söz vermişti. Benim de haberim vardı. Ekrem Bey gidip dozerin başında mı duracaktı? Zaten çok iyi bir yönetim sergiliyor” dedi.
TV100 kanalında katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İBB Başkanı İmamoğlu’nun İstanbul’da kar fırtınası yaşanırken İngiliz büyükelçi ile yemek yemesi tartışmalarıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “Ekrem Bey’in üzerine baskı kurmaya çalıştılar. Ekrem Bey’in Büyükelçi ile yediği yemekten elbette haberim var, kaldı ki gidip dozerin başında mı duracaktı? Hayır, yönetecekti orayı. Zaten çok iyi bir yönetim sergiliyor” ifadelerini kullandı.
“Erdoğan İstanbul’u kaybettiğini bir türlü içine sindiremedi. Çünkü İstanbul’un rantından yararlanıyordu” diyen Kılıçdaroğlu, “AKP’nin büyük ölçüde İBB’den beslendiğini çok iyi biliyorduk. İstanbul’u Ekrem Bey’in kazanması onlar için hazmedilmesi zor bir durum oldu” dedi.

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun başkanlık performansının başarılı olduğunu vurgulayarak, “Kazanmanın ötesinde başarılı bir belediye başkanlığı performansı da sergiledi. Duran bütün metro yatırımlarının kaynağını bularak sözleşmelerini imzaladı. 10 ayrı yerde 10 ayrı metro inşaatını birden başlattı. Bunu da hazmedemediler. Yolsuzlukların da üzerine gitti” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Binlerce kişi havaalanında sloganlar attılar. Binlerce kişi Türkiye’nin itibarını sorguladı. Binlerce kişi THY’nin ne kadar yetersiz olduğunu gördü. Binlerce kişi o havaalanının ne kadar kötü bir havalanı olduğunu gördü. Karayollarına ait olan aks tıkanınca açmak için sayın Vali Ekrem İmamoğlu’na telefon edip “Burayı da açar mısın” dedi. Bunlar hiç konuşulmadı.
Ben zaten “Telefonlarımız dinleniyor” diye söylüyordum ama izlendiğimizi de düşünemiyordum. Bu kadar da olmaz diye. Mobese de gösterdi ki izleniyoruz. Bu da devletin parti devleti olduğunu gösteriyor. Halkın devleti olmaktan, liyakatli ve adaletli bir devletten olmaktan çıkmış, bir kişinin ve ailesinin şahsi egolarına teslim olmuş bir devlet yapısına dönüşmüş olduğunu görüyoruz. Bunun için bürokratlara çağrı yaptım. Bu suçun üstüne giden yok. Hakimler savcılar kurulunu Saray teslim almış durumda. Bürokrasiye yaptığım çağrı sonrası belgeler, raporlar yağıyor. Ulaştırma Bakanı TV’ye çıkıp açıklama yaptıktan 15 dk sonra bürokratlar gerçek bilgileri bize ulaştırdılar. Çünkü bu ülkede hala dürüst ve ahlaklı çalışan bürokratlar var.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ‘İmamoğlu affını istesin etsin’ çıkışına dair de değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, “Neden affını istiyor beyefendi? Ekrem Bey’i siz mi göreve getirdiniz? Buyursunlar anket yapsınlar, İstanbul halkı Ekrem Bey’i seviyor…” dedi.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ilişkin ise, “Cumhurbaşkanı uzlaşmayı sağlar, demokrasinin erdemlerini anlatan erdemli konuşmalar yapar, devletin adaletli yönetilmesini sağlar. Cumhurbaşkanının kişisel egolardan arınması lazım, gücün esiri olmaması lazım.
Sunucu Kerem Kırçuval, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı sorusunu yönelttiği Kılıçdaroğlu’na “Aslında verdiğiniz tarife bakıyorum, bu tarife uyan isim Kemal Kılıçdaroğlu, sadece ismi söylenmiyor” yorumunu yaptı. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Aslında yaptığım tanım sağduyulu insanların kabul edeceği bir tanım. Cumhurbaşkanının 84 milyonu kucaklaması, insanların inançlarına saygı duyması, günün 24 saati konuşmaması lazım. Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Siyasi partiler arasında çıkan tartışmaları çözer, TBMM’nin açılışını yapar ve o açılışta herkesi kucaklayan konuşmalar yapar. Ülkenin adaletle yönetilmesini sağlar, cumhurbaşkanı dediğiniz budur. Bu ben miyim bir başkası mı bilmem, ancak cumhurbaşkanı dediğiniz böyle olmalıdır. Cumhurbaşkanının toplumu kucaklayan ve egosu olmayan biri olması lazım. Cumhurbaşkanının gücü yönetebilmesi lazım.”

İhalelerde yolsuzluk iddiaları

Kılıçdaroğlu ihalelerde yolsuzluk iddiasına ilişkin, “Yolsuzluk deyince toplum artık bunu yadırgamıyor. Herkes buna aşina. Yolsuzluğu çok fazla dile getirince bizim oylarımız artacak diye bir şey yok” ifadelerini kullandı.
Devletten en çok ihale alan beş şirketle ilgili Kılıçdaroğlu, ‘Beşli çete’ olarak adlandırdığı şirketlerle görüşme yapmadığını dile getirdi. Dolaylı yoldan gelen görüşme teklifini reddettiğini söyledi.

Enflasyon rakamları

Kılıçdaroğlu, yoksulluğun büyük ölçüde arttığını ve milyonlarca kişinin yoksullaştığını vurgulayarak, bu kışı en azından maddi zorluk yaşayan vatandaşların kışı rahat geçirmeleri hedefiyle doğal gaz ve elektrik paralarının ödemeleri çağrısında bulunduğu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Zaten Hazine ve Maliye Bakanı zaten yüzde 50’nin altında olacağını söyledi. TÜİK de ‘Enflasyon yüzde 50 olmasın, altında olsun’ diye bir açıklama yaptı.
Rakamı küçük gösteriyorlar ama olağanüstü bir problem başladı. Önceden gıdada görüyorlardı, şimdi ev oturup doğal gaz elektrik parası öderken zammı görüyorlar. Kaç kişinin elektriğinin doğal gazının ve elektriklerinin kesildiğini açıklamalarını isterim.
Bu tablo Türkiye’nin kaldırabileceği bir tablo değil. Geçmişte bol miktarda borç aldılar, özelleştirme yaptılar, satacak fabrika kalmadı kimse de para vermiyor.”

Faiz ve yeni mevduat sistemi

Kur korumalı TL vadeli mevduat hesabıyla ilgili soruyu yanıtlayan CHP lideri, “Özel bankaya ben para vereceğim diyebilir misin’ diyemezsin. Dolar yükselmesin diye iki model denediler. Türk lirasını eriteceğiz, ihracat patlayacak. Cari açık azalacak. Cari açık patladı. Merkez Bankası’nın politika faizini düşürdüler. Hangi faiz düştü. Kredi faizi mi, ticari kredi mi? Hiç biri düşmedi. “Polika faizi inince bütün faizler inecek, enflasyon düşecek” dediler. Hem faizler yükseldi hem enflasyon yükseldi” dedi.

Adalet Bakanı’nın değişimi

Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün istifa ederek yerine Bekir Bozdağ’ın getirilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada ise, “Adalet Bakanı’nın gidişten rahatsız olup çekildiği söylendi. Bana gelen bilgiler gidişattan Adalet Bakanı’nın son derece rahatsız olduğu ve kendisinin artık bu görevde kalamayacağını beyan ettiği” diye konuştu.
CHP lideri, Erdoğan çok iyi bir adam, mükemmel biri ama etrafı kötü” ne derlerse desinler bütün bunların sorumlusu Erdoğan. Devlet ona teslim edilmiş vaziyette. Adalet Bakanları çok fazla konuşmaz. Yeri zamanı geldiğinde haksızlıklara karşı bu doğru değil diye söylerdi. Adalet reformu nasıl olacak diye açıkladılar ve bunların hepsi de doğruydu. Ama bunların hiç biri hayata geçirilmedi” ifadelerini kullandı.

Millet ittifakı

İYİ Parti’den farklı sesler çıktığı ve bu durumla ilgili ne düşündüğü sorulan Kılıçdaroğlu, “Milletvekilleri elbette kendi görüşlerini söyler, biz saygı duyarız. Kimse kimseye mahkum ve mecbur değildir, bunu ortaya koymalıyız. İttifakı oluşturan bileşenler özgür iradeleriyle hareket eder” dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Devlette denetlenmeyen hiç bir kurum yoktur. Her kurum mutlaka denetlenir. Çağdaş demokrasilerde bu böyledir. Şu anda denetim dediğimiz mekanizme yok. Sayın Erdoğan dedi ki “Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne uymayacağız” Anayasayı çiğniyorsunuz.
Erdoğan bütün dünyaya, “Bizim ülkemizde anayasa var ama benim kararımdan sonra” demek istiyor.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem metninde Cumhurbaşkanı’nın görevleri de var. Henüz ortada ittifak oluşturacak bir süreç de yok. Seçim kararı alındıktan sonra ortaya çıkacak bir tablo. Bütün bu çalışmalardan sonra Millet İttifakına evrilebilir.
Millet İttifakı kendi içinde tutarlılığı olan görüş birliği sağlamış bir ittifak. Çok yakında altı lider bir araya geleceğiz.
HDP’nin Millet İttifakı’nda olma talebi yok. Bu sürecin böyle olması lazım.”
Kılıçdaroğlu ayrıca, “Uygun ortam olursa Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret edeceğim” diye konuştu.

Samsun’dan Atatürk heykeline yapılan saldırı

Samsun’da Atatürk anıtına halat bağlayarak yıkmaya çalışan kişilerin gözaltına alınmasının ardından başlayan tartışmalara ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “Bunlar gündemi değiştirme çabasından başka bir şey değil. Bu ülke işgal altındayken işgale direnen, sayesinde ezanlar okunan bir insana nasıl olur da bunları yaparlar? Ancak bunların hiçbir önemi yok. Halkın gündemi perişan.”

Dış politika eleştirisi

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin dış politika adımlarıyla ilgili ise şöyle konuştu:
“Libya ile ilişkiler yanlış kuruldu. Taraf olduk, iki tarafı barıştırmalıydık.
Suriye ile barışacağız. Suriye ile bütün sorunları çözeceğiz. Suriyeliler ülkelerine dönecek.
Rusya 33 askerimizi şehit etti. Hesap sormak yerine hesap vermeye gidildi.
Türkiye’yi kimse ciddiye almıyor artık. Erdoğan’ı kimse ciddiye almıyor artık. Dış politika milli olmak zorundadır. İktidarın muhalefeti olmaz dış politikada. Senin Suriye’de ne işin vardı? Egemen güçlerin talimatıyla oraya girdiniz. 3 milyon 600 bin Suriyeli bizde şimdi. “Biz verdiğimiz sözü tutamadık, çekiliyoruz buradan” demeleri gerekiyordu. “Biz hala burada kalacağız” diyorlar.”

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!