Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, sosyal medya hesabından gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
TV’lerde yapılan “sözde sykırım” tartışmalarına değinen Halaçoğlu “Asıl tartışılması gereken şey, ABD başkanının bu sözüne karşılık Türkiye olarak ne yapacağız?” dedi.
Meselenin Türkiye’yi siyaseten mahkum etmek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, “Böyle müttefiki Allah düşman başına versin. Yani açıkçası ABD resmen Türkiye’ye düşmanlık yapıyor. Ancak maalesef bütün bunlara rağmen ülkeyi yönetenler gereğini yapmıyor veya yapamıyor.” ifadelerini kullandı.
Halaçoğlu’nun açıklamaları şu şekilde;
“ABD Başkanı Biden’ın soykırım söyleminden sonra maalesef bakıyorum da TV’lerde hala bizim bir soykırım yapmadığımız tartışılıyor. Bunu yıllardır yaptık ve bitirdiğimizi sanıyordum. Burada asıl tartışılması gereken şey, ABD başkanının bu sözüne karşılık Türkiye olarak ne yapacağız? Bunu değerlendirmeliyiz. Yapmadığımızı soykırım diyenler de çok iyi biliyorlar.
Ancak mesele Türkiye’yi siyaseten mahkum etmek. Bakınız ABD 2001 yılından beri açık açık hep Türkiye karşıtlığı ve düşmanlığı yapıyor. Askerimizin başına çuval geçirilmesi, açıktan pkk ve uzantısını desteklemesi, Fetö’yü desteklemesi, ABD karşıtı komutanları hapse attırması, Suriyenin kuzeyini işgal ederek Kuzey Irak’tan Akdeniz’e kadar uzanan bir Kürt devleti kurmak istemesi, Doğu Akdeniz’den Türkiye’nin silinmesi, Yunanistan’ı desteklemesi ve 60 uçakla tatbikat yaparak Türkiye’ye göz dağı vermesi, Patriot vermeyip Türkiye’nin S-400 almasına şiddetle karşı çıkması, resmen parasını verdiğimiz F-35 uçaklarına el koyması ve Türkiye’yi programdan çıkarması ve nihayet olmayan bir soykırım suçlamasıyla Türkiye’yi en ağır biçimde yargısız infaza tabi tutması.
Böyle müttefiki Allah düşman başına versin. Yani açıkçası ABD resmen Türkiye’ye düşmanlık yapıyor. Ancak maalesef bütün bunlara rağmen ülkeyi yönetenler gereğini yapmıyor veya yapamıyor. Adam resmen nefret suçu işliyor. Hiçbir mahkeme kararı olmadan önyargıyla bir büyük toplumu en adi suçla suçluyor. Bu resmen nefret suçudur. Mahkemeye verilmesi gerekirken, 14 Haziran’da bu suçlamayı yapanla görüşülüp yeni bir sayfadan bahsediliyor. Bir gün geçirilmeden sessizce Suriye’yle görüşülüp hem sığınmacıları ülkesine göndermek, hem de ekonomik münhasır bölgesi imzalamak gerekirken bu yapılmıyor. Aslında konuşmaya bile gerek yok. Yap bunları bak bakalım neler olur. Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”
