Güney Amerika’nın en büyük 3’üncü ülkesi Kolombiya’da 28 Nisan’dan bu yana devam eden vergi protestolarında en az 24 kişi öldü, 900’den fazla kişi yaralandı ve 500’den fazla kişi de tutuklandı.
Protestoların merkezi konumunda olan Başkent Bogota’daki Bolivar meydanında, ellerinde pankartlarla ve dövizlerle yürüyüş yapan göstericiler hükümete aşırı tepkili. Göstericilerden bazı grupların Ulusal Kongre Binası’na taşlı saldırıda bulunması üzerine Kolombiya toplumsal olaylara müdahale birimi ESMAD mensubu polisler, göstericilere göz yaşartıcı gaz ve su sıkarak müdahalede bulunuyor.
Kolombiya Halkı Hükümete Neden Tepkili?
Geçtiğimiz haftalarda Kolombiya’nın sağcı lideri Ivan Duque hükümeti, pandemi nedeniyle gittikçe artan ekonomik sorunlara çözüm olarak “Sürdürülebilir Dayanışma Yasası” tasarısını Kongreye sundu. Bu tasarıyla hükümet halktan ‘’6,3 milyar dolar’’ toplamayı amaçlıyordu. Hükümetin reformları, aylık geliri 684 dolar ve daha fazla olanların daha fazla vergi vermelerini, kurumlar vergisinin de artırılmasını öngörüyordu. Aynı zamanda reformların hayata geçmesi durumunda, bazı kesimlere yönelik vergi muafiyetleri de ortadan kalkacaktı.
Ülkenin en büyük sendikaları tarafından başlatılan protestolar, bir domino etkisi göstererek önce öğrenci federasyonlarının, çok sayıda kırsal ve yerli örgütlenmelerin, ardından da yoksulluğa itileceği kaygısıyla orta sınıf kesiminin de katılımıyla, önü arkası kesilemeden büyüdü. Aynı zamanda sadece başkent Bogota ile sınırlı kalmayan protestolar; Medellin, Cali, Baranquilla, Cartagena ve Valle de Cauca dâhil 50’den fazla kente de sıçradı.
Yasa Tasarısı Bardağı Taşıran Son Damla Olsa da Tek Damla Değildi…
Pandemide 75 bine yakın insanın ölmesi, pandemi koşullarında artan yoksulluk ve işsizlik, kayıt dışı çalışmanın yüzde 48’in üzerine çıkmasıyla artan güvencesizlik, oldukça düşük seyreden aşılamalar şu anda devam eden protestoların bardağını dolduran damlalardan bazılarıydı. Ayrıca hükümetin 2016’da imzalanan Barış Anlaşması’nın gereklerini yerine getirmemesi ile sosyal liderlerin ve silah bırakan gerillaların kitlesel olarak katledilmesi gibi nedenlerden dolayı “ulusal grev” hazırlığı zaten mart ayından beri yapılıyordu.
Hükümet Geri Adım Atsa da Halk Vazgeçmiyor!
Ivan Duque hükümetinin protestolara ilk yanıtı şiddetle olsa da, hükümet, 2 Mayıs’ta gösterilerde ölü ve yaralıların artması üzerine vergi reformu yasa tasarısını geri çektiklerini ilan etti. Buna rağmen Kolombiya halkı mücadelesine devam ediyor. Hükümetin geri adımından sonra gerginliğin dinmesi bir yana aksine Kolombiya’daki emeklilik, sağlık ve eğitim sistemlerinin iyileştirilmesi talebiyle gösteriler devam etti. Göstericiler, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanmasını sebep göstererek, protestoların şiddetini katlanarak arttırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz pazar Ulusal Grev Komitesi’nin yaptığı açıklamada ‘’ vergi reformunun geri çekilmesinin önemli bir kazanım olduğunu, ancak emek örgütlerinin tek talebinin bu olmadığını ’’ duyurdu.
Yaşanan Olaylara Dünyadan Tepkiler
Protestolara yönelik devlet şiddetine AB’den kınama eleştirisi gelirken, Birleşmiş Milletler insan hakları ofisi de Kolombiya güvenlik güçlerini protestoculara karşı aşırı güç kullanmakla suçlayarak, ateşli silah kullanmaktan kaçınmaları çağrısında bulundu. Müttefiki olan ABD’den ise Rusya’da ya da Hong Kong’daki protestolara yönelik devlet şiddetine gösterilen kadar bir tepki gösterilmedi.
Kolombiya Uyandı
Bütün bunlar aslında bakıldığında ülkenin son yıllarda ekonomik ve sosyal anlamda yaşadığı haksızlıkların artması sebebiyle, biriken öfkesinin son damla olan vergi tasarısıyla birlikte hükümete patlaması olarak görülebilir. Hükümetin geri adım atmasına rağmen protestoların hala devam ediyor olmasıysa, aslında memlekete huzur gelene, barış ve adalet sağlanana, yoksulluk, ekonomik eşitsizlik, sağlık ve eğitim eşitsizliği gibi sorunlar çözüme kavuşana kadar mücadeleden vazgeçmeyecek bir Kolombiya halkının ülkesine sahip çıktığının bir göstergesidir.
Kaynak: 21YYTE/Damla Yalın