Fethullah Gülen, son yıllarda adından en çok söz edilen isimlerden birisi. Gülen,10 yılı aşkın bir zamandır Amerika’da yaşıyor. Fethullah Gülen’in kendi adıyla anılan bir cemaati var. Bazılarına göre bu dini bir cemaat. Bazılarına göre ise bir sivil toplum örgütü. Fethullah Gülen, kendisi bir vaiz olduğu, vaazlarında ve yazdığı kitaplarda genellikle dini konuları işlediği için bu cemaate dini bir cemaat demek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Fethullah Gülen Cemaati, dini bir cemaat olmakla birlikte faaliyetleri dini cemaat boyutunu çoktan aşmış durumda. Cemaat, özellikle medya ve eğitim alanlarında çok yaygın faaliyet gösteriyor. Bunun yanında cemaatin kontrolünde önemli sayıda sanayi ve ticaretle iştigal eden şirket mevcut. Bunlardan bazıları ülke çapında büyük kuruluşlar. Cemaat, aynı zamanda bankacılık ve finans işleriyle de meşgul. Yurt içinde ve yurt dışında doğrudan cemaatin yönettiği yüzlerce okul ve çok sayıda üniversite var. Dershaneler ve öğrenci yurtları da cemaatin önemli meşguliyet alanlarından.
Cemaatin faaliyetleri sadece bunlarla sınırlı değil. Özellikle son yıllarda cemaat politikanın tam içinde yer alıyor. Cemaat, politikaya ilgi duymakla birlikte devlet içinde kadrolaşmaya da çok önem veriyor. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığında çok önemli ölçülerde kadrolaştığı yazılıp çiziliyor.
Cemaatin en tepesinde oturan isim Fethullah Gülen. Bu nedenle cemaatin yukarıda açıkladığımız faaliyetleri doğrudan Fethullah Gülen tarafından yönlendiriliyor. Bu sebeplerle Fethullah Gülen çok önemli ve etkili bir isim. Cemaat mensupları Fethullah Gülen’i dikili bir ağacı olmayan kendi halinde bir din adamı olarak nitelendirseler de bu doğru değil. Aksine, Fethullah Gülen, gücü ülke sınırlarını aşan, büyük bir ekonomik güce sahip, her alanda faaliyet gösteren bir hareketi yönetiyor. Bu sebeple Fethullah Gülen’in önemi ve etkisi sanılandan çok daha fazla.
Böyle etkili ve önemli bir kişinin kim olduğunun, ne olduğunun tam olarak bilinmesi gerekiyor. Ancak, kamuoyu Fethullah Gülen’i tam olarak bilmiyor, tanımıyor. Halkımız, Fethullah Gülen’i daha çok vaaz verirken devamlı ağlayan yaşlı bir din adamı olarak biliyor. Ancak, bu bilgi kesinlikle eksik. Yukarıda da izah ettiğimiz gibi Fethullah GÜLEN çok etkili ve önemli bir şahsiyet. Bu sebeple mutlaka doğru bilinip tanınması lazım.
Bir kişiyi doğru tanımak için o kişinin yaptıklarını, söylediklerini ve yazdıklarını bilmek gerek. Böyle yapıldığı takdirde o kişiyi doğru tanımak mümkün olabilir. Bunu yapmak yerine başkalarının anlattıklarını dinlemek ve okumak bizi yanıltabilir. İşte, yaptıklarını, söylediklerini, yazdıklarını inceleyerek ve bunlarla ilgili cevaplanması gereken soruları sorarak Fethullah Gülen’i tanıtmak istedim. Bu amaçla yapabildiğim kadar veri toplayarak bir yazı dizisi hazırlamaya çalıştım.
İlkönce 10 Mart 1998 tarihli Zaman Gazetesi’nde yayınlanan bir haberle Fethullah Gülen’i tanımaya çalışalım. Haber şöyle:
“3 gündür Türkiye’de bulunan Yahudi Liderler Heyeti, Başbakan Yılmaz, Orgeneral Çevik Bir, TBMM Başkanı Çetin ve Dışişleri Bakanı Cem’den sonra Fethullah Gülen ile görüştü… 55 Yahudi örgütünü temsilen Türkiye’de bulunan 59 kişilik (AYÖBK) Amerikan Yahudi Örgütleri Başkanları Konferansı Heyeti, Fethullah Gülen’in Türkiye’deki ve yurtdışındaki çabalarını önümüzdeki yüzyılın ‘barış’ asrı olması açısından önemsediklerini ve söz konusu projeye büyük ilgi duyduklarını belirttiler…Görüşmede; Gülen’in, ABD’nin en etkili Yahudi Lobisi olan ADL’nin (Anti–Defamation League) teklifiyle hazırladığı “hoşgörü ve diyalogla ilgili kitap” da gündeme geldi.
Gülen, İngilizce olarak hazırlanan kitap üzerindeki çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Kitap, ADL tarafından basılarak dünyanın dört bir yanında dağıtılacak…” (Zaman, Selçuk Gültaşlı, Diyalog çabaları devam ediyor)
Haberde belirtilen görüşme sıradan bir görüşme değil. Aksine, insanı şaşırtan, kafasında birçok sorunun oluşmasına sebep olan bir olay. Sadece dini bir cemaat lideri olsaydı Amerikan Yahudi Örgütleri Başkanları Konferansı Heyeti’nin Fethullah Gülen’le görüşmemesi gerekirdi. Bu görüşme olduğuna göre Fethullah Gülen Amerika’da faaliyet gösteren Yahudi örgütleri liderlerinin çok önem verdiği bir isim. Yukarıda da belirttiğim gibi konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bazı soruların cevaplanması gerek. Bu soruları cemaatten tanıdığım kişilere sordum. Ancak, olumlu veya olumsuz bir cevap alamadım. İşte, yukarıdaki haberle ilgili cevaplanması gereken sorular:
1-Herkesin bildiği üzere Amerika’daki Yahudi Örgütlerinin tamamı SİYONİST ÖRGÜTLERDİR. Dolayısıyla Fethullah Gülen’in görüştüğü Yahudi liderler de çok önemli konumda bulunan SİYONİST LİDERLERDİR. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Yahudi Siyonist örgütlerle ne işi olabilir?
2-Fethullah Gülen’in Siyonist liderlerle görüşmesi normal bir durum olarak karşılanabilir mi?
3- ABD’nin en etkili Yahudi Lobisi olan ADL’nin Fethullah Gülen’e bir kitap yazmasını teklif etmesi makul kabul edilebilir mi?
4-Bilindiği üzere Siyonist Yahudi örgütleri işlerine yaramayacak kişileri desteklemezler, işlerine yaramayacak hususlarda para harcamazlar. Bu durumda,
a)Fethullah Gülen’in Yahudi liderlerle görüşmesinin, Yahudi Lobisi ADL’nin teklifi ile İngilizce kitap hazırlamasının, bu kitabın ADL tarafından basılarak dünyanın dört bir yanına dağıtılmasının TÜRK VE İSLAM DÜNYASI’NA bir katkısı, yararı var mıdır, var ise bu katkı ve yarar nedir?
b)Yahudi liderlerle görüşmesinin, Yahudi Lobisi ADL’nin teklifi ile İngilizce kitap hazırlamasının, bu kitabın ADL tarafından basılarak dünyanın dört bir yanına dağıtılmasının TÜRK VE İSLAM DÜNYASI’NA bir katkısı ve yararı yoksa Fethullah Gülen, bu davranışıyla kimlerin çıkarlarına hizmet etmiş olmaktadır?