Pek çok çocuk, gelişimlerini ilerletmek için çok güçlü bir isteğe sahiptir. Ancak yeni şeyler yapabilmenin heyecanı ile birlikte stres de baş göstermeye başlar. Yaşanan bu stres ise gelişimde gerilemeye neden olabilir. Yani gelişim aşamasında geçici olarak gerileme görülebilmektedir. Yapılan incelemelere göre uzmanlar, Covid-19 salgınının ortaya çıkmasından sonra çocukların pek çok konuda normal zamandakine göre daha fazla gerilediklerini gözlemlediklerini söylüyor.
COVID-19 salgını süresince çocukların gelişiminde görülen gerilemelere bakıldığında, çocukların bebek gibi konuşmaya başladıklarını, normal rutinleri için bile yardım talep etmeye başladıklarını, uyku ve tuvalet için yardıma ihtiyaç duyduklarını ve dahası aslında kendi yapabilecekleri şeyler için bile destek aradıklarını görülebilmektedir. Bunun yanı sıra çocukların davranışsal açıdan da pek çok zorluk yaşadığını görülmekte. Çocukların arkadaşlarıyla veya öğretmenleriyle vakit geçiremediği için çok üzgün olduğunu ve okulla ilgili düşüncelerini aktarırken abartılı duygular ve davranışlar sergilediklerini gözlemlenmiştir. Yaşanan pandemi sürecinde geleceği öngörme ve istikrarlı bir hayat sürmenin daha da zor olduğunu deneyimliyoruz. Bu durum çocukların daha endişeli olmasına, hayal kırıklığı yaşamasına ve dolayısıyla davranışsal sorunların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Yetişkinler gibi gençler ve çocuklarda zaman zaman öfke nöbeti yaşayabiliyor. Uzmanlar öfke nöbeti geçiren ailelere, çocuklarının yürüyüşe çıkması, koşmak, derin nefes almak, çizim yapmak, boyama yapmak gibi duygularıyla başa çıkabilecekleri yollar bulmaları konusunda desteklemesini öneriyor. Çocukları, arkadaşları ve aile fertleri ile farklı şekillerde iletişim kurmaları için teşvik edilmelidir. Tabi öncesinde durumu yatıştırmak için ebeveyn olarak onlara “Çok üzgün olduğunu görüyorum. Neler olduğunu merak ediyorum.” gibi şeyler söylenebilir.
Çok tipik bir davranışlarda gerileme örneği olarak bilinen, tuvalet alışkanlığı olduğu halde küçük yaştaki çocukların yatağı ıslatmaya başlaması bu dönemde fazlasıyla görülmektedir. Bu durumla karşılaşan ebeveynler öncelikle çocuğun endişelenmesine neden olan bir durum olup olmamasını öğrenmeye çalışmalıdır. Eğer böyle bir durum var ise çocuğa bu konuda destek olunmalıdır. Uzmanlar bu yaşlarda, çocuğunuzu uyuturken altına bebek bezi bağlamak faydalı olabileceğini söylemekte. “Çocuğun ne kadar sıvı tükettiğini takip edilip ve uyku zamanından önce sıvı alımını sınırlandırmaya çalışın. Sabahları bebek bezinin ne sıklıkta kuru kaldığını kendiniz için not edin. Böylece çocuğun gece tuvaletini tutmak konusunda kontrolünü ne kadar geliştirdiği hakkında bilgi edinmiş olursunuz.” Çocuklara mümkünse tek başına giyinme ve soyunma, el yıkama, yemek yeme ve tabaklarını masadan kaldırma gibi yaşlarına uygun küçük işler yaptırarak bağımsız hareket etmesini desteklenmelidir. Bunları yapmaya teşvik etmek hem çocukların özgüvenini ve yetkinliğini arttırır, hem de tuvalet eğitiminin de başarılı olmasına yardımcı olur.
Pek çok çocuk, “normal” okul düzenlerinin, çocuk bakımının, oyun ve/veya öğrenme ortamlarının bozulmasından etkileniyor. Çocuklar genellikle kendilerine bakım veren kişilerin yaptığı şeyleri tekrar eder veya taklit eder. Ebeveynler Covid-19 döneminde pek çok konuda kendilerini daha çok suçlamaya başladı ve çocuklarının sosyal olarak izole olmasından endişe duyuyor. Çocuklarının sosyal becerileri, oyun oynama imkanları ve öğrenme süreçleri konusunda endişeleniyorlar. Çocuklar ebeveynlerinin endişeli olduklarını hemen fark ederler, bunu asla gözden kaçırmazlar. Bundan dolayı uzmanlar, öncelikle ebeveynlerin kendi streslerini yönetme konusunda destek bulmaları gerektiğini belirtiyor. Daha sonra çocuklarını desteklemeliler.
Kaynak: UNICEF