Çılgın Proje ve Rusya

Karadeniz’i Marmara’ya bağlayacak ikinci kanal olarak açıklanan ve  “Çılgın Proje”  diye dillendirilen kanal ekonomik olmaktan daha çok siyasi sonuç doğuracak gibidir. Kanal İstanbul projesinin hayata geçirilme aşamasında bölgede Rusya, ABD, AB ve Çin’in stratejik bilek güreşleri izlenmeye başlanacaktır.

Rusya ile ilişkilerde gelişmeler
Hatırlanacağı gibi Gürcistan ile Rusya arasında meydana gelen savaş sırasında ABD’nin savaş gemilerini boğazlardan geçirerek Karadeniz’e çıkarma taleplerine Rusya ile Türkiye birlikte karşı çıkmıştı. Süreç içerisinde Türkiye ile Rusya arasında vizeler kalktı. Türkiye, nükleer santral yapımı ile ilgili olarak da Rusya ile önemli anlaşmalar imzaladı. Artık Rusya her aklına geldiğinde Türkiye’den ithal ettiği sebze ve meyveye yasak uygulamıyor. Kısacası son zamanlarda Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler oldukça olumlu seyrediyor.
“Çılgın” diye nitelenen Kanal İstanbul projesi özünde her şeyden daha çok Rusya’nın enerji naklinde kullanabileceği bir güzergâhtır. Proje Rusya’nın enerji tekeli ve nakli konusunda elinin daha da güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Bu yüzden projenin Rusya ile son zamanlarda gelişen ilişkiler bağlamında ele alınması daha doğrudur.
Bilindiği gibi 1990’lı yıllarda Bakü-Ceyhan hattı gündeme geldiğinde Rusya, enerji yollarının tekelinden çıkartmaya yönelik bu teşebbüse şiddetli bir biçimde karşı çıkmıştı. Bu sırada ise Türkiye, Boğazlardan Rusya’nın geçirdiği tankerlerin yarattığı tehlikeye sürekli dikkat çekiyordu.

Türkiye’nin tutumu!
Bu yüzden Türkiye, Bakü-Ceyhan hattıyla ilgili anlaşma imzalanmadan bir yıl önce 1994 yılında Boğazlardan tanker geçişlerine kısıtlama getirme düşüncesini ortaya atmıştı. Türkiye’nin bu teklifine beklendiği gibi Rusya karşı koydu. Ancak Türkiye 1999 yılında uzun müzakere ve görüşmeler sonucunda Boğazlar Tüzüğü ile Boğazlardan geçişi daha sıkı kurallara bağlayarak bazı yükümlülükler de üstlenmişti. Rusya’nın Boğazlar tüzüğünü delme mücadelesi  o zamandan bugüne devam ediyordu. Çılgın diye ilan edilen Proje, Rusya’ya Boğazları baybas etme imkânı veriyor.
8 Ekim 2010’da Today’s Zaman’da yayımlanan bir haber Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Rus ve İtalyan şirketleriyle bu projeyi görüştüğünü iddia ediyordu. Habere göre bundan yaklaşık bir yıl önce Başbakan Erdoğan projeyi Rus ve İtalyan firmalarıyla görüşmüş. Rus firması kanal inşaatını üstlenebileceğini taahhüt etmiş. Yapılan ön görüşmelerde projenin 8-10 milyara mal olacağı ve 2023’te de tamamlanacağı öngörülmüş. Rus şirketi kanalın maliyetini üstlenmesi karşılığında kanalın geliri üzerinde pay talep etmiş.
Türkiye’yi Orta Asya’nın derinliklerine bağlayan Kafkaslar küresel güçler arası çatışmanın merkez üssü olmaya adaydır. Azerbaycan’a Orta Doğu’da Kuveyt’e yüklenen stratejik önem atfedilmeye başlanmıştır. Genelde merkezi Asya özelde Kazakistan’ın ihtirasları tahrik eden zengin kaynakları yeni gelişmelere adaydır. Bölgeyi küresel sisteme sonuna kadar açma çalışmalarının sürdürüldüğü bir dönemde  “Çılgın Proje” nin dile getirilmesi üzerinde durulması gereken ciddi bir husustur.
Çılgın proje ile Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan ikinci kanalın açılacağının planlanmış olmasıkerning36 Lozan ve Montrö tartışmalarını yeniden gündeme getirecektir. Rusya’nın enerji tekelini elinde tutma merkezli stratejisine Kanal İstanbul Projesi büyük katkı sağlayacaktır. ABD ise kendisine kısmen kapalı olan Karadeniz kilidini açmak için yeni projeyi bir manivela olarak kullanmayı düşünebilecektir.
Kanal İstanbul Projesi, Karadeniz ve Kafkasya üzerinde emelleri olan bölgesel ve küresel odakların hırslarını tahrik edeceğini bugünden söyleyebiliriz.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!