Bursa’da Maksat Hâsıl Olmuştur

Aziz dostum, can kardeşim, ülküdaşım, HABERİNİZ.COM yazarlarından A. Ender Gökdemir; günler öncesinden haber veriyor, “Bursa’ya birlikte gideceğiz..”

Nihayet 23 Mart günü başlarken İlbilge Gökdemir, Ender, damadı ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Taylan Bilgin biraz bekletip üşüttükten sonra beni Etimesgut’tan aldılar. Bursa’ya gidiyoruz…
Kardeşlerim Bursa’da. Bacımı arayıp kahvaltıda misafiri olacağımızı bildirdim; Orhan’ı aradım, kahvaltıya davet ettim.

Taylan şoförlükte pek usta. Menzilleri birer birer aşıyoruz. Ender’in bana çay borcu var. Yolda ödemeyi taahhüt etti. Sivrihisar’a varmadan çay içeceğiz. Mola yerinde Taylan’ın dikkatinden kaçmayan gençler var, birini çevirip soruyor; “Hangi teşkilat?”. Delikanlı mütereddit, belli ki dikkatli olmaları konusunda uyarılmış. Gençler etrafımızı çeviriyor, “Tarsus!” diyorlar. Taylan onlarla sohbete dalıyor, biz Bilge’yle çaylarımızı alıp sigara içilebilen bir köşe seçiyor ve soğuktan çayla korunuyoruz. Ankara’dan çıktıktan sonra yol boyunca kar yağıyor.

Bir minibüsün önünde pankart görünce soruyorum; “Reyhanlı MHP İlçe Başkanı’yım”, diyor ön koltukta oturan Babayiğit; seviniyoruz, belli etmeden..

Bursa’dayız.. Kahvaltıdan sonra Emir Sultan Kabristanı’na giderek orada yatan şehitlerimizi, Yusuf İmamoğlu’nu ziyareti planlıyoruz. Küçük kardeşim Kürşat’ın rehberliği ile Kabristan’a gidiyoruz. İncirli Caddesi’nin hemen kıyısında Şehitlerimiz Yusuf İmamoğlu, Taner Kalkancı, Orhan Bilici, Yücel Kapusuz ve İsmail Gerçeksöz ile Bursa’da Ülkücü Hareket’in banilerinden can dostum, arkadaşım Necati Dalgıç aynı adada, yan yana yatıyorlar. Yanlarına vardığımızda İstanbul’dan yazarlarımız Osman Çelik ve Muammer Demirci ile birlikte gelen Ülküdaşlarımız; Yalova’dan yazarımız Ülkücü Yazarlar Derneği Genel Sekreteri Kürşat Tecel’i, Bursa’dan yazarımız Mehmet Sayın, arkadaşlarımız Kemal ve Oğuzhan Bulut’u görüyoruz. Hep birlikte dua ederek buruk bir duyguyla ayrılıyoruz.

Miting için zaman erken, “Emir Sultan’ı da ziyaret edelim” diyor ve Emir Sultan Külliyesi’ne çıkıyoruz. Dualardan sonra oradaki çay bahçelerinden birinde çay içmek üzere davet ediyor Kemal Bulut. Biraz önce kar yağmakta olduğundan oturaklar ıslak, Uludağ’ın sisi buz gibi. İçeride oturmak gerekiyor. Havada belli belirsiz düzelme var. Dışarıya konan taburelere yerleşerek sohbet edip, çay içiyoruz; o sırada Sevgili Hanife’nin de geldiğini görüyor, seviniyoruz.

Biraz sonra arkadaşlar birer ikişer Kent Meydanı’na gitmek üzere ayrılmaya başlıyorlar. Mehmet Sayın, ayrıldıktan az sonra telefonla İstanbul’dan bütün feribot ve deniz otobüsü seferlerinin iptal edildiğini bildiriyor. Üzülmekle birlikte, “Kuruluş Mitingi”nin siyasi iktidar üzerinde yarattığı korkuya gülüyoruz.

Kent Meydanı’ndayız. Alan tamamen dolmuş. Halen gelmekte olanlar var. Ender’i özel vaziyeti sebebi ile kalabalığa sokmak istemiyoruz. Genel Başkan’ın konuşacağı platforma yakın, polis noktasının hemen yanında, bitişikteki çay ocağından aldığımız taburelere oturuyoruz. Büyük bir kalabalık da yanımızda, alana girebilme çabasında.. Hanife’nin misafirperverliği ile çorba içip Genel Başkan’ın gelmesini bekliyoruz.

Taylan, Genel Merkez görevlilerinden tanıdıklarına durumu soruyor, Genel Başkan’ın Orhangazi’de engellenmeye çalışıldığını duyuyoruz, elimizden gülmekten başka bir şey gelmiyor, siyasi iktidarın acizliği ve telaşına gülüyoruz sadece.

Bir gün önce Amasya’da bir yakınını toprağa veren Bursa’nın emektar Kadın Kolları Başkanı Semra Hanım, şair ülküdaşımız Kargülü Sevim Yakıcı, İzmir’den Sevgili Esin T. Türkmen eşi ve arkadaşlarıyla teşrif ediyorlar. Nevzat Kavun dostumuz da katılıyor aramıza, arkadaşlarıyla. İstanbul’dan Kürşad ve Ahu Altan Şendal teşrif ediyor. Balıkesir Milletvekilimiz Ahmet Duran Bulut teşrif ediyor, İzmir, Manisa, Çanakkale ve Balıkesir’den gelen otobüslerin “miting iptal edildi” denerek geri çevrildiğini öğreniyoruz. Ona üzülmeye vakit bile bulamadan Afyonda 30’dan fazla aracın bekletildiğini öğreniyoruz.
 
Puslu hava yerini tamamen güneşe terkedip Uludağ’ın sisi dağıldığında Genel Başkanımızın, Bahçeli’nin Kent Meydanı’na ulaştığı duyuruluyor. Dikkat kesiliyoruz. Genel Başkan Kürsüde… Bir gün önce teşkilatları muhtemel provokasyonlara karşı uyaran Bahçeli, Orhangazi’deki olumsuzluğu yaşamamış gibi başlıyor konuşmaya:*

Bu muhteşem tabloyu görmekten, Bursa’nın heybetine şahit olmaktan gururluyum, mutluyum.

Bizleri kavuşturan, bizleri buluşturan ve bizleri sımsıkı şekilde bir araya getiren Yüce Rabbime hamd ü senalar ediyorum.

Türkiye’nin 9 bölgesinde “Milli Değerleri Koru ve Yaşat” adı altında düzenleyeceğimiz açık hava toplantılarının ilki olan “Kuruluş Mitingi” için buradayız, huzurlarınızdayız.

Bursa’nın geçmişimizin şanlı sayfalarında göz kamaştırıcı bir yeri vardır.

Bu cennet köşesi şehrimiz kuruluşumuzun ana damarlarından birisi, belki en önemlilerindendir.

Milletimizin tüm kazanımları, tüm güzellikleri Bursa’nın maddi ve manevi bağrında saklıdır.

Ecdad yadigârı muhteşem değerler, Evlad-ı Fatihan’ın muhterem anıları Bursa’nın her yerine sinmiş, her yerine serpilmiştir.

Bursa tarih demektir.

Bursa fütuhat demektir.

Bursa hoşgörü, anlayış, adalet, ihsan, yiğitlik ve kardeşliktir.

Ve Bursa elbette Türk, Türk milleti ve Türk tarihidir.

Bursa elleri öpülesi kutlu ceddimiz Orhan Gazi’nin mirasıdır.

Devletten İmparatorluğa giden yolun kavşak ve karar noktasıdır.

Bursa dünüyle şeref duymakta, yarınıyla umutlanmaktadır.

Bursa kimliğiyle övünmekte, milletiyle iftihar etmektedir.

Mazimizden bugüne el üstünde tutularak intikal eden; camiiler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, türbeler, köprüler, saraylar Türk milletinin topyekûn birikimi ve beraberliğinin tescilidir.

Bugün Bursa Uludağ gibi görkemlidir.

Bugün Bursa Türk milletinin yeni bir destanına, yeni bir dirilişine, yeniden şahlanışına şahitlik etmektedir.

Kuruluşumuzun hatıraları şu an bizimledir.

Ertuğrul Ocağının ülküleri şu an yanımızdadır.

Erenler, evliyalar, Allah dostu büyük âlimler, asırlarca Türk-İslam medeniyetini adım adım geliştiren kahraman atalarımız şimdi aramızdadır.”
 
Bahçeli konuştukça muhteşem insan topluluğu coşuyor, sık sık alkışlarla kesiliyor Genel Başkan’ın veciz konuşması.
Bursa Türk milletinin yanında, Türklüğün tarafında ve vahdetin yolundadır.

Bursa hainlere korku salmakta, eşbaşkanlara hezimet vaat etmektedir.

Bursa Türk milletine saldıran, Türk kimliğini yıkmaya çabalayan kendini bilmezleri yenilgiyle tanıştırmak için teyakkuzdadır.

Selam olsun Türkiye sevdalılarına.

Selam olsun milliyetçi-vatansever kalplere.

Selam olsun Türk milletinin birliğinden yana olanlara.

Selam olsun; Birim, varım ve buradayım”, diyen asil millet evlatlarına.”…
 
Bahçeli, AKP’nin ülkeyi getirdiği noktaya işaret ederek alandakilere:

  • Milli değerleri korumaya ve yaşatmaya hazır mısınız? Türk milletinin birliğini, bütünlüğünü ve varlık haklarını sahiplenmeye var mısınız?
  • Kuruluşumuzun aziz anılarını, Türklüğün namus ve şerefini çiğnetmemeye kararlı mısınız?  Diye soruyor ve bir milyon “EVET” aynı anda Uludağ’dan yankılanıyor. Bunun üzerine:

“Bu evetler Bursa’nın iradesidir.

Bu evetler milli değerlerin teminatıdır.

Bu evetler Türk milletinin tercihidir.” Diyor.

Bahçeli konuştukça alandaki coşku artıyor. İmralı pazarlıklarından ve MHP’nin tavrından bahsetmeye başladığında Taş Medreseli Ülkücülerin bulunduğu bölgeden başlayarak bütün alanı kaplayan “Vur de vuralım, öl de ölelim!”  sloganıyla adeta Uludağ’dan çığ düşüyor havası hâkim oluyor alana.

Bahçeli, hemen cevap veriyor: “Ona da sıra gelecek!”

Bu cevabın saldığı korkuyu medyadan takip edebildiğimiz kadarıyla gördük ve inandık ki, Bursa’da maksat hâsıl olmuştur.
 
“Merak etme Sayın Başbakan, gün gelip arkana baka baka iktidardan gideceksin.

Gittiğin yerde de emin ol, Türk yargısının önünde hesap vereceksin.

Bu meydanı teşrifleriyle şenlendiren, heyecanlarıyla bizleri sevindiren ve umutlandıran Bursalı kardeşlerimi, değerli dava arkadaşlarımı en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Hepinize hayat yolunda sağlık, başarı ve mutluluklar diliyorum.

Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun.

Sağ olun var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun.

Bir kez daha gür bir sesle haykıralım:

Ne Mutlu Türküm Diyene.

Ne Mutlu Türk Milletine.” Sözleri ile bitiyor Bahçeli’nin “Bursa Nutku”.
 
Alandan ayrılıyoruz. Arkadaşlarımızla, ülküdaşlarımızla sohbet ederek biraz daha kalıyoruz, Bursalı arkadaşlarımızın davetine icabet ederek.
 
Ender, Bilge ve Taylan’ı Ankara’ya uğurluyor, kardeşlerimle görüşebilme amacıyla Bursa’da bir gün daha kalıyorum.
 
Miting alanına polis aramasından geçen insan sayısı gerçekten 350 bin idiyse, Fomara’dan Şehreküstü’ne, Kent Meydanı’ndan Çarşamba Pazarına, Gazcılar çıkışından Genç Osman’a kadar alanın tamamen dolu olduğunu dikkate alarak ve çok iddialı şekilde Bursa’da bir milyon Ülkücünün toplandığını söyleyebilirim.
 
Ve diyorum ki, Bursa’da maksat hâsıl olmuştur. Türk ve Türk Devleti düşmanları hissesine düşeni almıştır.
 
Şimdi Ülküdaşlarımızı 20 Nisan’da İzmir’e bekliyoruz…

Vesselam…

*Bahçeli’nin“Bursa Nutku”

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!