AKP’nin Paketinde Hacı Bektaş-ı Veli

Başbakanın açıkladığı “Demokratikleşme Paketi”nin en mahsurlu maddesi Nevşehir Üniversitesinin adının “Hacı Bektaş-ı Veli” olarak değiştirileceğine dair karardı.
 
Çünkü bu kararı Alevileri memnun edebilmek ve Yavuz Sultan Selim köprüsü adına duyulan tepkiyi yatıştırmak için almışlardır. Sünnilere Yavuz Selim, Alevilere Hacı Bektaş.“onlar ve biz” mantığıyla hareket ederek denge politikası güdülmüş. Yani paketin bizatihi kendisi çağdışıdır.
 
Bu kararı verenler belli ki bu milleti tanımıyorlar ve bu milletin manevi mimarları hakkında yeterli bilgiye sahip değildirler. Bunlar slogancı, bunlar gösterişçi, bunlar siyasi ikballeri uğruna bu milletin değer yargılarını alt üst edecek kadar gözleri kararmış makam sevdalılarıdırlar.
 
Ne demek efendim Hünkâr Hacı Bektaş-i Veli’yi sadece Alevilere ait kabul etmek. O bütün Türk Milletinin Hazret-i pir’idir. Alevisiyle, Sünnisiyle hepimizin sevgilisidir.
 
Hacı Bektaş, Hoca Ahmet Yesevi’nin Anadolu’ya gönderdiği meşaledir. Osmanlının mayasında Hacı Bektaş Veli vardır. Onun hikmetlerinin anlatıldığı Velâyetnamede de Osman Gazi’nin adı Osmancıktır. Pir evinin kubbesini yaptıran Murat Gazi’dir.
 
Yunus Emre’nin deyişiyle;
 

“Ali Osman oğluna hüküm yürüten

Nazar ile dağı taşı eriten

Binip cansız duvarları yürüten

Hacı Bektaş derler Veli’yi gördüm”

 
Fethettikleri ülkelerde yedikleri üzümün parasını üzüm asmalarına asan yeniçerilerin piridir Hacı Bektaş-i veli.
 
Hünkâr Hazreti Piri seçim öncesi açıklanan siyasi paketlere malzeme yapmak ayıptır, günahtır.
 
Hacı Bektaş, Ehli Beyt’in neslindendir. Onun büyük atası Hz. Ali “ilim şehrinin kapıdır”.Hünkâr Hacı Bektaş’da atasının yolunu öğretiyor, diyor ki;
 
 “İki nesne en büyüktür. BİLİM ve HİLİM… Hilim ile insanlara katlanılır. BİLİM ise insanı ALLAH’a götürür. İnsanın ALLAH’a karşı görevi ALLAH’ı bilmektir. ALLAH’ı bilmek ise varettiklerini bilmektir.”
 
Bakınız Hünkar BİLİM den sonra HİLİM diyor..Yani insanı sevmek,onu hoş görmek,onun yaratılanların en üstünü olduğunu kabul etmek.Kendisi gibi YESEVİ mektebi öğrencisi olan Yunus Emre’de öyle söylemiyor mu “yaradılanı severiz,yaradandan ötürü”
 
Hal böyleyken Hünkâr Hacı Bektaş’ın adını bir siyasi çalışmanın malzemesi yapmak, onu milletin sadece bir bölümünün gönül dünyasına hapsetmeye çalışmak, taraf göstermek doğru bir davranış olur mu? Bu açıklama bu ülkede yaşayan Hz.Piri seven Alevi olmayan diğer vatandaşları rahatsız etmez mi?
 
Peki Hacı BEKTAŞ Alevilere aitse,Mevlana kimindir Sünnilerin mi?Bakınız Hünkar Mevlana’da söz ederken neler söylüyor.”Erenlerde Pirlerde ayrılık olur mu?Güneşten kopan Nurlar ALLAH yolunda buluşurlar…Her evliyanın kalbinde ALLAH var..
 
Mevlana’da bir şiirinde “yüzünde ermişlik nurları parlar, O kimdir. İki âlemin sultanı Hacı Bektaş-i veli’dir”der.
 
Sayın Başbakan bilmeli ki Nevşehir Üniversitesinin adını “Hacı Bektaş-i Veli”olarak değiştirmek çok önemli değil, önemli olan Hacı Bektaş yolunu anlamaktır.
 

Bektaşlı olmanın aslı; doğruluktur.

Cevheri: Yumuşak huyluluktur.

Hazinesi: Bilgidir

Kemali: Marifettir

Meyvesi: Dostluk ve sevgiden ibarettir.

 
Hacı Bektaş yolu ALLAH’a ulaşma yoludur. Gerçeklere erişme yoludur. İlim Şehri Yüce Nebi’yi, İlim kapısı İmam Ali’yi ve Ehli Beyt’i sevme yoludur. Tevella yoludur. Teberra Yoludur.
 
Bu paket Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-i Veli ve Yunus Emre’nin bilgi, sevgi, hoşgörüye dayalı manevi iklimini değil, daha çok batının ayrıştırıcı, uzaklaştırıcı, kutuplaştırıcı, ötekileştirici sözüm ona “demokratik” safsatalarını yansıtıyor. Türk İslam yönetim geleneği ile uyuşmuyor.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!