Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Milletimiz Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılına giderken daha özgürlükçü ve tamamen milletimizin iradesiyle yapılmış bir sivil anayasaya kavuşmayı hak etmektedir. Toplumun her kesiminin rengini, kokusunu, iradesini vererek oluşturduğu bir anayasayı hepimiz hedefliyoruz. 2023’te yeni yüzyıla yeni sivil anayasa ile gireceğimize olan inancımız tamdır” dedi. Gül, ekonominin vazgeçilmez şartının hukuki öngörülebilirlik olduğunu ifade etti.
Bakan Gül, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ‘UYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi’nin açılışına katıldı.
Bakan Gül, arabuluculuk alternatif çözüm yollarının çok çağdaş bir yöntem olduğunu belirterek, “İşçi işveren arasındaki arabuluculuk gibi vatandaşla devlet arasında da arabuluculuk sistemini kuracağız. ‘İdari sulh’ dediğimiz tüm teknik hazırlıklarını da yaptık. Yargı mercileriyle de akademisyenlerle de çalışmasını yaptık. Vatandaş idarenin yapmış olduğu işlemden dolayı dava açacaksa tıpkı arabuluculukta olduğu gibi devletle masaya oturacak, anlaşamazsa dava açacak. Böyle bir sistemi de düşünüyoruz ya da devlet vatandaşına dava açmadan önce ‘ey vatandaşım gel ben sana dava açmak istemiyorum, şu meseleyi bir daha konuşalım müzakere edelim’ diye yetkili komisyonlar oluşturacağız. Orada anlaşılırsa devlet vatandaşı mahkemeye vermeyecek, vatandaş devleti mahkemeye vermeyecek bir sistemi idari sulh mekanizmasını da hayata geçireceğiz. Tüm bu çabalarımızın gayesinde, hukukun öngörülebilir olması, yargının hızlı, etkin, adil işlemesi, adalete erişimin kolaylaştırılması temel hedefimizdir” dedi.
“Hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanıdır”
Bakan Gül, hukuk devleti niteliğinin, hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesinin reform anlayışının temelinde yer aldığını vurgulayarak, “Geleceğin Türkiye’sinde hukukun, adaletin, özgürlüklerin çıtasının hep daha yükseğe taşınması ve bütün yolların tam demokrasiye çıkması, hukukun üstünlüğüne güven veren adalete bağlanması esastır. Demokratik ortamın, bu şekilde erişilebilir adalet sisteminin de yine bu düzeye ulaşmasının ekonomik kalkınmayla sosyal gelişmeyle de doğrudan ilgili olduğunu biliyoruz. Üreten insanımıza iş ve istihdam oluşturan bir ekonominin vazgeçilmez şartı hukuki öngörülebilirliktir. Hukuk güvenliği oldukça ekonomik güvenlik daha da belirleyici olacaktır. Tüm bu çerçevedeki amaçlarımız ve yarın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanacak ekonomik reformların temel yaklaşımında bu anlayış, bu hedef yer almaktadır. Hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanıdır” dedi.
“83 milyonun sahipleneceği bir anayasayı milletimiz hak etmektedir”
Bakan Gül, yeni ve sivil anayasa konusunun da gündemde olduğunu belirterek, şunları ifade etti:
“Özünde milletin iradesi olan yeni bir anayasa yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır. Milletimiz Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılına giderken daha özgürlükçü ve tamamen milletimizin iradesiyle yapılmış bir sivil anayasaya kavuşmayı hak etmektedir. Sivil anayasa, yeni anayasa milletimizin yeni yüzyıla girerken hak ettiği bir sonuç olmaktadır. İnsan hak ve özgürlüklerinin, söylediğimiz tüm reformların güvencesi teminatı olacak, bunun çıtasını oluşturacak olan yeni anayasadır. Türk siyaseti de milletimiz de bu ödevi yerine getirecektir; inancımız budur. Toplumun her kesiminin rengini, kokusunu, iradesini vererek oluşturduğu bir anayasayı hepimiz hedefliyoruz. 2023’te yeni yüzyıla yeni sivil anayasa ile gireceğimize olan inancımız da tamdır. Türkiye’de herkesin ‘işte bu benim anayasam’ diyeceği 83 milyonun sahipleneceği bir anayasayı milletimiz hak etmektedir. Türk siyaseti de bu beklentiyi yerine getirecek güçtedir.” (DHA)