Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bakanlar, milletvekilleri ve generallere hitaben yayımlanan ikinci bildiride, ‘’Eğer iç savaş patlak verirse, ordu kendi topraklarında düzeni sağlar çünkü ondan istenecektir. Hiç kimse böylesine korkunç bir durumu isteyemez. Büyüklerimiz de (emekli askerler) istemez. Ama evet, yine Fransa’da iç savaş sessizce hazırlanıyor ve bunu çok iyi biliyorsunuz’’ ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, askerlerin neredeyse tamamının ülkede terörle mücadele etmek için başlatılan Sentinelle (Nöbetçi) operasyonunda görev yaptığı ve ‘’terk edilmiş banliyöleri’’ gördükleri aktarılarak, ‘’Birkaç dini topluluğun araçsallaştırma girişimlerine katlandık. Bu dini topluluklar için Fransa hiçbir şey ifade etmiyor, alay, aşağılama ve hatta nefret konusundan başka bir şey değil.’’ iddiasında bulunuldu.
Nisan’da Yayımlanan İlk Bildiri Çok Tartışılmıştı
21 Nisan’da aralarında emekli generallerin de bulunduğu bir grup asker ‘’hükümeti vatanseverliği savunmaya çağırma’’ adı altında Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a iç savaş uyarısı yaptığı bir e-bildiri yayımlamıştı. Bildirinin tarihinin 21 Nisan 1961’de Cezayir’de emekli generaller tarafından Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’e karşı düzenlenen başarısız darbe girişimiyle aynı tarihe denk gelmesi ise çok dikkat çekmişti. Algiers Darbe girişiminden 60 yıl sonra 20 generalin Cumhuriyet’i açıkça askeri darbeyle tehdit ettiği konusu, ciddi bir mesaj veriliğinin göstergesi olarak basına yansımıştı.
Uyarı mektubunu yayımlayan generallere cezai yaptırım uygulanması istemi, Fransa Savunma Bakanı Florence Parly tarafından açıklanmıştı. Henüz ilk bildiriyi yayımlayanlara bir yaptırım dahi uygulanmamışken, bu kez de askerlerden ‘’iç savaşa sessizce hazırlanıyoruz’’ şeklinde açık bir tehditle ikinci bildirinin gelmesi, başta Fransa olmak üzere tüm Avrupa’da büyük bir endişeyle karşılandı.
Kaosun Arka Planı: İslamcılığa Verilen Taviz
Bildiride askerler tarafından ‘’ görevde olan her rütbeden askerlerin yasa gereği yüzleri açık şekilde kendilerini ifade edemediği ancak sessiz kalmalarının da imkânsız olduğu ’’ ifade edildi.
Bildiride aynı zamanda ‘’ Bazı silah arkadaşlarımız Afganistan ve Afrika’da savaştılar, bazıları görev arkadaşlarını kaybettiler, bizim topraklarımızda taviz verdiğiniz İslamcılığı yok etmek için canlarını ortaya koydular ‘’ şeklindeki ifadelere dikkat çekildi.
İslamcılığın toplumsal bölünmeye yol açtığı iddiaları bildiride en çok vurgulanan konulardan biriydi. Daha önce ki 16 emekli general bildirisinde de asıl amacın ‘’İslamcılığa ve Fransa’nın parçalanmasına karşı küresel bir stratejinin’’ geliştirilmesi olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştı. Tepkinin; kamuoyunda Fransa’ya ve tarihine karşı nefretin arttığını ve bunun bir kural haline geldiğini görünce, arka planda İslamcılığın yarattığı Fransa algısını düzeltmeye çalışanların tepkisi olduğu ortaya çıkıyor. Tabi bu algının İslamcılık üzerinden yorumlanması da aslında yanlış bir algı olmadığını gözler önüne seriyor.
Bildiriler Fransa’yı Askeri Darbeye Sürükler mi?
Fransa’daki darbe bildirilerinin aşırı sağcı ve ırkçı lider Marine Le Pen’in işine yaradığını ifade etmek gereklidir. Çünkü kendisi bir önceki bildiride de generallere sahip çıkmıştı. Bu kez de aynı şekilde bildiriye destek verdiğine dair açıklamalarda bulundu. Bu açıdan bakıldığında Pen’in neye karşı olduğu anlaşılabiliyor. Ama enteresan bir şekilde kendisinin geçen aylarda ‘’Müslümanlarında oyunu istiyorum’’ çıkışı, çelişkili lidere ‘bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ demeye de engel değildir.
İşin aslı 2022 seçimlerine doğru giderken olan durum(yayımlanan darbe bildirileri) sadece kargaşa yaratmaktan ibarettir. Çünkü bu bildirilerin Fransa gibi bir yerde darbeye doğru gitmesi neredeyse imkânsızdır. 2021’in Fransa’sında böyle bir altyapının olduğu söz konusu bile değildir. Sadece askerlerin bu derece net konuşması kısa süreli bir karışıklık yaratmaktan daha ileriye gitmeyecektir.
Kaynak: 21YYTE/Damla Yalın