Osmanlı Devleti döneminde askerî rüştiyelerin ve askerî yüksek okul mezunlarının devlet yönetiminde ki fonksiyonu çok büyüktü.
Buradaki ana etken İmparatorluk coğrafyasında yaşayan zeki Türk çocuklarının sınavla askerî okullara alınmaları idi.
Cumhuriyetten sonra eğitimde açığın kapatılması için köy enstitüleri projesi geliştirildi.
Eleştirilebilecek yanlarının olmasına rağmen, bu okullara alınanlar Türkiye’nin zeki köy çocuklarıdır.
Bu okullar lağvedildikten sonra yerine öğretmen okulları açıldı.
Cumhuriyetimizin vatanın dört bir yanında açmış olduğu yatılı öğretmen okulları özellikle ilköğretimdeki açığın kapatılmasında ana etken olduğu bir gerçektir.
Öğretmen okulları Ali Naili Erdem döneminde Ayvaz Gökdemir‘in genel müdürlüğünde altın çağını yaşamışlardır.
1968 yılında Avrupa ve Pasifik Asya’sın da başlayan eylemler maalesef Türkiye’mize de sirayet etmiştir.
27 Mayıs 1960 askerî darbesi ve 12 Mart 1971 askerî muhturası genç Cumhuriyet yönetimimiz için talihsizliktir.
İdeolojik terörle mücadeleyi sistemi çalıştırılarak çözüm üretilmesi daha doğru olacağı bir gerçektir.
Öğretmen okulları Mustafa Üstündağ’ın bakanlığı döneminde öğretmen lisesine dönüştürülmüştür.
Halbuki öğretmen okullarının belki orta okul kısımlarının da kapatılarak liseyle birleştirilmiş eğitim enstitüsüne dönüştürülmesi Türk Milli Eğitimi açısından daha iyi olacağı göz ardı edilmiştir.
1976 yılında öğretmen okulları son öğretmen mezunlarını verdiler.
Aynı yıl 6. senesinde olanlarda lise mezunu olarak diploma aldılar.
Maalesef 1968 yıllarında ülkemizde başlayan terör olayları 1976,1977,1978,1979 ve 80 yıllarında büyüyerek devam etti.
Şahsımda dahil olmak üzere sağ ve sol dünya görüşü benimseyen öğrenciler birer, ikişer yıl kaybetti.
Bazı öğrenci kardeşlerimizde eğitim hayatından tamamen kopmak durumunda kaldılar.
Halbuki başlangıç gayet iyi görünüyordu.
Öğretmen okullarında öğrenci ilgi ve yeteneğine göre bütün alanlarda yetişme imkanına sahiptiler.
Yine öğrencinin öğrenciye rehberlik etmesi sistem olarak oturtturulmuştu.
Bir ülke eğitimde ki problemlerini çözmeden hiçbir problemini kalıcı olarak çözemez.
Kesinlikle öğretmenliği cazip hâle getirme ihtiyacı vardır.
Zeki öğrencilerin öğretmenliği tercihi ancak bu yolla mümkün olur.
Yine öğretmen yetiştiren okulların rehabilite edilmesi kaçınılmazdır.
1980 darbesi ve sonrası dezenfarmasyon devam etmiştir!
Şu anda ki milli eğitimimizin durumu içler acısıdır.
Milli eğitimde bakanlığın ne kadar etkili olduğu belli değildir.
Tamamen birilerinin ve bir takım yapıların tasarrufuna terk edilmiş durumdadır.
Devlet gencine sahip çıkmak ve korumak mecburiyetindedir.
Devletin geleceği buradadır.
Yukardaki yaşananların izahı yoktur.
Devlet bireyin can mal ve eğitim güvenliğinden sorumludur.
Yarına inanan ve bunun gereğini yapan idealist gençlik ancak doğru eğitim politikalarıyla yetiştirilir.