Ayhan Bora Kaplan suç örgütü yöneticisi ve üyesi olduğu öne sürülen 61 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü celsesi sanık avukatlarından Sidar Yurtçiçek’in savunmasıyla başladı. Bu operasyonun yapılacağının 2-3 yıldır avukat odalarında konuşulduğunu belirten Av. Yurtçiçek şunları söyledi:
“Nereden biliyoruz? FETÖ’cülerin, ‘Bora Kaplan hesap verecek.’ demelerinden. Dedikleri gerçekleşti, Bora Kaplan tutuklandı. Dertleri, 15 Temmuz’da TRT’ye gidip darbecilerle mücadele etmesidir. O gece TRT’ye müdahale 2-3 saat gecikse yüzlerce birlik daha ve FETÖ’cü olmayan subaylar da darbeye katılacaktı. O gece Cumhurbaşkanı’nın çağrısı üzerine darbecilere müdahale eden sadece Bora Kaplan değildi. Başka bazı büyük aileler de gitti. Örneğin bir aile bin kişiyle Ankara Emniyet’in önüne gitti. Onların da emeği büyüktür. Ama onlara da operasyon yapıldı. İsimlerini izin vermedikleri için açıklayamıyorum, 1 yıl hapis yattılar.”
Av. Yurtçicek davanın delillerinden telefon tapelerinin hukaka aykırı elde edildiğini, imha edilmesi gerekirken dosyaya konduğunu öne sürüp Mahkeme’nin bu yanlıştan dönmesini isterken, “Aksi halde gün gelir, 17/25 Aralık tapeleri de sorulur.” dedi.
Örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Kamber Keskin’in avukatı Nazım Orhon da, soruşturmayı yapan polislerin avını bekleyen kurt gibi sanıklarla diz dize, göz göze oturup duruşmaları izleyerek notlar almasının adil yargılama ve savunma hakkının ihlali olduğunu, ayrıca mahkemenin tarafsızlık ve bağımsızlığına gölge düşürdüğünü vurguladı. Av. Orhon, “Bu örgütün merkezi neresidir? Bu örgüt hiç mi toplantı yapmaz? Birbiriyle hiç haberleşmeyen örgüt olur mu? Tabi kamuoyunda oluşturulan numaralı gözlükle bakılırsa bu gerçekler görülmez.” diye konuştu.
Örgüt yöneticiliği suçlamasıyla tutuklu yargılanan Mutlu Ayaş’ın avukatı Mustafa Çeçen, iddanamede valelerin kullandığı telsizlerin suç unsuru sayıldığını hatırlatırken bu operasyondan sonra kayyuma devredilen mekanlarda halen valelik yapanların da telsiz kullandığına dikkat çekti. Av. Çeçen, sanığın bu davada örgüt yöneticisi, birleştirilen bir dosyada örgüt üyesi gözüktüğünü, kara para aklama dosyasında ise adının bile geçmediğini vurguladı.
Sanık avukatlarından İbrahim Alper Can da dosyanın hukuka aykırı delil ve istihbari notlara dayandırıldığını anlattı, alınacak ara kararla bunların dosyadan çıkarılmasını istedi.
Davaya yarın da avukat beyanlarıyla devam edilecek.