Anayasa Mahkemesi bir ülkenin en üst yargı kurumudur. Oraya atanan kişilerin, hukukçu olup olmaması ayrıca tartışılır.(Kaldı ki bu üyelerin nerdeyse tamamını Sn. Gül ve Sn. Erdoğan atamıştır.) Ama bir gerçek ki, Anayasa Mahkemesi’nin kararları tartışılsa da mutlaka uygulanır. Çünkü 153. Maddesi öyle diyor. Tıpkı YSK’nın kararları gibi. Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları da tartışılır ama mutlaka uyulur. İtiraz edilmez. Bir zarfa konan dört oydan üçünü geçerli sayıp birini geçersiz sayarak İstanbul BB seçimlerini tekrar ettirdiği gibi. Bütün hukukçular olmaz, olamaz dediler ama YSK’nın kararına uyuldu. Çünkü hukuk böyle! Tıpkı, seçim yasasının “Mühürsüz oylar geçersizdir” amir hükmüne karşın YSK’nın iki buçuk milyon mühürsüz oyu geçerli saydığı gibi.
Eskiler “El adlü esasül mülk” demişler. Adalet mülkün-ülkenin temelidir.
Siz Anayasa’nın emredici 153. Maddesine rağmen neden Yargıtay 3. Dairenin kararının arkasındasınız?
Anayasa Mahkemesi bir ülkenin en üst yargı kurumudur. Oraya atanan kişilerin, hukukçu olup olmaması ayrıca tartışılır.(Kaldı ki bu üyelerin nerdeyse tamamını Sn. Gül ve Sn. Erdoğan atamıştır.) Ama bir gerçek ki, Anayasa Mahkemesi’nin kararları tartışılsa da mutlaka uygulanır. Çünkü 153. Maddesi öyle diyor.
Tıpkı YSK’nın kararları gibi.
Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları da tartışılır ama mutlaka uyulur. İtiraz edilmez.
Bir zarfa konan dört oydan üçünü geçerli sayıp birini geçersiz sayarak İstanbul BB seçimlerini tekrar ettirdiği gibi.
Bütün hukukçular olmaz, olamaz dediler ama YSK’nın kararına uyuldu. Çünkü hukuk böyle!
Tıpkı, seçim yasasının “Mühürsüz oylar geçersizdir” amir hükmüne karşın YSK’nın iki buçuk milyon mühürsüz oyu geçerli saydığı gibi.
Bütün hukukçular, Barolar olamaz dediler ama. YSK’nın kararı uygulandı. Mühürsüz oylar geçerli sayıldı ve ülkenin kaderine olumsuz etki etti.
Bu iki hukuksuz karara itiraz edilmedi,
YSK’nın üyeleri hakkında suç duyurusu da yapılmadı. Çünkü hukuka uymak bir hukuk gereğidir.
Engin Alan konusunda “Hak ihlali” kararı veren Anaysa ve üyeleri hakkında övgü dolu sözler söyleyen Sn. Bahçeli’nin şimdiki çıkışlarını anlamak akıl işi midir? Ne demek” Anaysa Mahkemesini kapatmak ya da yeniden yapılandırmak?
Sn. Erdoğan’ı anlıyorum. O, kendi döneminde çıkardığı ve öve öve bitiremediği “Bireysel başvuru hakkına” rağmen: “Ben Anaysa mahkemesinin kararlarına uymuyorum saygı da duymuyorum” anlayışında.
Ama MHP’nin tüzüğünde de” laik, Anayasal, çok partili hukuk sistemini destekler” demesine karşın böylesi bir çıkış, ülkücüleri üzmüştür.
Bu ülkede hukuk var, bu ülkenin savcıları, kurumları var. Bunlar demokrasinin gereğidir.
Ben hukukçu değilim. Ama düşünen, akıl erdiren bir birey olarak diyorum ki: Can Atalay vekil olmak için müracaat etmiş. Hatay Cumhuriyet Savcısı iyi hal belgesi vermiş olabilir demiş. YSK, bu kişinin adaylığına itiraz etmemiş, bir sakınca yok demiş.” Hatay halkı 70-80 bin oy vererek Atalay’ı vekil yapmış. Kendisini bilmem tanımam. Ama hukuk herkese gerekli!
Nerde milli irade? Hani Halkın iradesi her şeyin üstündeydi?
Can Atalay, alt mahkemenin hak ihlali kararı karşısında Anayasal hakkını kullanarak AYM’ne başvurmuş. AYM daha önce birkaç kez verdiği karar gibi bu kararda da C. Atalay’ın hak ihlaline karar vermiş.
Eğer hukuk herkese eşit işleyecekse: Atalay’ın vekil olarak TBMM’de yerini alması gerekmez miydi, daha öncekiler gibi.
Yargıtay da bir devlet kurumu; neden 3. daire 153. Maddeye uymuyor? Bizim bir Atasözümüz derki: “İki testi çarpışınca, birisi kırılırsa diğeri de çatlar.”
Hukuk böyle tartışılırsa güven olmaz. Yatırım yapılmaz, yabancı sermaye gelmez. Mazda ülkeyi terk ediyor, 110 yıllık BP hisselerini satıyor. Sn. M. Şimşek ülke ülke geziyor para bulamıyor.
Nedeni düşünüldü mü acaba?
Lütfen ülkeyi fazla germeyin, Yasalar ne diyorsa ona uyunuz. Tıpkı muhalefetin YSK’nın usulsüz ve yasal olmayan kararlarına uyduğu gibi.
Esen kalınız.