Irkçılık derken çalakalem yazmamalı- toptancılıktan uzak durulmalı, deyimler tanımlanmalı, herkesi yaftalamaktan vazgeçilmelidir. İslam’a göre önce kan bağı olanlardan işe başlayarak sırasıyla, halkalar genişleyerek işlemlere devam edilir. Öyle ise! Çalışmalarda- hizmette –kurtarmada öncelik; yüce Türk ulusunundur. Güçlendikçe – ortam uygun oldukça, diğer Müslüman kardeşlerimize sıra mutlaka gelecektir.
İslamcılara çağrımdır. Artık Türkçülere – Türk milliyetçilerine doğrudan veya dolaylı saldırmayı bir tarafa bırakın. Türklere ve Türk milliyetçilerine saldırmakla hiçbir şey elde edemezsiniz. Türk milliyetçilerinin karşısına dikilmekle bir yerlere varamazsınız.
Geçen zaman bunun ispatıdır. Çöpçülük yapmanın – Arap çorbasına benzemenin bir anlamı yok. Osmanlının Cihadı ekber ilan etmesi bir işe yaramamış, aksine İngilizlerin saflarını sıklaştırmıştı. O zamanki İslamcılar; Osmanlının yıkılmasını izlemekle yetinmişlerdi.
Günümüzdeki; İslamcılar, şaşkın. Onlara yol göstermek vicdani borcum ,galiba. Türk milliyetçilerini daha yakından tanımalısınız. Fikri yaşantılarına yeniden günümüz şartlarına bakarak değerlendirmelisiniz.
Rüyanız gerçekten yüce Çalap’ımızın (Allah’ımızın) rızası ise; İslam alemini dağınıklıktan-kafirlerin zulmünden kurtarmak- dünya nimetlerinden yararlandırmak-hizmet etmek istiyorsanız, bana kulak verin!
İslam dini insan ihtiyaçlarına dikkat etmiş, belli bir sıralamayla peş peşe ,uzun bir süreçle ayetler gelmiş, peygamberin öncülüğünde teşkilatlanmaya gitmişler, ortak akla büyük önem vermişlerdir. Asla hayatın gerçeklerini inkara girişmemişlerdir.
Kişilerin kendi kavimleri- kabilelerini- uluslarını terke özendirmemişler, milli kimliklerin korunmasına özen göstermişlerdir. Örf’ü has’ın geliştirilmesini teşvik etmişlerdir. Arap isimlerinin dayatılmasına izin vermemişlerdir.
Araplar necip millet değildir. Eğer peygamber gelmesiyle bir millet , şeref kazansa idi; İsrailliler dünyanın en şerefli milleti olurdu. KURAN’DA İsrailliler kötülenip lanetlenmişlerdir. Kur’an’a göre ÇALAP’IN RIZASI, SADECE ALLAHAA KUL OLMAK, yurdunu (vatanını) sevmek- ulusunu sevmek-sevdiklerinin gelişmesine korunmasına hizmet etmekten geçer.
Irkçılık derken çalakalem yazmamalı- toptancılıktan uzak durulmalı, deyimler tanımlanmalı, herkesi yaftalamaktan vazgeçilmelidir.
İslam’a göre önce kan bağı olanlardan işe başlayarak sırasıyla, halkalar genişleyerek işlemlere devam edilir.
Öyle ise! Çalışmalarda- hizmette –kurtarmada öncelik; yüce Türk ulusunundur. Güçlendikçe – ortam uygun oldukça, diğer Müslüman kardeşlerimize sıra mutlaka gelecektir. Ben İslam’ın emri “kardeşlerinizin arasını düzeltin” emri gereği bu yazıyı kaleme almaktayım. “eve eslihu beyne ehaveyküm” Müslüman Müslümanın elinden ve dilinden emin olduğu(güvende olduğu) kişidir.
Türk milliyetçisi olan din kardeşlerine dil uzatırken çok dikkatli olmalılar. Birlik ve beraberliği zedeleyen davranışlardan uzaklaşmalılar. Beyinlerinin ardındaki gizli müşrik yaftalamalarını silmeliler.
Türk milliyetçileri ile hedef birliğini tesis etmenin yollarını aramalılar. Hem de incitmemek-kırıp dökmemek- yeni fitnelere neden olmamak şartı ile. Vatansızlığı-milliyetsizliği-derhal terk etmeliler. İslam’ın emri de böyle.
SİYASAL İSLAMCILARI; İslam’ın emirlerine amasız-fakatsız mutlak olarak uymaya davet etmek benim itikadi görevimdir.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, tefrikanın her türlüsünü aramızdan kaldırmak için mücadele eden, katkıda bulunan, Türklük ve İslam alemine hizmet eden karındaşların üzerine olsun vesselam.