Yıl 1919’du.
Mayısın on dokuzuydu…
O gün nasıl bir gündü diye soruyorlar!
O gün var ya o gün;
Vatan topraklarının üzerinden gitmeyen karardıkça kararan kapkara bulutlar arasından çakan şimşeklerin, esen deli rüzgarların, bulutları dağıttığı, hürriyet yağmurlarının Türk Milletini sırılsıklam ıslattığı ve ardından güneşin doğduğu anlatılmaz yaşanır bir gündü!
Tarifi de zordu, anlatımı da…
O günün muradına erenler, o günü iliklerine kadar hissedenler, takıldılar Mustafa Kemal Atatürk’ün ardına, yürüdüler İzmir’e kadar!
19 Mayıs 1919 güneşin doğduğu, 9 Eylül 1922 İzmir’in dağlarında çiçeklerin açtığı gündü.
İlk günden son güne kadar bambaşka bir düğündü!
*****
Yıl 1919’du.
Mayısın on dokuzuydu…
Diriliş günüydü!
Millî mücadelenin başlangıç günüydü.
Ters giden talihin dönme günüydü
Bir olma, birlik olma günüydü.
El ele verme günüydü
Omuz omuza olma günüydü
Ümitsizlik gözyaşlarının sevinç gözyaşlarına dönme günüydü.
Türk Milletinin şahlanış günüydü,
Taşın altına sadece ellerin değil yüreklerin konma günüydü.
Ayyıldız fedailerinin Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafında yedi düvele karşı koymaya karar verdiği, söz verdiği, yemin ettiği namus ve haysiyet günüydü.
*****
Yıl 1919’du…
Mayıs’ın on dokuzuydu.
Yüzyılı aşan bir hakikatti.
İşgaller karşısında, yalandan değil, göstermelik değil, laf olsun diye değil, nasıl her şeyi unutup kenetlendiğimizin en samimi ve en içten bir göstergesiydi.
Türk Milletinin Mustafa Kemal Atatürk gibi ardından yürünecek bir lider bulduğunda, nelerin üstesinden gelebileceğinin de bir ispatıydı.
Biz bu tarihe bunun için sevdalıyız!
Biz bu tarihe bunun için körkütük aşığız!
104 yıldır aynı aşkı, aynı sevdayı büyüterek geliyoruz.
Sözümüz söz olsun ki…
Bu sevda silinmez…
Bu sevda tükenmez…
Bu sevda ne lafta kalır ne de yarı yolda!
Ne demiştik!
Yıl 1919’du…
Mayıs’ın on dokuzuydu.
Bayramdı, bayramımızdı ve bayramımız olarak kalmaya ve yaşamaya devam edecek!
Muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcut olan Türk Gençliğine ve yüce Türk Milletine kutlu olsun!