Geçen her günün zarar; edilen her tebessümün kâr; selâmın , mutluluk ; hatırlanan dostlukların, burukluk verdiği zaman dilimlerinden fırlayarak, herzaman ki gibi gene huzurlarınıza gelmiş olduk… Neyimiz eksik… Tabii ki Merhabamız…Onu da ettikmi kim tutar bizi… Hepinize , kocaman Merhaba , birleşik kablar misali iyi olmanız, bizim de afiyette olmamız demektir…
Bugün biraz farklı bir konu ile kabûl- ü Huzur bekliyorum… Acaba Vatan’ a ihanetin , mükafatı er geç alınır mı… Malesef ” Evet Alınır “… Hemen itiraz edecekler, ” Olurmu Yahu” diyecekler mutlaka olacaktır. Bu diyeceklerin , benimle aynı dünya görüşlerini paylaşanlar olduğunu da biliyorum… Bu yüzden “;Ne biçim adam, karnı sırtı belli değil” denmeden hemen mevzûlarımıza girmek istiyorum…
Kadir Mısıroğlu’nu tanırsınız. Diğer bir tabirle, Fesli Soytarı… Ben onun bütün kitaplarını okudum… Yunan Mezalimi, Moskof Mezalimi, Lozan Zafer mi hezimet mi, vs… Hayatını da çok iyi inceledim. Kendileri çok büyük bir ATATÜRK düşmanıdırlar… Her fırsatta, tenkit sınırlarını çok aşan, hakaret bölgesinde laflar etmişlerdir… ATATÜRK’ ü Koruma Kanûnuna muhalefetten , hapis yatmamak içinde , ” Deli Raporu ” almıştır. Bu kendi ifadesidir… Milli Soytarımızın, Keşke Yunan galip gelseydi, dediğini de şüphesiz hepiniz bilirsiniz… Buraya kadar bir şey yok. Mâlûmun arzı olduğundan sıkılmaya bile başlamış olabilirsiniz, ama sabredin. Konumuz henüz yeni başlıyor… Bu adamın ( lafın gelişi) gebermeden önce ki ziyaretçileri kimlerdi… Diyanet İşleri Başkanı. Hani Ayasofya’ nın ibadete açılışında Ulu Önder’ imize , lânet okuyan var ya, işte O… Şimdi sıkı durun. Diğer ziyaretçilerinden birisi de hatta en önemlisi de kimdi… RTE’ dı maalesef… Ben , O’ nun bu ziyareti AKP Gn. Bşk. ı sıfatıyla yaptığını zannediyorum…
Gelelim başka bir, hainin kısa hikayesine… Adı, İskilipli Atıf Hoca… Hem İskilip’ lileri hem de hocaları tenzih ederim… Hayatını özet olarak bile yazsak, yazı hacmimizi çok aşar. Başlangıç, Osmanlı devrinde de bir çok melanete yataklık yaptığından, Bodrum’a sürülmesiyle başlar…” ” Keşke Yunan Galip Gelseydi ” diyenlerden ve destekçilerindendir. İskilip’ li Atıf, ” Teali İslam Cemiyeti’ ni kurmuştur. Bu Cemiyetin bildirileri, 30 Ağustos 1920 de, Kurtuluş Savaşında , Yunan’ lılar tarafından uçaklarla Halkın üzerine atılmıştır ,diyeyim gerisini siz anlayın… İşte bu zatı anmak için , Devlet ricalinin de katılımıyla gerçekleşen, Bolu İl’ imizin de alet edildiği toplantılar yapıldı… Batasıca Adı , bir Okul’ a verildi…
Gelelim, en önemlilerinden, Şeyh Sa it’e… Peygamber soyundan geldiği ilan edilen Seyyit olarakta tanımlanan Hayin- i Kebir’lerden Sa it Efendiye… ” Bir Türk öldürmek , 70 Gavur öldürmekten evladır” dediğini hatırlatayımda, maharetlerinin tamamını yazma külfetinden kurtulayım… Peki bu değerli Alim kişiye ne gibi bir kıyak yapıldı. Adı, Diyarbakır’ ın en önemli meydanı olan , Dağkapı meydan’ ına verildi. Burada Tam kadro lehte oy veren CHP’ li Belediye Meclis Üye’ lerini de kutlarım…
Bunlar geldi geçti, hala ne uğraşıyorsun diyenler için , günümüze de dönmemiz gerekiyor… Fetoş… Bunların en tehlikelisi ve çağdaşı olan ; müslüman görünümlü dinsiz… Az daha başımıza neler açacaktı. Senelerce ikaz ettiğimiz halde” Siz ne derseniz deyin, O muhterem bir Hoca Efendidir” diyenler şimdi , küfür sırası kapmaya uğraşıyor… Hergün yapılan operasyonlar, içimize nasıl sızdığını gözler önüne seriyor… Yakala yakala bitmiyor, biteceği de yok. En son , din kisvesi altında kendisine, saltanat makamları oluşturan, Kandırdığı, Müritlerinin (!) sabilerine kadar göz diken, Allah adına (!!!) malı , ırzı, namusu , vs. akla gelebilecek her şeyi kendine hak görecek kimselere, Devlet’ in nasıl yardımcı olduğu , ona ne imkânlar tahsis ettiği , sayfa sayfa yazıldı… Kırklari tarikati gibi bir isimle ortaya çıkan , itoğluitlerin hala badelemekle meşgûl olduğu, Milletin kuyrukta sıra beklediği, karısı kızına kadar işin içine soktuğu düzenekler ve düzenbazlara ne yapıldığı meçhûl… Enver Ören denilen sahtekâra göz yumulması , rahmetli Baba’ m dahil binlerce inançlı insanın paralarının ; din ve Allah adına gasbedilmesinin seyredilmesi , yetmez gibi ABD Vatandaşı olan Oğlu Mücah it’ in arada bir Yurda gelmesine bile sessiz kalınması, mal mülk varlıklarına el konulup hak sahiplerine dağıtılmaması, mükâfat değil de nedir…
Şimdi gelelim işin riya kısmına… Bu olaylar gün yüzüne çıktıkça ve , Güneşi sıvamaya yetecek balçıklar azaldıkça , ” Hepsi, münferit olaylardır, Allah belalarını versin” diyerek işin içinden sıyrılamazsınız… Tamamı , bilgileriniz dahilinde ve katkılarınızla oluşmuştur… “Bizi kandırdılar ” gibi laflar sadece Devlet yönetiminde ki ehliyetsizliğinizi gösterir… Bunun karşılığı da, bütün çağdaş demokrasiler de olduğu gibi işi ehline teslimdir…20 yıldır, Devlet’ i tanınamaz hale getirdiniz. Hepiniz zengin oldunuz, para koyacak yer bulamıyorsunuz…
taşıdığınız aksesuarların fiyatlarının bahsine bile , bağımsız(!) mahkemelerce yayın yasakları getirdiniz. Ne zamana kadar idare edeceğinizi düşünüyorsunuz. Bunun böyle gitmeyeceğini bildiğiniz için de gündemi sürekli değiştiriyorsunuz, algı operasyonları yapıyorsunuz… Cebinde ki 100-200 lira için, banka banka dolaşıp, özel faiz isteyen fukara gibi ,Ülke’ yi Doğalgaz ihracatçısı ilan ettiniz, kendinizce eksenimizi değiştirdiniz… Yeter artık. Bu din masalları ile yapacağınızı yaptınız. Artık çekip gidin. Ahretteki cehennem günlerinizi her geçen gün dahada çoğaltıyorsunuz… Muhtemelen Allah’ tan korkmuyorsunuz, İnşAllah kuldan utanırsınız…
Yarın beraber olma umuduyla hepiniz Allah’ a emanet olunuz. Hoşçakalınız
