Torba nedir, bilir misiniz?
Ağzı büzülüp bağlanabilen genellikle plastikten, kâğıttan ya da bezden yapılmış, içine öteberi koymaya yarayan araçtır.
Bu günlerde anlam genişlemesine, benim tabirimce anlam kötüleşmesine uğramış bir kelimedir, “torba”.
Torba yasa adıyla içinde birçok madde yer alan bir yasa çıkarttılar. Bu yasayla torbada sıkışıp kaldılar. Bu torbanın içinde bir de Soma faciasıyla ilgili maddeler yer alıyordu, “Kişiye özel” diye tabir edilen maddeler. Soma’da kaybettiğimiz madencilerimizin yakınlarına çeşitli imkânlar sağlanıyordu, ölüm aylığı gibi.
“Eee, ne var burada?” diyeceksiniz. Burada bir şey yok; fakat sorun yasada.
Yasanın maddesine göre sadece “kişiye özel” olması.
Biliyor musunuz, Torba yasanın çıktığı günden bu yana 735 kişi iş kazası nedeniyle hayatını kaybetti.
Bundan dört hafta önce de benim memleketimde, Ermenek’te 18 hemşehrimi kaybettik.
Neden kaybettik?
Bir torba kömür için…
O torba kömür için benim canlarım gitti. Allah rahmet eylesin…
Şimdi benim takıldığım nokta:
Torba yasanın neden Ermenek’i kapsamadığı?
Neden sadece yoksulluk maaşının bağlandığı?
Bu insanların derdi azmış gibi acılarını unutup bir de borçlarını mı düşünecekler?
Geleceklerini mi düşünecekler?
36 yetimimin suçu ne?
Kara lastikle bitmiyor bu mesele, hey gidinin yeni Türkiye’si!
Yoksul maaşıyla benim Ayşe Gökçe Ninem nasıl geçinecek?
350 lirayla Torunları hangi okula gidecek?
Hüseyin Arda bezini, mamasını, sütünü alabilecek mi?
Bu mu sizin sahte gözyaşlarınız?
Geçin bu deklanşör sesini duyduğunuzda flaşlara poz vermeyi!
Tevfik Fikret diyor ya:
“…Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin…”
Elbet bu yetim hakları boğazınızda kalacak.
Başka söze gerek yok!
SAYGILAR….