18-22 Mayıs tarihleri Mersin Adana Osmaniye Gaziantep Şanlıurfa ve Mardin arasında şöyle bir gezivereyim bakayım dedim.
Derken kendimi Mersin ili Erdem’li ilçesinde buluverdim. Bir otele yerleştim Kız Kalesi civarında. Hemen başladım nabız yoklamaya. Önce MHP’li olan bir belde belediye başkanı ödenek alamayınca halktan tepki çekmiş, bunun üzerine AKP’ye geçerek hizmet vermeye başlamış. İyi ki de başlamış, değilse soruşturmalar bitmiyormuş. Halk memnun değil tabi bu durumdan “Oylar nereye?” dediğim zaman inadına MHP diyorlar. Kaset skandalına da MHP’yi baraj altında bırakmak isteyen AKP’ler yaptı diyorlar.
Derken Mersin merkeze geldim. Püskevetimi yedim. Oradan sahile indim. Başladım nabız yoklamaya yine nasıl durumlar dedim. Millet yine inadına MHP, TEK BAŞINA İKTİDAR’A diyorlar. Acaba dedim kendi kendime hep MHP’li ye mi denk geliyorum derken bir tane CHP’li denk geliverdi. Aslen arap’mış. Nasıl durum dediğimde; abi bu KILIÇDAROĞLU bizi batırdı, koyu CHP’liyim ama bu defa oylar MHP’ye galiba, çünkü Atatürk’ün düşüncelerini savunan tek parti deyiverdi. Türk’üm demeye, Türkçe konuşmaya korkuyoruz dediler.
Bir başka mersinli kardeşim ise Mersin Limanının Barzani denen şahsa çalıştığını iddaa ederek buna “DUR” diyecek bir MHP kaldı galiba diyerek sandığa gidecek oyun rengini belli etti.
Malum gezi başladı Adana’ya Çukurovaya . Sorular başladı nasıl havalar diyerekten. Çiftçi bıkmış, şöför bıkmış, restoran işletmecisi bıkmış, esnaf bıkmış, bıkmış… Herkes bıkmış ama bıkmayan kim derken bir AKP’liye denk geliverdim bir den ortam kalabalıklaştı. Millet sıkıntıları anlatırken AKP’li kardeşim savunma yapmaya çalıştı ama dağdan gelen PKK’lara laf gelince bir de baktım ki kaçıvermiş. Ya kürtçe eğitime, kimlik tartışmalarına ne demeli? diye soramadılar yani. İşte dediler AKP’liler böyle seçimden sonra kaçmak için her ülkeye vizeyi kaldırıyorlar deyiverdiler. İki dönemdir oy vediği AKP’ye MHP’ye yapılan bu kaset olayına kızgınlıkla iki dönem verdim ama bu kez MHP’ diyenlerde epey vardı. Nedeni ise MHP bu ülkenin kalesidir dediler.
Geldik Osmaniye’ye. Lidere tam bağlılık, tam saygı, sevgi. MHP almış yürümüş… Yürü Türkmen Beyi kim tutar seni…
Derken Gaziantep. Kimisi durumdan memnun ki öğrendiğimde akrabası AKP’den milletvekili adayıymış. CHP’nin genel başkanına bir parça olsun güven kalmamış. Yani Gaziantep de CHP bitmiş. Gelelim MHP’ye bu üniter yapıyı koruyacak tek parti, anayasanın ilk üç maddesi, dağdan gelen PKK, son dönemdeki olaylar oyları MHP’ye yöneltmeye başlamış.
Ve Şanlıurfa. İzol aşiretinin memleketi. PKK taraftarları tabii ki AKP diyor. Neden deyince de bize BDP’liler bile bu kadar hak vermez, bizi böyle savunmaz, ama İZOL aşireti AKP’lilerin seçim bürolarına saldırmalarından çok kızgın. Oyların MHP’ye kaymasından korkan kişiler var. Oy vermeye hazır çok kişi var, ülkenin gidişatının kötü olduğuna inanan. Kısacası MHP Şanlıurfa’da patlama yapabilir.
Ve son durak Mardin. Millet PKK dan da BDP’den de bıkmış. Devletin politikası bizi burada mecbur BDP’li yapıyor diyenlere ne demeli. Neden dedim? Biz yıllarca PKK bitsin derken adamlar kol kanat geriyor, sen olsan ne yaparsın? dediler haklısınız demekle yetindim. Adam kepengi açmadan geri dönüp gitti.
SONUÇ: Kim ne düşünür ne söyler bilemem ama anlaşılan MHP’nin barajı geçecek olması birilerini rahatsız etmiş, buna engel konmak istenmiş; ama halk gözünde ters tepmiştir. Halk inadına MHP demektedir. AKP’ özellikle Şanlıurfa’ya dışarıdan vekil getirmesi, İZOL aşiretini Seçim bürolarını basması, asıl kimliğini, hırçınlığını, bencilliğini açıklamaktadır… Anlaşılan şudur ki TÜRKİYE SES VERMEYE hazırdır. Unutmadan Diyarbakır mitingi “Şaha Kalkış Mitingi” olacaktır diyenleri sayamadığımı belirtmek isterim.
