Mübarek bir uyanıştır yaşanan…
Milliyetçi Hareket’in hücrelerinden başlayıp bütün gövdeyi kaplayan “itiraz ve yenilenme” arzusuyla başlayan uyanış ve diriliş büyük bir dip dalgası olarak tüm katmanları sarıp sarmalamakta…
*
Ülkücü İradenin Kurultay talebi, önce başımıza taç ettiklerimizce hiç edildi.
Ülkücü Hareketin en yüce organı, “Kurultayı” oluşturan üst kurul delegelerimizin iradesi yok sayıldı.
*
Gecikmeksizin tırpanlamalar başladı!
Teşkilat kapatmalar, görevden almalar, uzaklaştırmalar, tepki istifaları yüzlerle ifade edilirken, bitmez tükenmez gündemimiz oldu kaçınılmaz olarak…
Hakaretler, ithamlar, hain ilan edişler, saldırılar sahne aldı peşi sıra!..
*
Hukuki zemine taşındı Türk Milliyetçileri.
Her türlü baskıya rağmen yiğitçe bir karar çıktı evvela…
Sonrası yaman bir hezeyan!
İktidar unsurları tüm pervasızlıklarıyla müdahil oldular. Her aşamada ayrı bir dayatma engelimiz oldu.
*
Başımızda, “şahsileşen sloganik değerler hükümranlığı,” dışarda ise şahsileşen devlet gücü ortaklaşa duvar olup örüldü önümüze!..
Her gün yeni bir engel, yeni bir barikat, yeni bir sığıntı bahane…
*
Bellidir artık!
Bu kurultayı yaptırmamak için her yol denenmektedir denenecektir!
Beklemek zamanı değildir. Vakit daralmaktadır!
Zaman; ancak dışardan yönetenlerin oyuncağıdır!
*
Ülkücüler iradesine sahip çıkmalıdır!
Mücadele Genel Başkan adayları mücadelesi değildir.
Varlık meselesi, istikbal davasıdır…
Bu iradenin en alt birimden en tepeye omurgasını oluşturan, ömürlerini bu davaya vakfetmiş Ülkücülerin, kahır ekseriyetinin parçası olduğu bu mübarek uyanış zamana mührünü vurmalıdır.
*
Üst Kurul Delegeleri
MYK Üyeleri
Milletvekilleri
İl İlçe Başkan ve yöneticileri
Eski Başkan ve yöneticiler
Kanaat önderleri
Yusufiyeliler
Ülkücü Hareketin fedakâr mensupları, gönül erleri
Türkiye sevdalıları…
*
Gerektiğinde her katman kendi içinde, gerektiğinde hep birlikte görünür, bilinir, seslenir olmalıyız.
Toplanılmalı, toplanmalıyız
Haykırmalıyız!
Böylesi kutlu bir mücadelede, “susmak teslim olmaktır” demeliyiz!
İtiraz edilemez, karşı durulamaz, baş edilemez, çarpıtılamaz açıklıkta, yüreğimizde olan heyecanı ortaya çıkarıp belirleyici kılmalıyız!..
Her gün, her bir yerden gür bir ses, titreten bir haykırış kaplamalıdır tüm ülkemizi…
Her alanda, her anlamda hepimiz sorumluluğumuzu bilip, istikbal şuuruyla, bağrımızdaki güç ve kudreti ifade edip irademizi dosta düşmana göstermeliyiz.
*
“Tam saha pres adam adama markaj” herkesi, her bireyi, her kademeyi mesuliyete davet etmeliyiz…
*
Ülkücüye atılan düğüm dışardandır!
“Çözülemez” dedirtip, “kesmektir!” Kirli niyetleri budur!
Zaman kazanma peşindedirler…
Hedef Türk Milliyetçileri olduğu kadar da Türkiye’dir!..
*
Ve. Fakat!
Ülkücülere atılan düğümü ancak Ülkücüler çözecektir…
Ülkücüler evvelinden bugüne feraset üzere, hakkaniyetine baş koyan kudretiyle ayaktadır bundan böyle…
Bu kutlu isyanın karşısında hiçbir hâkim güç duramayacaktır!
*
Bu muhkem başkaldırışın…
Sanmayın ki hedefi sadece kendi iç işleyişidir.
Nitekim!
İlelebet duygusuyla!..
Yılların, çöreklenmiş güdümlü tahakkümünün, karabasan teslimiyetlerinin…
Zilletin!
Zincirlerini kırmaktır; Ülkücülük…