Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanmasının üzerinden toz duman kalktıkça durumun önemi ortaya çıkıyor. Gelişmelerin seyri özellikle Türkiye’yi Bekleyen Büyük Tehlikeyi işaret eder konumda!..
***
Tutuklanma ülkemizde toplum nezdinde, ‘Adaletin tecellisi’ olarak gündem oluştururken, iktidar ve yanlıları yanında yandaşlarınca, suskunluk ve skandal ‘paralel savunmalarla’ karşılanması şaşırtıcı olmadı.
Zarrab’ın Amerika’ya anlaşarak mı, oyuna getirilerek mi yoksa dikkatsizliğinden mi gittiği irdelenirken, gerek yapılan açıklamalar gerekse suçlamaların şekli, bir dönemin tüm gayrimeşru ilişkilerini ifşa edeceği yönüyle öne çıkıyor. Olayın İran’daki patronu Zencani’nin idama mahkûm edilişi sonrası meydana gelişi dikkat çekerken, İran değil de Türkiye’nin hedefte oluşu ise manidar olduğu kadar ciddi gelişmelerin habercisi gibi!..
ABD’nin bu gibi durumlarda esas büyük hedeflere ulaşabilmek için, yakaladığı kişilerle yaptığı pazarlıklar her dönemde bilinen konudur.
*
Aslında tüm Dünyanın bildiği, ülkemizde ise açık seçik herkesin her kurumun görüp, sadece hukuk ve adaletin sırtını dönmek zorunda kaldığı kara para trafiği 100 milyar doları bulan hacmiyle tüm illegal unsurlarıyla, ülkemizde sahne almıştı. Özellikle ülkeyi yönetenlerle iç içe girmiş kirli ilişkiler ağı uzun süre gündemi işgal etmiş, sonrasında akıl almaz şekilde kapatılmıştı.
Zarrab’ın gözaltına alınışıyla ortalığa saçılanlar ve devamında gelişen olaylar Cumhuriyet Tarihinin en büyük skandallar dönemi olarak tarihe geçti. Birçok kişi ve kuruluşun sanık sandalyesinde olacağı, kirli ilişkilerle oluşan suç yumağı, uluslararası sonuçları yönüyle de son derece önemli bir konumda ele alınıyordu.
Türkiye, bu korkunç kirli ilişkiler yumağının üzerinin örtülmesi dayatmasının bedelini çok ağır şekilde ödemek zorunda bırakılmıştı. Adalet ve adaleti tesis etmekle yükümlü alanlar tarumar edilmiş, toplumsal güven duygusunda onarılamaz yaralar açılmıştı.
*
Ancak Dünya sessiz kalmazdı kalmayacaktı!
Nitekim şimdilerde Zarrab’ın nereyi, kimleri, ne kadar yakacağı hesap edilmeye çalışılıyor! Tüm şirketler, tüm ilişkiler, tüm hareket, tüm para trafiği Türkiye merkezli olduğu için temel hedef belli ki Türkiye’dir! Tüm işleyiş ve gelişmelerde devlet marifetiyle oluşturulan koruma ve kollama faaliyetleri tehlikenin kaynağıdır.
***
Ya; Türkiye bu suç şebekesi için uluslararası alanda köşeye sıkıştırılacak!..
Ya da; yüzyıllık bölgesel planların masada olup, tüm sıcaklığıyla coğrafyamızı kavurduğu zaman diliminde, Türkiye’yi yöneten kimi yerlere tehdit unsuru olarak kullanılmak istenebilecektir.
*
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milletiyle; Zarrab merkezli gelişmeler üzerine ödediği bedellerden sonra daha vahim bir bedeli veya bedelleri ödemekle karşı karşıyadır.
Asıl tehlike budur!..
