HABER: MERVE GÜVEN KAMERA: DURSUN ALKAYA
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İnebolu’dan başladığı İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü’nün 11’inci gününde Çankırı il sınırından Ankara’ya doğru yürüyüşünü sürdürüyor. “100’üncü yılı anma ve 100’üncü yılın gerektiği gibi kutlanmamasına tepki yürüyüşüdür bu. Hem iktidarın hem Meclis’teki muhalefetin elinde çok geniş imkanlar var 100’üncü yıl kutlamaları yapmak için, bunu yapmıyorlar” diyen Özdağ, yerel seçimlerde partisinin kapılarının ittifaklara kapalı olduğunu söyledi. Özdağ, “Bugünün şartlarında evet. Yarın Türk siyasetinde ortaya hiç bilmediğimiz yapılar çıkar, gerekler oluşur o zaman konuşuruz” dedi. Özdağ, yeni Orta Vadeli Program’la ilgili “Çok boş temennilerle dolu ve gerçekleşmeyecek bir program” değerlendirmesini yaptı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümü dolayısıyla 28 Ağustos’ta Kastamonu İnebolu’dan başlattığı İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü, bugün 11’inci gününe girdi. Özdağ ve beraberinde yürüyen partililer bugüne kadar en az 200 kilometreyi gerilerinde bıraktı. Günde 20-22 km yürüyen Özdağ ve Zafer Partililer, yürüyüşlerine başlamadan önce her sabah ve yürüyüşlerini sonlandırdıktan sonra her akşam özel harpçi bir albay ile sakatlanmalara karşı belirli ısınma hareketleri yapıyor.
İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü’nün 11’inci gününe Ümit Özdağ, Çankırı’dan sonra Ankara istikametindeki 20. km’de başladı. Özdağ’ın bugünkü yürüyüşüne ANKA Haber Ajansı da eşlik etti. Yürüyüş molasında ANKA’nın sorularını yanıtlayan Özdağ, şunları dile getirdi:
“100’ÜNCÜ YILI ANMA VE 100’ÜNCÜ YILIN GEREKTİĞİ GİBİ KUTLANMAMASINA TEPKİ YÜRÜYÜŞÜDÜR BU”
“100’üncü yılı anma ve 100’üncü yılın gerektiği gibi kutlanmamasına tepki yürüyüşüdür bu. Hem iktidarın hem Meclis’teki muhalefetin elinde çok geniş imkanlar var 100’üncü yıl kutlamaları yapmak için, bunu yapmıyorlar. İktidarın yapmamasını anlıyoruz ama muhalefet neden yapmıyor? Cumhuriyetin 100’üncü yılı çok önemli bir kazanım, mesela bir 100’üncü yıl anıtı dikilebilirdi. Bizim yürüyüşümüz bunlara da bir tepki niteliği taşıyor ve toplumun gündemine 100’üncü yılı, Cumhuriyet’i kuranlara karşı borcumuzu ödemek için anma gereğini yerine getiriyoruz.
“BUNUN PARTİLER ÜSTÜ OLDUĞU DA GÖRÜLÜYOR, GÜZEL BİR YÜRÜYÜŞ OLARAK GERÇEKLEŞİYOR”
Düşündüğümüzden daha kolay, başlangıçta zorlandık, en zor hat dağlardan geçişti. Küre Dağları olağanüstü güzel ama geçmesi de çok zor bir hattı ama olsun bizden 100 yıl önce aynı hattan dedelerimiz, ninelerimiz kağnılarla cephane taşıyarak geçmişlerdi. Günde 20-22 km yürüyoruz fakat 30 km’de yürüyebiliriz artık. Halktan çok güzel tepkiler alıyoruz, esnaf ağırlıyor, kampımıza gelip ziyaret edenler, fotoğraf çektirenler var oluyor. İki defa MHP belediye başkanları misafir ettiler, CHP ilçe başkanları geldiler teşekkür ettiler. Bunun partiler üstü olduğu da görülüyor, güzel bir yürüyüş olarak gerçekleşiyor.”
Özdağ, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Orta Vadeli Ekonomi Programı’na ilişkin soruya da şu değerlendirmeyi yapı:
“BU EKONOMİK PROGRAMIN DA BAŞARILI OLMA ŞANSI YÜZDE 1 BİLE DEĞİL”
“Çok boş temennilerle dolu ve gerçekleşmeyecek bir program daha açıklandı. Altyapısı yok, olaylar üzerinde denetimini yitirmiş bir saray var, arzularını dile getiriyor ve bunların gerçekleşmesinin zemini yok. Türkiye’de ekonomiyi neye göre düzelteceksiniz, 85 milyona göre mi, 100 milyona göre mi düzelteceksiniz? Sınırlarınız açık, dünyanın her tarafından her gün binlerce insan girmeye devam ediyor. İnsanlar işlerini, aşlarını yitiriyorlar, Türk insanının tembel olduğuna dair alçakça bir yalan söyleniyor, oysa Türk insanını inşa eden cumhuriyet. AK Parti’nin yanlış sosyal politikalarıyla, köyün hukuki zeminini iptal edip onları mahalleye çevirmesiyle, tarıma indirdiği darbeler, çalışma etiğine indirdiği darbeler… Ondan sonra Türk insanı çalışmak istemiyor. Hadi canım sen de… Siz Türk insanına hak ettiği maaşı verin çalışır. Bu ekonomik programın da başarılı olma şansı yüzde 1 bile değil.
“TÜRKİYE’NİN SÜRDÜRÜLEBİLİR PLANLI KALKINMAYA GEÇİŞTEN BAŞKA BİR ÇARESİ YOKTUR”
Ekonominin başına Mehmet Şimşek’in gelmesinin ve onun yapmış olduğu açıklama, artık rasyonel ilkelere göre yönetilecek, Türkiye’nin nasıl bir trajedi yaşadığını gösteriyor. Rasyonel ilkeler dediği neoliberal ekonomi politikaları ve neoliberal ekonomi politikaları Türkiye’yi bu noktaya getiren politikalar. Mehmet Şimşek, Ali Babacan iyi bir ekonomik miras bırakmamıştı ki. Bir yıkım yapmışlardı ve Türkiye sanayisizleşmişti. Tek sektör olarak inşaat sektörü merkezli bir anlayışla Türkiye’nin borç alınan kaynaklar dahil büyük kaynaklarını verimsiz yatırımlara aktarmışlardı. Yolsuzluğun hakim olduğu ortamda ekonomik kalkınma gerçekleştirilemez. Cumhuriyet tarihinin de dünya tarihinin de en büyük yolsuzluk vakalarının gerçekleştirildiği bir dönemden geçiyoruz son 22 seneden beri. Son 22 sene Türk halkının ve Türk devletinin çılgınca soyulma dönemidir. Şahin’in (Şimşek) gelmesinin hiçbir anlamı yok. Türkiye’nin sürdürülebilir planlı kalkınmaya geçişten başka bir çaresi yoktur. Biz Zafer Partisi olarak, Türkiye’nin planlı kalkınmaya geçmesini ve planlı kalkınmaya geçerken de 5’li çeteye teslim edilmiş bir ekonomi değil bütün Türk iş dünyasının özgürce ve adil rekabet edeceği gerçek serbest piyasa koşullarının oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz.”
“MAHALLE DEDİKODUSU SEVİYESİNE SİYASETİN DÜŞMEMESİ LAZIM”
Ayrıca Özdağ, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in gazeteci Fatih Altaylı ile yaptı söyleşide Özdağ’ın Münih’e okumaya gönderilmesinin arkasında Enver Altaylı’nın olduğu iddiasına ilişkin, “Ben bunu ilk kez duydum, Meral Hanım yalan söylüyor, çamur atıyor. Bunu doğrusu çok ahlaksızca buldum. Beni babam yolladı, babam rahmetli ama annem hayatta ve anneme bir özür borcu var. Benim oradaki masraflarım aile bütçesi üzerinde bir yüktü. Aynı zamanda ne kadar gereksiz bir açıklama. Mahalle dedikodusu seviyesine siyasetin düşmemesi lazım” dedi. Özdağ şöyle devam etti:
“29 EKİM’DE SANIYORUM ADAYLARIMIZIN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ AÇIKLANMIŞ OLUR. ŞAŞIRTICI İSİMLER GÖRECEĞİNİZDEN EMİNİM”
“Türkiye bir seçime gidiyor, biz Zafer Partisi olarak bu seçimde tek başımıza her yerden aday gösterme konusunda kararlıyız çalışmalarımızı buna göre yürütüyoruz. Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız 55 ilimizi dolaştı. Bu yürüyüşten 1 hafta sonra Genel İdare Kurulu ve Divan’dan görevlendireceğim arkadaşlar il il Türkiye’yi ayrıca dolaşacaklar. Ben de Gaziantep’e gideceğim ve bir çalışma başlatacağım. Adaylarımızı açıklamaya başlayacağız. 29 Ekim’de sanıyorum adaylarımızın önemli bir bölümü açıklanmış olur. Şaşırtıcı isimler göreceğinizden eminim, epeyce bir sarsıntı yaratacağız.
“MİLLET İTTİFAKI BİTTİ, CUMHUR İTTİFAKI’YLA İÇ İÇE OLMAYIZ, HDP’NİN İÇİNDE BULUNDUĞU BİR YAPIYLA DA OLMAYIZ”
Ortada bir Millet İttifakı yok artık bitti, Cumhur İttifakı’yla da iç içe olmayız asla. HDP’nin içinde bulunduğu bir yapıyla da olmayız. Biz bu seçimde Türk halkına şunu söylüyoruz, artık ince hesap yapmayı bırakın, kazanıp kazanmaması Zafer Partisi’nin seçmenin elinde, oyunu Zafer Partisi’ne verirsen kazanır. Eğer sığınmacıların, kaçakların, 13 milyon işgalcinin gitmesini istiyorsan bunu göster, yoksa ağlama. Eğer Zafer Partili bir belediye başkanını seçerseniz, o ilde, ilçede sığınmacılara yapılan bütün sosyal yardımları durduracağız, bunları Türk insanı için harcayacağız. Hiçbir ruhsatsız iş yerinin açılışına izin vermeyeceğiz yabancılara. Zafer Partisi belediyelerine oy verirseniz, zabıta sadece esnaf denetlemekle kalmayacak uyuşturucuyla mücadeleye karşı emniyete istihbarat görevi yardımında bulunacak. Zabıta, sokaktaki varlığıyla eşinizin, çocuğunuzun sokakta daha rahat yürümesi için güvence oluşturacak.”
“BUGÜNÜN ŞARTLARINDA ZAFER PARTİSİ’NİN KAPILARI İTTİFAKLARA KAPALI”
Özdağ, son olarak partisinin kapılarının herhangi bir ittifaka kapalı olduğunu vurgulayarak “Bugünün şartlarında evet. Yarın Türk siyasetinde ortaya hiç bilmediğimiz yapılar çıkar, gerekler oluşur o zaman konuşuruz. Ama biz tek başımıza girmek için hazırlanıyoruz” diye konuştu.
Yürüyüş, 10 Eylül Pazar günü Ankara Akyurt’taki Akyurt Şehitler Anıtı önünde yapılacak basın açıklamasıyla sona erecek. Ümit Özdağ ve partililer, araçlarla Anıtkabir’e giderek programı bitirecek.