Zafer Partisi Sözcüsü Uğur Batur, son dönemlerde Zafer Partisi’ne yönelik gerçekleştirilen karalama kampanyaları hakkında açıklamada bulundu.
Zafer Partisi’nin gerçek muhalefeti iktidarın dengelerini bozmuş bulunmaktayız. Zafer Partisi olarak halkın gerçek gündemini siyasete taşıdık ve bunu öyle etkili bir siyaset dili ile yaptık ki TV ambargoları, şehirlere sokmamalar, atılan iftiralar Zafer Partisi’ni durdurma konusunda işe yaramadı. 15 Ekim 2023 tarihinde yapmış olduğum basın toplantısında yükselmekte olduğumuz bir parti olduğumuzu, seçimin tek kazananı olarak çıktığımızı, bunlardan dolayı da tarafımıza olan baskıların, karalama kampanyalarının, saldırıların arttığından bahsetmiştim.
Özetle o zaman;
14 Mayıs 2023’te yapılan seçimlerin ilk ayağında ve 28 Mayıs 2023’te yapılan ikinci ayağında Zafer Partisi, seçim öncesinde, seçim sırasında ve seçim sonrasında yaptığı hamleler ile muazzam bir yükselişe geçti. Hatta bu öyle bir yükselişti ki ulusal basın kanallarında 3 kattan fazla oyunu yükselten tek parti olduğumuzu;
Seçime katılan patilerin çoğunun günlük bütçelerini toplam seçim bütçesi olarak kullanan bir parti olduğumuzu,
Fonlanmadığımızı, başkaları gibi, partinin kuruluş aşamasında veya seçimlerden önce, yurtdışına çıkıp kendimize fon aramadığımızı,
Genel başkanımızın kitaplarını, arabasını, tesbih koleksiyonunu hatta sığınmacıları yollayacağımızı söyleyip gidiş biletlerini sattığımızı ve bu sayede bu günlere geldiğimizi,
Tüm il başkanlıklarına genel başkanımızın, “il ve ilçe binalarına hiç kimsenin ateşli silahla girmesine ASLA izin vermeyin, dibi köşeyi düzenli kontrol edin. Bilginiz dışında konulabilir “şeklinde bir mesaj atmak sorunda kaldığını,
Bizler ve genel başkanımız hakkında ırkçı, MİT ajanı, MOSSAD ajanı gibi iftiralar atıldığını,
Trol hesaplarla genel başkanımız ve genel başkan yardımcılarımız hakkında yalan haberler yapıldığını,
Yazdıklarımız altına küfürler, mesajlarla tehditler, tahrikler ve bunun gibi pek çok yöntemi sırasıyla denediklerini,
Bunlar da bizi korkutmaya yetmeyince bizi destekleyen basını ve gençleri cezaevine koyduklarını söylemiştim.
Aradan geçen 2 ayda Zafer Partisi olarak yükselişimiz o kadar ivme kazandı ki şu anda saldırılar çığırından çıkmış durumda. Yakın zamanda üzerimize atılan iftira kampanyalarını provokasyon girişimleri ile birleştirdiler. İstanbul’da bölücü bir mitingde Zafer Partisi seçmenini sahaya sürmeye, kavgaya, tahrik etmeye çalıştılar, engelledik. Adına ‘Müdafaa Hareketi’ dedikleri bir provokasyon hareketi kurguladılar, başarılı olamadılar. Şimdi gerçek kullanıcısı hapishanede olduğu için Muhalif Gençlik hesabının kontrolünü ele geçiren Müdafaa Hareketi bu hesaptan provokasyonlarına devam ediyor.
Koç Üniversitesi’nde Zafer Partili bir öğrencinin şiddet eylemi iftirasını attılar. Olayın bir saldırgan homoseksüelin bir öğrenciye cinsel tacizi ve cinsel tacizde bulunanın tepkisi olduğu ortaya çıktı. Zafer Partili dedikleri öğrencinin ise olayın şahidi olduğu anlaşıldı.
Fatih Camii imamı bir deli tarafından bıçaklandı. Bir delinin saldırısını Zafer Partisi tarafından provokatör olduğu için hiçbir Zafer Partilinin yaklaşmadığı 2 kişinin kullandığı X hesabı üzerinden Zafer Partisi’ne bağlamaya çalıştılar olmadı. Ellerinde patladı.
MOSSAD dediler MOSSAD’çılara kendilerinin vatandaşlık verdiği ve devlet kadrolarına yerleştirdikleri meydana çıktı. Bu arada unutmadan şunu ilave etmek isterim 2022 yılında sığınmacıları döverek bunu sosyal medyada yayınlayan Atamanlar grubu ile ilgili suç duyurusunda bulunan Zafer Partisi olmuştur. Zafer Partisi’nin suç duyurusu üzerine Atamanlar grubu dağıldığını duyurmuştur.
“Emniyet bir IŞİD saldırısı konusunda resmi uyarıda bulundu”
Özetle biz şimdiye kadar yapılan her provokasyon girişiminin karşısında olduk ve bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Saray rejiminin, FETÖ’cülerin, AK Parti görünümlü FETÖ’cülerin, PKK’lıların, Hüda-Par’cıların, Barzani’cilerin ortak bir cephe oluşturarak saldırdıklarını görüyoruz. Bir hafta önce Emniyet bir IŞİD saldırısı konusunda resmi uyarıda da bulundu. Bu saldırıların hepsini göğüsleyeceğiz. Provokasyon peşinde koşanlar ülkemizi kaosa sürüklemek için çalışan emperyalizmin ajanları ile ahlaksız şuursuzlardır. Biz bunların da dost görünümlü düşmanlarımızın da farkındayız.
Zafer Partisi’ni destekleyen, ülkesine gönül vermiş, Atatürk’e verdiği sözü unutmayan yüce Türk milletine şu sözü veriyoruz. Bizler atamızın izinde çıktığımız bu mücadelemize, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Bütün provokasyonları bütün saldırıları göğüsleyerek, Atamızın izinde vatan mücadelemize devam edeceğiz.
Ülkemizin örtülü işgaline müsaade etmeyeceğiz. Bu örtülü işgalle aramıza sızan mafya ile de ajanlarla da mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
Cumhuriyetimizi, Anayasamızı ve özellikle Anayasamızın ilk dört maddesini canımız pahasına koruyacağız.
Başta gençler, emekliler ve çalışanlar olarak ezilen bütün insanlarımızın hukukunu savunacağız. Ekonomik refaha tekrar kavuşabilmemiz için gerekirse gece gündüz çalışacağız.
Bu ülkeyi vatan arazilerini ve fabrikalarını satıp yiyenlerin ülkesi olmaktan çıkarıp, sanayide güçlü ve üreten günlerine geri getireceğiz.
Bakın hala anlamayanlara tekrara tekrar anlatıyoruz. Bizi öldürmeden susturamazsınız. FETÖ’cüler, AK Parti görünümlü FETÖ’cüler, PKK’lılar, Hüda-Par’cılar, Barzani’ciler bizimle uğraşmayın buradan size ekmek çıkmaz.
Tekrar ediyorum: Bizi öldürmeden ne durdurabilirsiniz ne susturabilirsiniz.
