Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, “Demirel hayatta olsaydı AKP iktidarının tozunu dumanını atardı” diyerek muhalefeti de iktidarı da sert dille eleştirdi.
Uzun süredir Türk siyasi hayatının içinde ve adı her dönem gündemde olan Ümit Özdağ’ın annesi Gönül Özdağ, MHP kadın kollarının ilk genel başkanı, babası ise 1960’ın Milli Birlik Komitesi üyesi Muzaffer Özdağ. Babasının müşavir olarak görevlendirildiği Tokyo’da doğan 60 yaşındaki Özdağ, Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nde siyaset, felsefe ve iktisat eğitimi gördü. Gazi Üniversitesi’nde araştırma görevlisi, doçent ve profesör oldu. Ülkü Ocakları’nda başlayan politik hayatı önce MHP’de, sonra da İYİ Parti’de devam etti. Özdağ, iki aydır da kurduğu Zafer Partisi’nde genel başkanlık görevini yürütüyor.
SÖZCÜ HAFTASONU’na konuşan Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, muhalefeti eleştirerek, “Erdoğan’ın bloklaşma siyasetine hizmet eden muhalefet şekli ile halkı ikna etmeleri mümkün değil. Türkiye’yi daha kötü yönetmesi mümkün olmayan bir iktidar yönetiyor. Demirel hayatta olsaydı AKP iktidarının tozunu dumanını attırırdı” ifadelerini kullandı.
BU HALE NASIL GELDİK?
Özdağ, Türkiye’nin durumu için şu değerlendirmeyi yaptı:
“2018 yerel seçimlerinden önce bir kitap yayınladım. Adını ‘AKP rejiminin kaçınılmaz çöküşü’ koydum. Bu çöküş hızla devam ediyor. 2011’de küreselleşmenin gerileme sürecine girmesi ve dünyada dolaşan paranın Türkiye gibi ülkelere daha az gelmesi, Türkiye’nin üretimden kopması, bir de ekonomimiz ile toplumu ve devleti içten çürüten Suriye savaşı… Bu savaştan sonra Türkiye’ye gelen 5.3 milyon Suriyeli ve diğerlerinin oluşturduğu yük, referandum ile de yönetilemez bir devlet sistemi üzerine eklenince AKP’nin 2023 sonrasında iktidarda olmayacağı açık şekilde ortaya çıkıyor.”
“MUHALEFET İŞE YARAMIYOR”
Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e atıfta bulunan Ümit Özdağ, “Demirel hayatta olsaydı AKP iktidarının tozunu dumanını attırırdı” dedi ve şöyle devam etti:
“Bunun diğer ifadesi de mevcut muhalefet işe yaramıyor demektir. Biz buna sarı muhalefet diyoruz. Ben sarı muhalefetin içinden geliyorum, nasıl çalıştıklarını biliyorum. Rüzgar nereden eserse… Erdoğan’ın bloklaşma siyasetine hizmet eden muhalefet şekli ile halkı ikna etmeleri mümkün değil. Türkiye’yi daha kötü yönetmesi mümkün olmayan bir iktidar yönetiyor. İleride tarih kitaplarında bu bir felaket süreci olarak anlatılacak.”
“ERDOĞAN’IN STRATEJİSİ…”
Özdağ, AKP iktidarının da ‘parlamenter sisteme’ dönmek istediğini savundu ve şöyle dedi:
“Bence Erdoğan bir strateji üzerinde çalışıyor. Muhtemelen parlamenter demokrasiye 2023 seçimi öncesi dönmeyi hedefliyor. Muhalefet anlamsız bir şekilde, ancak seçimlerden sonra tartışıp başarmamız gereken parlamenter demokrasiye dönüş çalışmalarını, Erdoğan da anayasa değişiklik sürecini başlattı. Bir süre sonra Erdoğan yüzde 30’lar ile iktidarın en azından büyük ortağı olmayı hedefleyen bir süreç içine girecek. Hedeflenen de AKP -İYİ Parti ortaklığı… Erdoğan ‘Birlikte değiştirelim’ diye çağrıda bulunacak. Millet İttifakı kabul etmezse de Erdoğan onları halkın önünde samimiyetsizlikle suçlayacak. Bu Erdoğan’a oy katkısı yapar.”
“Her metrekareye bir istihbaratçı düşüyor”
Ümit Özdağ, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Saraydan talimat almadan konuşmayan gazeteciler, siyasetçiler var. Bunlar son günlerde ‘Parlamenter sisteme dönelim, Türkiye kutuplaştı’ diyor. Türkiye’de kutuplaşmanın ana dinamiklerini oluşturan, yıllarca muhalefete nefret kusanlar şimdi böyle söylüyor. Belirli uzlaşma zeminleri oluşturuluyor. Erdoğan’ın aynı zamanda seçimlerden önce MHP’yi kendi siyaset paradigmasının dışına iteceğini düşünüyorum. Siyasi suikast iddiaları ile ilgili benim de bilgim var. Sistemler sıkıştığı zaman müdahaleler kolaylıkla gerçekleştirilebilir. İç dinamikler veya yabancı servisler tarafından yapılan suikastlar olabilir. Türkiye şu an da dünyanın en fazla yabancı istihbarat servisinin bulunduğu operasyon alanıdır. Ülkeye 8 milyon yabancı doldurursanız, potansiyel iş birlikçi de doldurursunuz. Küçük bir Avrupa ülkesinin bile Hatay’da istihbarat elemanı var. Metrekareye bir istihbaratçı düşüyor.”
“Bana ilave polis koruması vermemek için direniyorlar”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, terör örgütü IŞİD’in kendisine suikast düzenleyeceği bilgisini aldığını belirtip şunları söyledi:
“Türkiye’de ne yazık ki suikastlar dalgası oluşturmak için gereken alt yapı var. Mesele bunun kararının verilip verilmediği… Ben devlet dışı kaynaktan IŞİD’in bana yönelik bir suikast yapacağı bilgisini aldım ve devlet kaynaklarından da bunu doğrulattım. Eğer ben doğrulatmasam, bu bilgiyi elde edemeyecektim. Devlet bu tip durumlarda uyarı yapmak zorunda.”
Devletin kendisine ek koruma vermediğini açıklayan Özdağ, “Benim bir polis korumam var ve 7 gün 24 saat benimle değil, zaten bu durum insani de değil. Hiç tehdit olmasa dahi genel başkanlara ek koruma sağlanır. Ama Süleyman Soylu bana kişisel nefretinden dolayı koruma vermemekte direniyor. Bana bir suikast girişimi olursa, birinci sorumlu örgüt, ikincisi Soylu olur” ifadelerini kullandı.
‘Erdoğan iktidarda kalmak için her yolu deneyecek’
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bazı kararlarını ‘mantıksız’ bulduğunu ifade etti ve sebebini şöyle açıkladı:
“Erdoğan iktidarda kalmak için her yolu deneyecektir. Kendi açısından bir mantık silsilesi var. Bize mantıksız gelen şeyler Erdoğan’ın başka perspektiften değerlendirerek haklı çıktığı sonuçları doğurmuştur. Onun için 19 yıldır iktidarda… Bir de AKP iktidarının zayıf yanlarını gündeme getirmeyen muhalefetin, Erdoğan’ın kişiliğine odaklanması, böylece Erdoğan’a hizmet etmelerindendir. Mesele Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişiliği değil, politikalarıdır.”
