Fikret Artan: “Sayın Hazine Sekreteri, ‘Fazla paranın insanlara neler yaptırdığını hep birlikte izliyoruz, maalesef karnı doyan başka başka zevklere yöneliyor, İnsanoğlu böyle’ diyor. Açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen vatandaşlarımız elbette insanoğlu da ancak bu sözleri söyleyen kim olursa olsun insanlıktan çıkmış demektir.”
Zafer Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Fikret Artan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in asgari ücret hakkındaki açıklamasının ardından basın açıklamasında bulundu.
Artan’ın açıklamaları şu şekilde:
“23 Aralık 2025 tarihinde açıklanan ve milyonlarca çalışanı ilgilendiren ve sadece yüzde 27 artışla 28 bin 75 lira olarak düşük bir düzeyde tespit edilen asgari ücret hakkında, fazla bulduğu ücretin 13,5 katı maaş alan Hazine ve Maliye Sekreteri Mehmet Şimşek, bugün ‘fazla para insanı bozar’ şeklinde açıklama yapmış.
İnsanımıza hakaret olan bu söylemi ‘fazla makam da insanı bozar’ şeklinde düzeltmemiz ve bunu Hazine Sekreteri Mehmet Şimşek’e ithaf etmemiz gerekecek ki, bazı kelimeler bile kendisiyle pek tutarlı olmayacak.
Milyonlarca insanımızı tam bir hayal kırıklığına uğratan söz konusu asgari ücret, 2025 yılındaki resmi enflasyonu bile dikkate aldığımızda, bugün itibariyle aylık 7 bin TL kayıpla, reel olarak aylık 15 bin TL düzeyine inmişken, Açlık sınırı bugün itibariyle aylık 30 bin TL iken, 2026 yılında maruz kalınacak enflasyonu dikkate aldığımızda, 11 milyon 170 bin asgari ücret ve civarında gelir elde eden çalışanları ve ailelerini dikkate aldığımızda, milyonlarca insanımız açlığa mahkum edilmişken, milletle adeta alay edercesine sarfedilen bu sözler, vicdansızlığın yaşayan bir örneği olarak tezahür etmektedir.
‘Bana Vicdansızlığın tablosunu yap Abidin’ desek, ‘Bu sözleri söyleyenin önüne bir ayna koyun’ derdi herhalde.
Basınımızın değerli temsilcileri,
Asgari ücrette meydan gelen aylık 5 bin 971, günlük 199 liralık artış, 4 kişilik bir aile için 2026 yılı hedef kuru ile kişi başına 1 dolar 6 centlik bir artışı ifade eder ki, bunu Amerika’da veya Avrupa’da dilenciye verseniz dönüp bakmaz, ama Hazine Sekreteri israfın yol açtığı bütçedeki açığını kapatmak için, borç bulabilmek uğruna, milletin kursağından kesilen kaynaklarla karşılanan devletin uçağı ile şatafat içinde sefahat sürerken, milyon dolarlara ulaşan masrafları yaparken, millete müstahak gördükleri sefalet ücretine ilişkin bu sözleri sarfetmesi, millete saygısızlıktan öte hadsizliktir.
Sayın Hazine Sekreteri, ‘Fazla paranın insanlara neler yaptırdığını hep birlikte izliyoruz, maalesef karnı doyan başka başka zevklere yöneliyor, İnsanoğlu böyle’ diyor.
Açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen vatandaşlarımız elbette insanoğlu da ancak bu sözleri söyleyen kim olursa olsun insanlıktan çıkmış demektir.
Asgari ücreti 50 bin 100 bin lira yaparlarmış ama, sağlık ve huzur olmadıktan sonra neye yararmış.
Sonra da dalga geçercesine Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nı adres göstermiş.
Biz de aklı başında kimsenin söylemeyeceği, hatta belki de aldığı bir ilacın etkisiyle bu sözleri söyleyene, partimizin genel başkan yardımcıları psikiyatri alanında duayen olan, aynı zamanda ‘Tertemiz Türkiye Projesi’ ile her türlü kötü alışkanlıkla mücadelemizi başarıyla yürüten profesör-doktor arkadaşlarımızı adres gösteriyorum.
Arkadaşlarımıza rica edeceğiz, ilgiliye acil bir randevu sağlayalım ve herhangi bir muayene ücreti de almayalım lütfen.
Çünkü, çalışanları ve asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz deyip, önümüzdeki 1 yıl boyunca açlık sınırının altında bir sefalet ücretine mahkum ettikten sonra, bu lafları söylemeye cüret eden birisinin ruhsal durumunda ciddi sorunlar olduğundan şüphe olmadığını, konunun uzmanı doktorlar da onaylayacaktır herhalde.
Ayrıca basından öğrendiğimiz kadarıyla Sayın Şimşek, midesinde bir sorun olduğu için sağlığı ön plana çıkarsa da bence milletimize böyle davranan birinin karnında bir ağrı var ve bu karın ağrısı Türk milletine alenen kötülük yapılmasına yol açıyor gibi görünüyor.
Bu sebeple Hazine ve Maliye Sekreterini, karnını tıka basa doldurduğu, her türlü imkanını tepe tepe kullandığı Türk milletinden derhal özür dilemeye ve ehliyetsiz bir şekilde işgal ettiği ve kendisini bozmuş olan makamı bir an önce boşaltmasını, necip Türk milleti adına istiyoruz.
Eğer kendisi gereğini yerine getirmezse, Büyük Atatürk’ün ‘Aziz milletime tavsiyem odur ki;
Sinesinde büyütüp, başının üstüne çıkarttıklarının cevheri aslisine bakmaktan bir an bile imtina etmesinler’ vasiyeti er geç yerine getirilir ve feraset sahibi Türk milleti ilk seçimlerde bunu gerçekleştirir.
Zafer Partisi olarak iktidara geldiğimizde; Türk milletine devletini geri verirken, Anayasa’nın amir hükmü olan sosyal devlet özelliğine de yeniden işlerlik sağlayacağız ve başta asgari ücretliler ve emekliler olmak üzere, toplumun korunmaya muhtaç yoksul kesimlerinin geçimini, refahını, mutluluğunu ve en önemlisi de haysiyetini sağlamaya yönelik olarak, vicdanlı ve liyakatli kadrolarımızla her türlü tedbiri alacak ve Fakr-u Zaruret çerisinde olan aziz milletimizi Türk’ün şefkatli elleri ile sarıp sarmalayacağız.”
