Yusufiyeli diye kimlere denilir, bilir misiniz?
Haklısınız, ortaokula kadar ben de bilmiyordum. İlk önce Medrese-i Yusufiye ismini duymuştum Din Kültürü dersinde. Hz. Yusuf’un sabrını anlatmak için böyle diyordu Hocam.
Daha sonra okuduğum 12 Eylül kitaplarında da bu isme rastlamıştım. Düşünmüştüm, o Yusufiyeliyle bunların ne alakası olabilir, diye.
Din uğruna, ülküleri uğruna zindanlarda yatan neferlere de Yusufiyeliler deniliyordu.
Ne zindanlar görmüşlerdi, dört duvarları çizik çizik, nem kokan.
Ne eziyetler, çileler, işkenceler çekmişlerdi; yüreklerinde Allah korkusundan başka bir şey olmayan.
Ülküleri vardı o yiğitlerin.
Zindanlar onlara dar geliyordu.
Demir parmaklıklar ardına atılmak yüreklerini yakıyordu.
Tek istekleri Kuran’dı, vatandı, bayraktı.
Kimisi şehit oldu gözleri önünde, kimisi gazi oldu.
Yenilmediler…
Savaştılar…
Çıktılar…
Ve o Yusufiyelilerden biri de Cengiz Akyıldız’dı.
O zindanlara sığmayan yürek Esenyurt’ta mı hapis kalacaktı!
Çok beklersiniz, ona derler Yusufiyeli Cengiz.
Namı yeter yedi düvele.
Ah Cengiz Baba Ah!
Sen şehit oldun, kahpe kurşunlara. Bizler ne yapalım buralarda…
Neslihan kızımız: “Nolur babam ölmedi deyin…” diye haykırırken onu nasıl duymayalım.
Gözyaşlarına nasıl mani olalım.
Bu mudur kahpe feleğin intikamı.
Neydi Günahı Neslihan’ın.
Kaç ülkücü daha şehit vereceğiz biz.
Verin hesabını!
Dağdan indirdiniz köpekleri.
Davulla zurnayla karşıladınız itleri,
Kefen giyip şov yaptınız günlerce
Ülkücüye kefen biçmek niye?
Bizler bunun acısını çok çektik. Ne analarımızda gözyaşı kaldı ne babalarımızın yürekleri dayandı.
Yeter artık!
Bizlerin sabır taşı çatladı.
Sokağa çıkmamızı bekleyenlere sesleniyorum:
Vur ve Öl emrini bekliyoruz.
Emin olun; biz bu vatan için canımızı seve seve veririz. Kimsenin şüphesi olmasın. Bizlerin, ülkücülerin sabrını artık sınamayın.
Bu ülkede ne hırsızlara geçit veririz ne de PKK piçlerine.
Esenyurt’ta hapis kalan o yürek,
O koca yürek,
O Yusuf yürek,
Zindan sığmayan yürek…
Allah mekânını cennet eylesin. Nur içinde yat. Gözün arkada kalmasın. Neslihan kızımızın binlerce babası, ablası, abisi var. Önce Allah’a sonra bizlere emanet…
Allah yâr ve yardımcımız olsun…