Soygunculardan biri bankadakilere bağırır:
“Kımıldamayın. Para devletindir, ama hayatınız sizindir.”
Herkes sessizce yere yatar…
Bunun adı; “Zihin Değiştirme Kavramı”dır.
Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada.
Soyguncu bağırır:
“Edebini takın. Bu bir soygun, ırza geçme değil!”
Bunun adı ; “Profesyonellik”tir.
Soyguncular paraları yüklenip eve kapağı atmışlar.
Daha genç olanı daha yaşlı olanına:
“Abi, hadi şu paraları sayalım,” der.
Daha yaşlı olanı der ki:
“Çok aptalsın be. Bu kadar para oturup sayılır mı?
Bu akşam zaten TV haberlerinde kaç para çaldığımızı öğreniriz.”
Buna; “Deneyim” derler !
Soyguncular bankadan kaçtıktan sonra Şube Müdürü, Şube Şefine hemen polisi aramasını söylemiş.
Şef demiş ki:
“Durun hele Müdürüm. Alacaklarını aldılar. Biz de bir 10 milyon daha alıp daha önce iç ettiğimiz 70 milyon dolara ekleyelim, ne dersiniz ?”
Buna;“Dalgayı yakalamak” derler.
Müdür der ki:
“Yahu, her ay bir soygun olsa harika olurdu. Ne eğlenirdik!”
Buna; “Sıkıntılardan kurtulmak” derler.
Akşam TV haberleri bankadan 100 milyon dolar çalındığı açıklanmış !
Çaldıkları paranın çok daha az olduğu bilen soyguncular oturup saymışlar parayı. Tekrar, tekrar saymışlar.
Bakmışlar hepi topu 20 milyon! Çok kızmışlar bu işe:
“Biz hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çalabildik. Banka Müdürü bir el hareketiyle 80 milyon götürdü. Galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst eğitim görmek daha iyiymiş!”
Bu; “Bilgi altından daha değerlidir” demektir.
Banka Müdürü çok mutludur.
Özellikle bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildiği için.
Buna; “Fırsatları kullanmak” derler.
***
… ve biz ;
Tüm değerlerimiz katledilirken!
Birliğimiz, dirliğimiz, bütünlüğümüz, istikbalimiz yağmalanırken…
Birey, mezhep, küme, etnik sarmalların sarhoşluğundayız, girdabındayız..
Putlaştırılmış kavramlar esaretinde;
Yudum, yudum ihanet içerken…
Her paketi fırsat bilir, her paketi fırsata çevirmesini biliriz.
“Bunun adı da İleri Demokrasidir”