Türk Yoğun Bakım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oktay Demirkıran, yoğun bakımlardaki yoğunluk seviyesinin yüzde 60 oranında azaldığını dile getirdi.
Türk Yoğun Bakım Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Oktay Demirkıran, Türkiye’de yaşanan ikinci dalga ile birlikte dolma noktasına gelen yoğun bakım servislerinde kısıtlamalar ile birlikte yüzde 60 civarında azalma görüldüğünü söyledi. Demirkıran, “Kısıtlamalar geldi ve onlar inanılmaz derece yararlı oldu. Hasta sayıları gittikçe aşağı indi” dedi.
Prof. Dr. Oktay Demirkıran şöyle konuştu:
“Pandeminin ikinci atağında, yoğun bakımlar çok ciddi bir krize girmişti. Hatta Türk Yoğun Bakım Derneği olarak ‘Uçurumun kenarındayız’ mesajıyla bunu dile getirdik. Ve çok tehlikeli bir durumda olduğumuzu, yoğun bakım yataklarının yetmeyeceğini de ifade ettik. Ki böyle bir durum yaşandı. Beklediğimiz üzere kısıtlamalar geldi ve onlar inanılmaz derece yararlı oldu. Hasta sayıları gittikçe aşağı indi. Yoğun bakımlarda yatan hasta sayıları da azaldı. Yoğun bakımlar, kendi var olan kapasitelerine indirebildiler. Çünkü pandemi döneminde biz yatak sayılarını artırmak zorunda kaldık. Yatak sayımızı 3 katına kadar çıkartma durumunda kalmıştık genişletme yöntemiyle. Şimdi sadece kendi yoğun bakımımızın kapasitesi içinde sınırlı kalabildik.
Ancak şimdi yataklarımızı tekrar azaltarak, yoğun bakım hastalarında yaklaşık 4’te 1 oranında azalma sağlayabildik. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde kendi var olan yoğun bakımımız içinde, genişletmenin dışındaki ana yoğun bakımımızda hala yataklarımız Covid hastalarımız ile dolu. Bu hastalar, ağır hastalar. Başka hastanelerde tedavileri yapılmaktayken durumu daha da güçleşen hastalar da geldi. Onların tedavisi hala devam ediyor. Türkiye genelinde de sanırım şu anda, bütün yoğun bakımlarda bu ağırlaşan hastalar yer almakta”
Rehavete kapılmaması gerektiğini dile getiren Demirkıran “Bu iyi bir gelişme. Ancak bu gelişme bizi rehavete itmemeli. Çünkü bu mutant virüsün tekrar aktivasyon kazanabilecek olması, şimdilerde İngiltere’nin yaşadığı korkunç durum, Almanya’nın aynı endişe içinde olması, bize de bunun yansımayacağı anlamına gelmiyor. Tedbirler çok önemli. Bu kısıtlamalar zaman içinde esnek hale getirilebilir ama tamamen ortadan kalkmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu kısıtlamalardan sonra, bir daralmadan tamamen genişlemeye açılarak aynı rahatlığa erişmemek gerektiğini de düşünüyorum. Tedbirler bir şekilde kendimiz çapında devam etmeli. Bütün vatandaşlarımız kendi tedbirini almalı. Aşı olanlar, aşı oldukları için kendilerini rahat olarak görmemeli” dedi.