Kendisi dışında her yapının… Kendi dışında atılan her adımın… Kendi dışında gelişen her olayın… Gelinen zamanın…
Israrla iktidara davet ettiğinin!
Bizatihi, sadece kendince, kendine reva gördüğü çıkmazları üzerine…)
*
Türkiye uzun süredir aynı parti tarafından yönetiliyor.
Her alanda her anlamda her türlü yıkım yaşanırken, dönüştürülmede, çöküş ve çürümede sınır tanınmıyor. Pervasız gidiş yıkılmadık kale bırakmıyor.
İktidar ise beklenilenin aksine yıpranmıyor, gittikçe kök salıyor.
***
“Yetersiz iyi yeterli kötüye yenilir!”
Diyemedik.
On beş yılı aşkın süre göremedik…
Düşünemedik…
*
Ülkemize olan sevdamız, dâhili bedbahtlara olan öfkemiz erteledi belki bizi!
Belki ideolojik disiplinimiz geciktirdi kutlu isyanımızı!..
Samimiyetimiz dondurdu belki de benliğimizi.
*
Ve. Nihayet.
İlk defa…
Hep birlikte seslendik!
“Yetersiz iyi yeterli kötüye yenilir!”
*
Yer yerinden oynadı.
Nedense!
*
Çok geçti!
Bedel büyümüş, görünenden daha beter istikametler almıştı…
*
Kahreden gerçeğimizle yüzleştik!
*
Durum çok daha vahim!
Yeterlilik, yetersizliğin de üzerinde…
“İyi/kötü” çizgisinde!..