Birilerinin sandığı gibi Covid 19 sonrası hiç olmayacak. İnsanlar bu virüsle ve diğer insanlarla birlikte yaşamayı öğrenecekler. Aşısı bulduğunda bile ürettiği duyarlılıklar, alışkanlıklar ve bireysellikler devam edecektir.
İnsanların homo economiscus aklı, güdü ve dürtülerinin etkisiyle oluşturdukları yaşam biçimlerinin sürdürülebilir olmadığını bu virüs ortaya çıkarmıştır.
Daha şimdiden alışkanlık, değer yargıları ve ilişki biçimleri covid 19’un etkisiyle kalıcı biçimde değişmiştir.
Geleneksel biçimiyle toplantılar, ibadetler, tartışma biçimleri, eğitimler, eğlenmeler, konaklamalar, tedaviler vb. sona ermiştir. Covid 19’dan sonra insani ilişkilerde bireysel ve toplumsal olarak kökten değişikliklere gidilmek zorunlu hale gelmiştir.
Covid 19 sonrası yaşama disiplin, davranışa ilke, ilişkiye sınır gelecektir!
“Okulsuz toplum” tezi!
Covid 19 geçici bir süre de olsa İvan İllich’in 70’li yıllarda ortaya attığı “okulsuz toplum” tezini hayata geçirmiş bulunmaktadır.
İvan İllich, kendi kendini eğitme sisteminin savunucularındandır. O, geleneksel ders saati ve derslik ortamından uzaklaşma başka bir deyişle zaman ve mekân kısıtlamalarının büyük ölçüde ortadan kalktığı bir sistemi savunmuştu. Öğrenci dersi herhangi bir zamanda, bulunduğu mekânda, işyeri ya da evde bilgisayar ortamında izleyebilecektir.
O, her canlının, ister çocuk olsun ister yetişkin, yöntem ve tekniklere, uzman kişilere özgürce ulaşabileceği bir sistemi savunur. Kafaları ansiklopedik bilgilerle doldurmak yerine, istenilen, ilgi çeken her şeyin öğrenebileceği ve öğrenmenin zamanlara sıkıştırmak yerine tüm yaşama yayıldığı ve özellikle yargı ve ceza ile değil de sevgi ve övgü ile değerlendirildiği bir sistemin geliştirilmesini arzu etmişti.
İllich, eğitimin hali hazırda, insanların okullaşmadan da gündelik hayattan elde edebileceklerine inanmaktaydı. O, okulların yerine geniş iletişim ağlarının kurulmasıyla; isteyenin istediği yerde istediği bilgiyi öğrenebileceğini iddia etmişti. MEB’in ve YÖK’ün online, digital, internet üzerinden bugün yaptıkları da bundan ibarettir.
Okulsuz eğitim, esnek çalışma, teknolojik ürün, tıbbi turizm günün ve geleceğin yükselen değerleri olacaktır.
Alışkanlıklar kökten değişecek!
Yeni teknolojiler sayesinde evde iş yapma, esnek çalışma biçimleri giderek yaygınlaşacaktır.
İnsanların hijyen ve sağlık alanlarına yönelik alışkanlıklarında zorunlu değişimler meydana gelecektir. Özellikle sağlıkta tele tıpla uzmandan bilgi alarak kendi kendini tedavi ön plana çıkacaktır.
Üretim biçiminde robotlar, cyborglar daha fazla rol alacak, makinelerde siber-fiziki sistemlerin kullanılmasıyla insandan mümkün olduğu kadar bağımsızlaştırılmış akıllı fabrikalar dönemi açılacaktır.
Pandemi sonrası geleneksel turizm ve seyahat biçimleri sona erecektir. Medikal hizmetlerin turizm ve seyahatle iç içe girdiği yeni bir turizm anlayışıyla insanlar karşı karşıya kalacaklardır.
Günümüz dünyasında nitelikli ulaşım, konforlu ve basit konaklama alanlarıyla sağlık hizmetlerinin birlikte verildiği yeni bir turizm biçimi insanları beklemektedir. Tıp, turizm ve teknolojinin birlikte pazarlandığı alanlar yükselecektir.
İnsan-insan ilişkisinin arasına mesafe girecektir. Dahası insan ile insan arasına eldivenler, maskeler ve yeni ritüeller çıkmamak üzere girecektir. İnsan ilişkilerinde organiklik mekaniklikle yer değiştirecek, davranışlarda resmiyet ve bürokrasi daha fazla hissedilecektir.
Küresel salgın bir anda analog dünyanın yerine dijital dünyayı geçirmiştir. Önümüzdeki süreçte teknoloji ekmekten daha fazla tüketilir hale gelecektir. Her insan varlığını diğer insanın sağlıklı olmasına bağlı olduğunu hissettiği için duyarlılıklar daha da artacaktır. Komşusu açken (hastayken) tok yatanlar (sağlıklı olanlar) iki kez düşünmek zorunda kalacaktır.
Tarımdan sanayiye, bilgiden teknolojiye yerelleşme önem kazanacaktır. İnsanlar dokundukları toprağa, kokladıkları çiçeğe, gözledikleri hayvana daha duyarlı hale geleceklerdir.
Eski alışkanlıkları virüs sonrası dönemde devam ettirmek mümkün olmayacaktır!
Yeni bir yaşam var. Herkes hazırlıklı olmalıdır!
İnsanların homo economiscus aklı, güdü ve dürtülerinin etkisiyle oluşturdukları yaşam biçimlerinin sürdürülebilir olmadığını bu virüs ortaya çıkarmıştır.
Daha şimdiden alışkanlık, değer yargıları ve ilişki biçimleri covid 19’un etkisiyle kalıcı biçimde değişmiştir.
Geleneksel biçimiyle toplantılar, ibadetler, tartışma biçimleri, eğitimler, eğlenmeler, konaklamalar, tedaviler vb. sona ermiştir. Covid 19’dan sonra insani ilişkilerde bireysel ve toplumsal olarak kökten değişikliklere gidilmek zorunlu hale gelmiştir.
Covid 19 sonrası yaşama disiplin, davranışa ilke, ilişkiye sınır gelecektir!
“Okulsuz toplum” tezi!
Covid 19 geçici bir süre de olsa İvan İllich’in 70’li yıllarda ortaya attığı “okulsuz toplum” tezini hayata geçirmiş bulunmaktadır.
İvan İllich, kendi kendini eğitme sisteminin savunucularındandır. O, geleneksel ders saati ve derslik ortamından uzaklaşma başka bir deyişle zaman ve mekân kısıtlamalarının büyük ölçüde ortadan kalktığı bir sistemi savunmuştu. Öğrenci dersi herhangi bir zamanda, bulunduğu mekânda, işyeri ya da evde bilgisayar ortamında izleyebilecektir.
O, her canlının, ister çocuk olsun ister yetişkin, yöntem ve tekniklere, uzman kişilere özgürce ulaşabileceği bir sistemi savunur. Kafaları ansiklopedik bilgilerle doldurmak yerine, istenilen, ilgi çeken her şeyin öğrenebileceği ve öğrenmenin zamanlara sıkıştırmak yerine tüm yaşama yayıldığı ve özellikle yargı ve ceza ile değil de sevgi ve övgü ile değerlendirildiği bir sistemin geliştirilmesini arzu etmişti.
İllich, eğitimin hali hazırda, insanların okullaşmadan da gündelik hayattan elde edebileceklerine inanmaktaydı. O, okulların yerine geniş iletişim ağlarının kurulmasıyla; isteyenin istediği yerde istediği bilgiyi öğrenebileceğini iddia etmişti. MEB’in ve YÖK’ün online, digital, internet üzerinden bugün yaptıkları da bundan ibarettir.
Okulsuz eğitim, esnek çalışma, teknolojik ürün, tıbbi turizm günün ve geleceğin yükselen değerleri olacaktır.
Alışkanlıklar kökten değişecek!
Yeni teknolojiler sayesinde evde iş yapma, esnek çalışma biçimleri giderek yaygınlaşacaktır.
İnsanların hijyen ve sağlık alanlarına yönelik alışkanlıklarında zorunlu değişimler meydana gelecektir. Özellikle sağlıkta tele tıpla uzmandan bilgi alarak kendi kendini tedavi ön plana çıkacaktır.
Üretim biçiminde robotlar, cyborglar daha fazla rol alacak, makinelerde siber-fiziki sistemlerin kullanılmasıyla insandan mümkün olduğu kadar bağımsızlaştırılmış akıllı fabrikalar dönemi açılacaktır.
Pandemi sonrası geleneksel turizm ve seyahat biçimleri sona erecektir. Medikal hizmetlerin turizm ve seyahatle iç içe girdiği yeni bir turizm anlayışıyla insanlar karşı karşıya kalacaklardır.
Günümüz dünyasında nitelikli ulaşım, konforlu ve basit konaklama alanlarıyla sağlık hizmetlerinin birlikte verildiği yeni bir turizm biçimi insanları beklemektedir. Tıp, turizm ve teknolojinin birlikte pazarlandığı alanlar yükselecektir.
İnsan-insan ilişkisinin arasına mesafe girecektir. Dahası insan ile insan arasına eldivenler, maskeler ve yeni ritüeller çıkmamak üzere girecektir. İnsan ilişkilerinde organiklik mekaniklikle yer değiştirecek, davranışlarda resmiyet ve bürokrasi daha fazla hissedilecektir.
Küresel salgın bir anda analog dünyanın yerine dijital dünyayı geçirmiştir. Önümüzdeki süreçte teknoloji ekmekten daha fazla tüketilir hale gelecektir. Her insan varlığını diğer insanın sağlıklı olmasına bağlı olduğunu hissettiği için duyarlılıklar daha da artacaktır. Komşusu açken (hastayken) tok yatanlar (sağlıklı olanlar) iki kez düşünmek zorunda kalacaktır.
Tarımdan sanayiye, bilgiden teknolojiye yerelleşme önem kazanacaktır. İnsanlar dokundukları toprağa, kokladıkları çiçeğe, gözledikleri hayvana daha duyarlı hale geleceklerdir.
Eski alışkanlıkları virüs sonrası dönemde devam ettirmek mümkün olmayacaktır!
Yeni bir yaşam var. Herkes hazırlıklı olmalıdır!