Yargının ibretlik kararları

Sebahat Tuncel, aldığı 1 yıl 6 aylık ceza nedeniyle YSK’dan veto yiyince, avukatları derhal İstanbul 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme jet hızıyla iki saat içinde Tuncel’in 1 yıl 6 aylık hapis cezasını 6 aya indirdi. Avukatları da Sebahat Tuncel’in mahkûmiyetine esas olan yasanın değiştirildiğini ve 1 yıl 6 ay hapis cezasının 6 aya düştüğünü, seçilmesinin önünde engel kalmadığını belirterek başvurusunun kabulü için YSK’ya başvururlar.

Yasaları oyuncağa çevirmek!
Hizbullah davasına on yılda bakamayan mahkemeler, Sebahat Tuncel’in başvurusuna iki saat içinde bakıp karara bağlamışlardır. Bu Sebahat Tuncel bundan birkaç gün önce polise tokat atmış olan ve ardından da bu “tokatı devlete atmak isterdim” diye beyanat veren kişidir. İşin bu yanından daha çok biz burada mahkemenin karar verme hızına dikkat çekiyoruz. Demek ki bazı şeyler isteyince oluyormuş.
Yargı konusunda, özellikle bölücü unsurlarla ilgili olarak bir çok çelişkili ve tartışmalı konudan söz edilebilir. Bilindiği gibi son zamanlarda Habur’dan Türkiye’ye giren teröristler için sınıra mahkemeler taşınmıştı. “Pişman değiliz!” diyen teröristlere “Yok yok siz gerçekten pişmansınız!” denilerek karar verilmişti. Hatta yasalar değiştirilerek Leyla Zana ve arkadaşları hapisten çıkarılmıştı. Buna benzer onlarca çelişkili karardan söz edilebilir.
İşin bir diğer ilginç yanı da BDP’li Sırrı Sakık’ın söyledikleridir. Sakık, adaylarla ilgili her detayı YSK Başkanı Em ile iki kez yüz yüze görüştüklerini söyleyerek, bize “hiçbir sorun yok” dediler, ardından 48 saat sonra vetolar geldi diye açıklamalarda bulunmuştur.
Hatta YSK’nın, 7 bağımsız adayın milletvekilliğine adaylık başvurularını 2005’te yürürlükten kalkan eski Türk Ceza Yasası’na göre değerlendirip iptal ettiğine yönelik iddialar da ortaya atılmıştır.
Yargıda yaşananları, Türkiye’de yasaların ve hukukun oyuncağa çevrildiğinin kanıtı olarak görmek mümkündür.

Kendisini tartışılır hale getirmek!
YSK’nın bu nedenle adaylardan memnu haklarının iade edildiğine dair belge istediği duyuruldu. Leyla Zana gibi isimler daha önce memnu haklarının iade edildiğine dair mahkemeden belge istediklerinde “Yeni TCK’ya göre memnu haklarınızı kazanmış durumdasınız. Bu yönde bir karar veremeyiz” diye kendilerine bildirimde bulunulmuş. İptal üzerine başlayan olaylar ve birilerinin duruma müdahil olması sonucunda memnu hakların iade edildiğine dair belgeler bir bir alınmış ve YSK’ya da itiraz süresi içinde ulaştırılmış. YSK yetkilileri ise “bu belgeyi getiren adaylığını geri alır” anlamına gelen açıklamalarda bulunmuşlardı.
Tutarlılığı ve sürekliliği olmayan bu tür kararlardır ki YSK gibi kurumları tartışma konusu yapabilmektedir. Tarihsel süreç içinde bu nedenden dolayı olacak ki, insanlar “iyi yasa ya da kötü yasa yoktur; iyi uygulayıcı kötü uygulayıcı vardır!” diye söylemektedir.
Biz bu yazıyı yazdığımız sıralarda henüz YSK, iptal kararlarına yönelik itirazlar için toplanıp karar vermemişti. Muhtemelen YSK toplandığında eksik evrak saikiyle adaylığı iptal edilenlere milletvekilliği yolunu açacaktır. Genelde yargının, özelde ise YSK’nın bu tür kararları Türkiye’deki yargı sistemini daha çok tartışılır hale getirmiş olacaktır.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!